Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Athena Athanasiou

Athena AthanasiouMülksüzleşme yazarı
Yazar
8.5/10
6 Kişi
23
Okunma
2
Beğeni
303
Görüntülenme

En Beğenilen Athena Athanasiou Gönderileri

En Beğenilen Athena Athanasiou kitaplarını, en beğenilen Athena Athanasiou sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Athena Athanasiou yazarlarını, en beğenilen Athena Athanasiou yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Haklarımız olduğunda bile bu hakları bahşeden ve devam ettiren bir yönetim tarzına ve yasal rejime bağımlıyızdır. Daha haklarımızı, toprağımızı ve aidiyet tarzlarımızı yitirmek suretiyle mülksüzleşmemiz söz konusu olmadan önce bile zaten kendimizin dışındayızdır.''
208 syf.
10/10 puan verdi
Bilinçsizleşme, fikirsizleşme mülkiyetsizleşmedir. Dünyalar kadar taşınmaza sahip olsanız da eğer fikirlerinizi, onurunuzu, benliğinizi (hem bilinçsel hem fiziksel) teslim etmişseniz mülksüzsünüz demektir. Asıl mülk budur ki sistem insana saldırarak onda önce bilinç ve onur kalelerini ele geçirmek için uğraşır. Çünkü sömürü sisteminden insanı çıkardığınız vakit ne müşteri, ne mükellef, ne birey kalır. Her şey insana dair iken sizi teslim alamayacaklarını düşünmek çok büyük saflık olur. Sistem, sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için basit bir ideal peşindedir. Tektipleşmiş, sınırlı ve yönlendirilebilir insan ideali. Bu noktada tüm mülkünüz taşınmazlarınız değil, bilinciniz ve benliğinizdir. Bu noktada tüm anlama ve algı kapılarınızı ele geçirerek size verdiği bilgi kadarıyla sizi yönlendirmeye başlar. Zaten günümüzde iletişim teknolojilerinin bu denli gelişmiş olmasının nedeni de sistemin bu basit ideali yüzündendir. Butler bu mülkiyetsizleştirilme durumunun üzerine giderek egemen söylemin etkisine kalan yığınlardan bir payda bularak direniş felsefesini ortaya koyuyor kitabında. Tabii bu tip mülksüzleşme ardından maddi mülkiyetsizleşmenin geldiğini göçlerle, el koymalarla, işsizlikle kanıtlamakta. Egemenlerin sisteminde mülkiyetleşenler ile mülkiyetsizleşenler arasında bir ayrımla onlara karşı nasıl bir mücadele yürütülebileceğini ve halk olmanın felsefesini yeniden hatırlattığı çok güzel bir kitap. Butler okumalarında bu kitabı es geçmeyin derim. Keyifli okumalar.
Mülksüzleşme
MülksüzleşmeJudith Butler · Metis Yayıncılık · 201723 okunma
Reklam
''Özgürlüklerin eşitsiz dağılımını düzenleyen normatif iktidarlarca mülksüzleştiriliriz. Yerinden edilme, geçim kaynaklarının yok edilmesi, ırkçılık, yoksulluk, kadın düşmanlığı, homofobi, askeri şiddet yoluyla...''
''Bedenlerimiz vasıtasıyla derin ve yoğun toplumsal ilişkililik ve karşılıklı bağımlılık süreçlerine dahil oluruz; teşhir olmuş, parçalara bölünmüş, ötekilere teslim olmuşuzdur.''
''Halkları, onları yaşayan ölü statüsüne atayan koşullara tabi kılan bir küresel iktidar kipliği olarak -nekropolitika- kimin harcanıp kimin harcanmayacağını belirler.''
Daha en başından haz ve acılarımızın süreklilik gösteren bir toplumsal dünyaya, sürerliğimizi sağlayan bir çevreye bağlı olduğu, karşılıklı bağımlı varlıklarız. Mülksüzleştirilebilir olmamızın tek sebebi halihazırda zaten mülksüzleştirilmiş olmamızdır.
Reklam
Kendi içine kapanmış benlik, sorumlulukla arasına mesafe koyarak, dünya açısından çok daha büyük bir tehlike teşkil eder.
Sayfa 19
İnsanların kendi yerlerini terke zorlandıklarında oldukları yerde kalmaları tam bir direniş edimidir.
Nüfusun her bir üyesinin "düşman" addedildiği koşullarda, kimse kör kurşun mağduru sayılmıyor.
Gazze
Ey bedenim, beni daima sorgulayan bir insan kıl!
Frantz Fanon - Siyah Deri Beyaz Maske
Reklam
Sana yönelen şey varlığına bir saldırı olduğunda, kendini açık tutmak zordur; keza tesire açık ve alıcı bir varlık olarak kalmanın riski budur.
İnsanlar birlikte sokağa çıktıklarında bir tür siyasal bünye oluşur, bu siyasal bünye tek bir sesle konuşmasa da -hatta hiç konuşmasa bile- biçimlenir, çoğul ve inatçı bir bedensel hayat olarak varlığını ortaya koyar.
Bedenlerimiz vasıtasıyla derin ve yoğun toplumsal ilişkililik ve karşılıklı bağımlılık süreçlerine dahil oluruz; teşhir olmuş, parçalara bölünmüş, ötekilere teslim olmuşuzdur...
Halkları, onları yaşayan ölü statüsüne atayan koşullara tabi kılan bir küresel iktidar kipliği olarak "nekropolitika" kimin harcanıp kimin harcanmayacağını belirler...
"Kriz" daimi bir istisna haline geliyor, bu hal de bir kural ve sağduyuya dönüşerek eleştirel düşünceyi ve eylemi lüzumsuz, akıldışı ve nihayetinde gayri vatansever kılıyor.
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.