En Eski Arnold van de Laar Sözleri ve Alıntıları
En Eski Arnold van de Laar sözleri ve alıntılarını, en eski Arnold van de Laar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cerrahlar ne tür insanlardır? Hasta hiç hissetmese de onun bedenini kesmeye cesaret etmek nasıl bir meslektir? Sizin ameliyatınızdan dolayı bir hasta yaşam mücadelesi verirken siz nasıl rahat uyuyabilirsiniz? Bir hasta sizin bıçağınızın darbesiyle yaşamını yitirdikten sonra işinize kaldığınız yerden nasıl devam edebilirsiniz?
Sayfa 14Kitabı okudu
Son birkaç on yılda "yalnızca insani açıdan en makulü için değil, en makbulü için de çabalamak" veya "yalnızca hayata yıl katmak değil, yıllara da hayat katmak" gibi ifadeler kullanılmaya başlanmıştır.
Sayfa 316Kitabı okudu
8. Bölüm: Australopithecus Afarensis
Etiyopyalılar Lucy’e ikinci bir ad vermişlerdi: Dinkineş. Anlamı “Harikasın.” Cerrahların çok iyi anladığı bir isim diyebiliriz.
Sayfa 99 - Koç Üniversitesi YayınlarıKitabı okuyor
Meshur bir cerrahin, basit bir firinciyi platin dolu ust koluyla salivermesi bize ilginc gelebilir ancak platin o zamanlar cok degerli bir madde olarak gorulmuyordu.
Sayfa 260 - undefinedKitabı okudu
Yaşamın önemli özelliklerinden biri, bariyeri koruyabilmektir. Bir şey, kendisiyle çevresi arasındaki farkı koruyarak hayatta kalır.
Ameliyat etmek kolaydır ama sorumluluğu çok ağırdır.
Ertesi sabah, bağıranların yaralarına merhem sürülen değil de kızgın yağ dökülen askerler olduğunu fark edince
şaşkına dönmüştü. Ambroise, bir daha hiç kızgın yağ kullanmayacak ve çok büyük bir cerrah olacaktı. Modern cerrahiye ilk adım atılmıştı.
Sayfa 9 - Koç Üniversitesi Yayınları
Sivri bir aletten başka bir şeye ihtiyacınız yoktur; bir akasya dikeni, çakmak taşından ok ucu, bronz bir hançer veya çelik bir neşter. Böylece cerrahiye bıçak dahil edilmiştir ve "nerede bir irin varsa drene
edilmeli" anlamına gelen Latince "ubi pus, ibi evacua" bilge sözü, biz cerrahların muayenehane duvarlarında hala asılıdır.
Sayfa 10
Kırık kemik bakımı, bir cerrahın üçüncü temel uğraşını teşkil eder. Tarihöncesi yaşam, kemiklerin kırılması için yeteri fırsat sunuyordu; kurtlardan kaçmak, mamut avlamak, ayağı takılmak, yağmaya çıkmak, başa bir topuz darbesi almak.