Bruno evrenin, üzerlerinde hayat bulunan sayısız gezegen sistemleriyle dolu ve sonsuz
olduğuna inanıyordu. Ayrıca, Bruno mutlak hakikatin var olmadığını ve bir kimsenin dünyaya ilişkin algısının zaman ve uzam içerisinde işgal ettiği yere bağımlı olduğunu iddia ediyordu:
Bunlar modern bir bilim adamının kavramakta
zorlanmayacağı, ama Bruno'yu Kilise'yle çatışmaya sürükleyecek iki yeni anlayıştı.