O an içimdeki boşluk duygusu birdenbire kayboldu ve o an anladım ki seni tanımam için kimseye ihtiyacım yoktu. Çünkü herkes seni farklı tanıyor, sana farklı inanıyordu. Adaletli olduğunu söyleyip adaletsizliği emrettiğine inanan da vardı, bağışlayan olduğunu söyleyip zalimliği emrettiğine inanan da...
İnsanoğlu yüzyıllar boyu din yüzünden anlaşmazlığa düşmüştür. Etkilemiş, etkilenmiş, dışlanmış, sömürülmüş, kullanmış, kullanılmış, sürünün lideri olup başı çekmiş, sürünün içine karışıp sürüklenmiş, alkışlanmış, yuhalanmış, hor görülmüş yada kabul görmüştür. Altında yatan sebep ne olursa olsun bunların ucu mutlaka dine dayandırılmıştır. Dünya üzerinde bulunan üç büyük dinden sonuncusu ve daimisi olan İslam dini aslında hoşgörüyü, vicdanı, eşitliği, merhameti, yardımlaşmayı emreder. Lakin bizim güzel insanlarımız maalesef her şeye dini alet eder, kendini haklı çıkarmak için mutlaka dini kullanırsa güvensiz, inançsız insanlar sarar çevremizi. Rabbim bizi bu tarz insanlardan esirgesin inşallah.
.
Yazarımız kitabında bu olaya çok farklı bir bakış açısından bakmış. Bir çocuğun gözünden ona dayatılan ve anlatılanları öyle güzel kaleme almış ki, okurken hak vermemek elde değil. Korkuyla, suçluluk psikolojisiyle ve din kisvesi altında yapılan bir iftira sonrası adı Mücahit'e çıkan küçük bir çocuk zamanla Allahı, dini, kitabı kullanarak neler yapılabileceğini anlar. Anlamasına anlar ama öğrendikçe, araştırdıkça işin aslının öyle olmadığını kavramaya başlar.
.
Eee bizler boşuna demiyoruz okuyun, okuyun, okuyun. Maalesef her şeyin başı cahillik.