Barthel Hrouda Gönderileri
Barthel Hrouda kitaplarını, Barthel Hrouda sözleri ve alıntılarını, Barthel Hrouda yazarlarını, Barthel Hrouda yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Assur Ordu
Orduda örneğin deve birlikleri ve istihbarat servisi vardı. Süvari sınıfı ordunun en önemli silahı haline gelmişti.
Sayfa 52
Mezopotamya da İnanç
Dini metinlerde huşu, tapınma ,hizmet ve itaatten çokça söz edilir ama sevginin pek lafı edilmez, edilse bile bu ancak hayranlık ve tevazu anlamındadır.......
Çünkü tanrılar insana çok uzaktı, fazla güçlü ve fazla yüceydiler.İnsanlar tanrıları sevmiyor , onlardan korkuyordu.Dünya üzerinde olup biten herşeyin müsebbibi tanrılardı.İnsan özgürce karar veremez, kendi kaderini belirleyemezdi.....
"Sen kendine yardım edersen, tanrı da sana yardım eder."
Sayfa 116 - AlfaKitabı okudu
Kassitler, Hititler-Babilyon'un Sonu
Hititlerin, atların çektiği hızlı savaş arabaları sayesinde operasyonun arka planı hakkında kaynaklar hiçbir şey söylemez. Çok uzaktaki Babil'ib devamlı işgal altında tutulması Hititler için imkansız bir şeydi; dolayısıyla bu seferden asıl karlı çıkanlar, Hititlerin müttefiki olan ve Babil'de iktidarı ele geçiren Kassitler olsa gerek.
Sayfa 38
Babilonya
Babil'i Babil yapan Hammurabi'ydi ve kent onunla birlikte öyle bir önem kazandı ki, daha sonra Yunanlar Mezopotamya'nın tamamına Babilonya dediler.
Sümerler
Sümerler bin yıldan fazla bir süreden sonra siyaset sahnesinden çekilseler de, Sümer kültürü ve uygarlığı Eski Şark tarihinin sonuna kadar etkisini sürdürdü.
Sayfa 33
Sargon
Samiler Mezopotamya'nın tamamına onun sayesinde hakim oldu. Savaşlarda ki başarılarını sadece Sargon'un enerjisine değil, yeni bir savaş tekniğine de borçluydular. Mızrak, ok ve yayla silahlanmış savaşçılar, Sümerlerin kargılarla savaşan hantal falankslarından üstündü. Sümer kentlerini artık Akkad valileri yönetiyordu: Sümercenin yerine Akkadca resmi dil oldu. Sargon gibi halefleri de pek çok isyanla baş etmek zorundaydı elbette. Boyunduruk altına alınan halklar bir imparatorluğun varlığını kabul etmekte zorlanıyorlardı.
Sayfa 30 - Sümer, Akkad