Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Ayşegül Banu Şahin
Ayşegül Banu Şahin Yorumları ve İncelemeleri
Ayşegül Banu Şahin yorumları ve incelemelerini, Ayşegül Banu Şahin kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Ayşegül Banu Şahin puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
#kadınolmasanatı #feda
Puan 5/5
Herkese merhabalar...
Sizlere harika bir kitap ile geldim.
Gerçek hikayelerin yer verildiği kitapları her daim ayrı severim.
Ve bir yerlerde yaşayan hiç bilmediğim insanların hayatına dahil olmuş gibi hissederim.
Elimi uzatmak, omuzuna katıp sessizce destek olmuş gibi de huzur bulurum.
Yazarımızın 3 kitaplık ama
Üçüncü kitap~Feda~ da fahişe yi anlatıyor.
Ruhları askıda,bedenleri vitrinde, fahişe ve daha birçok terimle adlandırılan ötekileşmiş kadınlar,yüz yıllardır kölelikle sınıflandırılan , modern çağda bile sadece adı değişen kadınlar...
"Kadınları dişi değil, kişi olarak görmeye başladığımız da değişecek dünya"
Yaşadığımız bu yüzyılda, hâlâ kadın erkek eşitliğinin tartışılıyor olması, sadece tartışmakla da kalmayıp namus kavramını tek başına omuzlayıp götürmekle yükümlü olan kadınların her gün yeni bir cinayetle kurban edilmesi, durumun vahametini yeterince gözler önüne seriyor...
Bitse de gitsek düşüncesiyle hayatını sürdürmek zorunda kalan kadınlar için zaman geçmek bilmez. Hele bu hayatsız kadınlar, hayat kadınlarıysa. En çok dikkat çeken, buna rağmen en görünmeyen, silik kadınlardır onlar. Vardır ama yok gibidirler. Herkes görür, bilir ama görmezden gelinirler. İnsan değil de yürüyen et parçalarıymış gibi bedenlerine dokunmaktan çekinmez ama ruhlarıyla temas kurmaya korkarız.
Kimi zaman kutsal sayılan, kimi zaman iblisle aynı kefeye konan.
Hem göz önünde olmasın istenen hem de vitrinde sergilenen.
Seksi tek başına yapıyormuş gibi hep dışlanan, hep aşağılanan, hep ötekileştirilen beden işçileri…
Fahişelik, FEDA edendir. Sadece bedeninden değil, ruhundan da vazgeçendir...
Farkındalık yaratan kitaplarıyla ,okumanızı tavsiye ederim...
Güzel, merak uyandırıcı şaşırtıcı bir kitaptı.
Üstelik sanki devamı gelecek gibi bitti.
Uzun zamandır merak ettiğim bu kitabı severek okudum.
Yazadın dili, akıcı, konu işleyişi betimlemleri de güzeldi. Favori yazarlarım arasına girdi.
Birbirinden farklı beş Üniversite arkadaşı Harun, Zeynep, Bülent, Esra, ve Aynur güzel bir dostluk kurmuşlardır.
Her ayın ilk cuması Harunların çiftlik evinde buluşurlar, güzel bir haftasonu geçirirler.
En son ki buluşmaları hayatlarında derin yaralar açacak, doğru bildiklerinden, inandıklarından şüphe duymaya başlayacaklardır.
Eve yakın bir yerde ceset bulunur, civardaki tek evde onların bulunduğu evdir.
Üstelik eve gelirken, bir kadına çarpan Zeynep bundan kimseye bahsetmemiştir.
Peki katil kim?
Bu arkadaşın hayatlarında neler oldu?
.
İkinci kitabı ~Veda~ Farklı hayatlar yaşamış,sonuç olarak aynı kaderin yolcuları. Üç yaralı yürek, üç anne. Hatalarıyla, gerçekleriyle,ödedikleri bedelleri ile bu üç yürekle atıyor yine yüreğimiz okurken.
"Anneyseniz yıkılma lüksünüz yoktur. Her koşulda ayakta durmak zorundasınız."
