En Eski Anne D'Alleva Sözleri ve Alıntıları
En Eski Anne D'Alleva sözleri ve alıntılarını, en eski Anne D'Alleva kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan yaşamı kısadır ancak insanın yaptıkları kalıcıdır ve bunlar geçmiş hayatların neye benzediği hakkında bize fikir verir.
Sayfa 17 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Sanat tarihçileri ''soyut'' sözcüğünü, gözlemlenen gerçeği taklit etmeyen, örneğin yalnızca geometrik örüntüler ve şekillerden oluşan sanatı tarif ederken kullanır.
Sayfa 39 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Çin'de ejderhalar, rüzgâr , gök gürültüsü ve şimşek gibi güçlü doğa olaylarıyla ilişkilendirilir. Han Hanedanlığı devrinde Çin imparatorları, ejderhayı imparatorluk simgesi olarak kabul etmiştir.
Sayfa 49 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Müzeler, belli bir tarihi olan, bazı ideallere ve amaçlara vakfedilmiş kültürel kurumlardır. Müze, aslında çoğu orada sergilenmesi amaçlanmamış pek çok sanat yapıtını görüp incelediğimiz yerdir.
Sayfa 57 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Karşılaştırmalı biçimsel çözümleme yazmanın en iyi yolu yapıtları ayrı ayrı yazmak yerine, ikisini aynı anda değerlendirmektir.
Sayfa 81 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Tarih geçmiş değildir. Tarih başka bir şeye dönüşmüş geçmiştir, öyküdür.
Sayfa 104 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Antik Mısır inancında ruhun üç görünümü vardır: Ka-ba-akh(khu). Ka, kutsal ruhu temsil eder, ba ise beden-candır. Akh, ölüm sonrası ka ve ba'nın birleşmesidir. Bu, ancak iyi insanlar için geçerlidir, yaşamda kötü olanlar Akh'a sahip değildir. Mumyalama kültürünün de Akh inancından doğduğu düşünülmektedir.
Sayfa 130 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Ise'deki tapınak, doğa ruhlarına (kami) tapınmayı ön planda tutan, Japonya'daki yerli inanç geleneği Şintoizmle bağlantılıdır. Mimari yapı bu anlayışa odaklanır; tahıl ambarı biçimindedir, boyanmamış odun ve saz gibi doğal malzemeden yapılmıştır. Tapınak, mevsimlerin doğal döngüsünü anıştıracak şekilde yirmi yılda bir yeniden inşa edilir.
Sayfa 139 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Pek çok Yunan yapıtını diğerlerinden ayıran en önemli özellik, sonuçta hem duruş hem de ifade bakımından sahip oldukları asil sadelik ve sessiz ihtişamdır. Deniz yüzeyi ne denli öfkelenirse öfkelensin, derinliklerin daima sakin kalması gibi, Yunan figürlerinin ifadeleri tutkunun tam ortasında bile mükemmel ve dingin bir ruhu sergiler.
Sayfa 153 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Panofsky'nin ikonografisi ya da Gombrich'in "Volksgeist"ının aksine, sanatın toplumsal tarihi, ilhamını sosyolojiden olduğu kadar Marksist tarihten de alır.
Sayfa 159 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Yorubalar sanatı değerlendirirken benzerlik, çizgilerin ve formun netliği, yüzeyin parlak düzgünlüğü, denge, doğruluk, gençlik ve dinginlik gibi iyi yapılandırılmış birtakım özellikler arar.
Sayfa 169 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
"Sanat" nedir?
Tanımlama süreci iki nedenle karmaşıktır: İlki, "Sanat" terimi, Batı kültüründe öyle pek uzun zamandır kullanılmıyor. İkincisi, diğer kültürlerde bununla tam tamına uyuşan bir terime rastlanmıyor. Avrupa'da bugün anladığımız anlamıyla "sanat" sözcüğü Rönesans'ta kullanılmaya başlanmıştır, daha önceki dönemlerde sanatın doğrudan bir karşılığı yoktur. Yunan filozofu Platon ( yaklaşık MÖ 428 - 348 ), örneğin, resim ve heykelden söz ederken taklit anlamına gelen mimesis sözcüğünü kullanmıştır. Antik Yunan'da "birisi için çalışan" anlamındaki demiourgos, ressam ve heykeltıraşı olduğu kadar söz gelimi aşçıyı da işaret ediyordu. Benzer şekilde, Afrika'da binden, Papua Yeni Gine'de altı yüzden fazla dil konuşuluyor ama hiçbirinde "sanat" teriminin tam karşılığı olabilecek bir sözcük bulunmuyor.
Günümüzde çoğu kişi, sanatın Rönesans sonrası tanımını temel alır: Bu tür işler yapmak için özel eğitimden geçmiş birinin sıra dışı yetenek ve esinle yarattığı resim, heykel, çizim, yazı ya da bina.
Sayfa 12
Bence "sanat", esnek ve kapsayıcı olmalı; insanların yaratıcı biçimde ortaya koyduğu ve uğraştığı birbirinden farklı türdeki her şeye bakmamızı ve onları ciddiye almamızı sağlayan düşünceyi içermelidir.
Sayfa 13
Sanat tarihi neden önemlidir?
Birincisi, sanat tarihi size farklı düşünmeyi öğretir. Sanat tarihi ilginç sorular sormayı, standart yanıtları ve geleneksel aklı reddetmeyi, yüzeylerin ve açık görüntülerin ötesine bakmayı, nüansları görmeyi öğretir. Görsel çözümleme ve eleştirel okumada yeteneklerinizi geliştirmeye yardımcı olur; nesnel tezler oluşturmanıza, fikirlerinizi yazılı ve sözlü olarak etkileyici bir şekilde ifade etmenize destek olur. Bu eğitim, sanat tarihçiliğinin yanı sıra pek çok farklı meslek için gerekli yetenekleri geliştirmenizi sağlar.
İkinci yanıt, sanat tarihi geçmişe eşsiz bir kapı açar. Çünkü tarih yalnızca belge, metin ve sözcüklerle anlatılamaz. İnsan yaşamı kısadır ancak insanın yaptıkları kalıcıdır ve bunlar geçmiş hayatların neye benzediği hakkında bize bir fikir verir. Şair Robert Browning'in dizelerinde dile getirdiği gibi, sanat "doğruyu söylemek"tir. Bu bazen hiçbir şekilde açıklanamayacak fikirleri, duyguları, görüşleri ifade etme yoludur. Bir kültürün "doğruları"nı öğrenmek istiyorsanız, onun sanatına bakın.
Pek sözü edilmese de, sanat tarihi çalışmanın iyi bir nedeni daha var. Bu da keyif almaktır. İşin zevkidir.
Sayfa 17
Estetik
Estetik, felsefenin pek çok temel soruya yanıt arayan bir dalıdır: Sanatsal ve doğal güzellik nedir? Sanat nedir? Estetik yargının doğası nedir? Filozoflar bu sorular hakkında çok daha eskiden beri düşünmüş olsa da estetiğin, felsefenin resmi bir dalı haline gelmesi on sekizinci yüzyılda gerçekleşmiştir. Estetiğin ve felsefenin metodolojisi sanat tarihininkinden oldukça farklıdır. Estetik alanında çalışan filozoflar günümüzün sanat tarihini karakterize eden derinlikli içerik çözümlemesine pek girmezler. Felsefe kavramsal çalışır; tezi oluşturan örnekler tarihselden çok varsayımsaldır.
Sayfa 20