Çocuk yaşta şahit olduklarımız, maruz kaldıklarımız, küçücük kalplerimizde öyle derinlere yerleşir ki köpürterek tazyikli sularla yıkasanız, fırçalasanız, kazısanız bile izi kalır.
Dayak mağduru çocukların vücutlarında açılan yaraların çoğu, yetişkin oluncaya kadar iyileşir. Psikolojik şiddetin açtığı yaralar ise asıl yetişkin olunca ortaya çıkar. Korku gibi, güvensizlik gibi, öfke gibi duygular, hep çocukluktan gelir, yapışır kalır insanın üstüne...
Kesinlikle okunması gereken bir kitap. Muazzam bir kalem . Hayatın gerçek yüzüyle ,kadınlarla...
Kadın olmak hem güçtür hem suçtur bazen.yüksek topuklular üzerinde tüm engebelere rağmen rahatlıkla yürür de kimi zaman düz zeminde tökezler kadın. Şiddete maruz kalmak,tacize,tecavüze uğramak gibi kavramların değişmez muhatapıtir.Bu yüzden kendini korumak zorundadır. Kimdenmi?Hemen hemen herkesten.Babasından,abisinden,dayısından, amcasından hatta dedesinden bile...
YAĞMUR, HANDAN ve FERİDE nin hikayelerini okuyacak ve bir kez daha kadın olmanın zorluklarına şahit olacaksınız. Her birinin hikayeleri farklı, her birinin isyanı farklı ama tek ortak noktaları kadın olmak...
#kadınolmak
Merhaba arkadaşlar bu gün kalemiyle yeni tanıştığım, yazarımız @ayşegülbanuşahin
İn üçlemesinin ilk kitabı olan Kadın olma sanatı Vefa ile burdayım. İyiki tanıştım dediğim yazarlarımız arasında yerini almış olan, güçlü kalemi ve farkındalığı ile büyük bir değeri hak ediyor kesinlikle.
Üç farklı hayat, üç farklı kültür ,özellikleri ve yaşam
·
Puan vermedi
Bugün sizi Handan Yağmur ve Feride ile tanıştırmak istiyorum. Yaşadıklarını en derinden hissedeceğiniz onlara bazen sarılıp bağrınıza basmak isteyeceğiniz bazen akan gözyaşlarını silmek isteyeceğiniz güçlü yönlerini görünce de takdir edeceğiniz karakterler bu üç Kadın. Ben kitap yorumunu ufacık bırakıp buraya hemen yazar @aysegulbanusahin in kitabı ile ilgili satırlarını size iletsem inanın kitapla ilgili söylenebilecek her şeyi o söylediği için daha güzel bir paylaşım olacaktır.
"Handan Yağmur ve Feride. Üçünden de başından geçenleri korkmadan çekinmeden tüm detaylarıyla anlatmalarını istedim. Farklı hayatlar yaşamış Farklı kültürlerde yetişmiş, Farklı karakteristik özelliklere sahip olsalar bile birbirleriyle hiç karşılaşmamış bu kadınların kaderi aynı yerde birleşiyordu.....
Benzer durumdaki hemcinslerine susmasının çözüm olmadığını artık gostermeliydiler ve öyle yaptılar. Susmadılar, anlattılar....."
Evet yazarımız bu dertleri kederleri paylaşımları derlemis toplamış ve bir kitap haline getirmiş. Kimi zaman ağlaştık kimi zaman gülüştük ve en sonunda sözümüzü tutup el birliğiyle kitabımızı bitirdik demiş. Sizde bence biran önce bu güçlü kadınlarla tanışmalısınız
Sevgili kitap sever ve okuyucu dostlarım;
@ciniusyayinlarindan çıkan @aysegulbanusahin kaleminden #kadınolmasanatı kitabını anlatmak istiyorum sizlere bugün.
#kitapkonusu
#kitapyorumum
Tanınmış gazeteci yazar olan Aysun Güney 'in röportajlarıyla yıllar sonra suskunluğu bozan üç yaralı kadının öyküsünü bu; Handan, Yağmur, Feride. Aldatılan, kendini feda eden, çocuk yaşta evlendirilen.
Kulağımıza maalesef çok tanıdık geliyor değil mi? Çünkü gerçekten de bu ülkede kadın olmak bir sanat. Erkek egemen toplum olduğumuz için daha çocukken baskıyla büyütülmüş kadınlar. Ve attığımı her adımı kaç yaşına gelirsek gelelim kontrol eden, psikolojik ve fiziksel şiddetle engel olan bir zihniyet, dedim çünkü böyle düşünen kadınlarımız da var ne yazık ki ve onlara acıyorum.
SAHİ SİZİN DERDİNİZ NE YAA???
Üzgünüm böyle yükseldiğim için ama inanın bundan çok daha fazlasını hak eden insanların arasında yaşam mücadelesi veriyoruz. Keyifle değil ama fark ederek okuyacağınız bir #kitap ve kesinlikle #tavsiyeediyorum
Değişen ve gelişen topluma uyum sağlamak için okuyunuz ve okutunuz lütfen.
Kadınları anlayan, eşit olduğumuzun farkında olan, ezilen kadının yanında olan tüm erkeklerimizi de canı gönülden tebrik ediyorum Umarım bu tüm topluma yayılır.
Kitap Yorumu//Bitti Dediğim Yerden (Hercai)-Ayşegül Banu Şahin
.
.
.
Üniversite sınavına giren ve hayatında yeni yollara ilerleyen Nermin'in hikayesini anlatıyor kitap. Gençlerin ilgisini çekebilecek günlük tadında bir roman. Bir tık İpek Ongun'un kitaplarını hatırlattı bana. Ergen güruha yönelik, akıcı anlatımıyla tercih edilebilir.
.
Bu güne kadar çok kitap geldi okumam için ve yazarlarla yazışarak, karşılıklı sohbet ederek "şurası niye böyle, şurası niye şöyle" diye sorarak okumuşumdur. Sadece Türk yazarlar da değil yabancı yazarlarla bile bu şekilde iletişim kurdum. Ama bu kitabın yazarıyla o senkranizasyonu yakalayamadım maalesef. Kitapla ilgili sorduğum "şurası niye böyle?" sorusuna "Size tek tek malumat veremeyeceğim. Kitabın içinde cevabı var. Tiye alarak okuduğunuz için farketmemişsinizdir." şeklinde bir cevapla karşılaştım. Bu nasıl bir okur-yazar iletişimidir onu da anlamadım. Kitabın konusunu eleştirmeyeceğim çünkü her yazarın hayal dünyası kendine özgüdür. Hayaller, kurgular eleştirilmez zaten. Ama şu tavrı eleştiririm. Sen okuyucunla bu şekilde iletişim kuruyorsan kurma o iletişimi kapat o instagram hesabını da! .
.
Kitabın editöryel çalışması da çok kötü. Editör diye çalışan kimse tüm imla kurallarını katletmiş. Noktalama işareti kullanmada ciddi bir kursa ihtiyacı var. Noktalı virgülden sonra büyük harfle başlamış, çoğu yerde fotoğraf çektirmek deyimini de resim çektirmek olarak yazmış. Kitabı okur okumazsınız size kalmış bir durum. Oldu o zaman ben kaçtım.
#kadınolmasanatıveda
Herkese merhabalar...
Bugün sizlere içinize dokunacak bir kitap ile geldim.
Daha önce #kadınolmasanatıvefa yı okumuştum şimdide veda da sıra iki kitapta yaşanmış kadın öykülerini içeriyor.
İki kitapta birbirinden bağımsız okunabilir.
Meryem, Perihan ve Fikriye...
Meryem ihtiras ve kıskançlıkları ile kendi hayatını deyimi
Türkiye'de aile içi şiddeti önlemek adina çıkarılan kanunlar,Kadın Acil Destek Ihbar Sistemi (KADES) in işlevine değinilmiş, en önemlisi Istanbul Sözleşmesi'nin imzalanıp daha sonra neden feshedildiğine değinilen kitapta...
Meryem,Fikriye, Perihan her birinin hikayesi farklı,bazen kendi seçimlerimizden, bazen içinde bulunduğumuz şartları yaşamaya mecbur oluşumuzdan hayatın acımasızlığıyla yüz yüze geliyoruz.
Hele bir annenin en büyük acısı evlat acısıdır, yaralı bu üç kadın annenin Gazeteci yazar Aysun Güney'in röportajlarıyla anlattıklarına şahit olacaksınız.
Kitabı okurken bir kez daha kadınlarımıza hakedilen değeri verilsin inşallah temennisinde bulunmamak elde değil. Sizde farkındalık yaratan bu kitabı okuyun okutturun diyorum.
Yazarın kalemini çok seviyorum.
Akıp gidiyor gerçekten.
Bu eser de diğerleri gibi bir çırpıda bitecek türdendi
Diğer kitap gibi 3 bağımsız kadının ortak bir acısı vardı.
Onlar aynı acı ile sınanmış, keşkeler ile boğuşan ama güçlü olmak zorunda jalan kadınlar.
Kim mi bu kadınlar?
Meryem
Feride
Perihan
Neler mi yaşadılar ee okuyun..
#seldokudu #kadınolmasanatı #vefa
Kadınlarımız bir bir yitip gitmesin.
Kadın olmak suç değil,ayrıcalık olsun hayatımızda
Evet son derece hassas ve son derece de önemli bir konuya imza atmış yazarımız. Bence çok da güzel yapmış bu tarz gerçek hayatın içinden kitapları okumak her zaman ayrıcalık oluyor.
Bu kitapta 3 özel kadının hayatına yer
Bitti Dediğim Yerden Hercai oku
Çok güzel bir kitabın yorumuyla geldim bu akşam, Bitti Dediğim Yerden Hercai akıcı, dili sade bir kitap olmakla baraber yer yer ağlatan yer yer güldüren güzel bir romandı. Konusu ise başta basit bir aşk hikayesi gibi gelse de sonu öyle değil malesef. Bir kişinin kaç kişinin hayatını mahvedebileceğini bu kitapta görebilirsiniz. İki kız kardeş birbirinden tamamen zıt karakterde, Neriman kız kardeşi Nermin' in elinden sevdiğini alıyor hatta yalnızca sevdiğini değil.. Nerimandan öyle nefret ettim ki sormayın gitsin. Bu kitabı ben çok beğendim gerçekten öyle güzeldi ki.. Hırsın, kötülüğün kimseye birşey kazandırmayacağını bu kitapla öğrenebilirsiniz. Kitapla kalın.. Son olarak yazarımıza çok teşekkür ederim.
.
.
Alıntılar;
Hayatta sadece siyah ve beyazın olmadığını bilerek, kendinize hata yapma izni vermelisiniz.
.
Çünkü ancak sen beni affedersen, ben kendimi affedebileceğim.
.
Başkalarına zarar vermediği sürece, en güzeli içinden gelen sese kulak vermek değil miydi?
.
Ömür boyu bizi üzen, inciten insanlar yüzünden kendimizi harap edemeyiz.
.
En kötü karar bile, kararsızlıktan iyidir denir.
Ne kadar yakın olursak olalım sırlarımız en yakın olanımıza bile uzak olacak. Kitabı bitirince aklıma gelen şey ya bu kadar büyük sırlar insanı hasta etmez mi diye.
Uzun yılların gölgesinde süren, iyi-kötü zaman dilimiyle demlenmiş arkadaşlıkların o kesif kokusunu o kadar anlatmış ki Banu Hanım..
Harun, Zeynep, Bülent, Aynur ve Esra..
Hayatlarına dair olan kesitler iyi ki ayri ayri bölümlerde kitaba olay akisi icinde yerlestirilmis. Yilmaz'a ayri, Harun'a ayri, annesine ayri üzüldüm. Kizdigim yerler de oldu. Özellikle Esra'nın ilişkilerini modern sonrası şekillenen kadın- erkek ilişkisi duzleminde tüketmesi kendi inşa ederken baskasını bir merdiven olarak atmasına kızdim diyebilirim.=)
Kitapta cok akıcı ve yormayan yoğunlukta, dolu dolu bir anlatım vardı. Karakterler fazlaca olmasina ragmen muntazam bir duzende tum berrakligi ile ilerliyordu.
Kalemini başarılı buldum.
Okuyacak arkadaslar icin guzel bir secim.