Yazarın kalemi sade. Yer yer sıkılsam da okuması rahattı. Bende 90’lar çocuğuyum az çok aşina olduğum veya yaşadığım durumları, İpek karakteri sayesinde tekrar anımsamış oldum. Yer yer tebessüm bıraktırması da hoşuma gitti. Bunlar benim açımdan kitabın olumlu yanları.
Kitabın son cümlesini okuyup kapağını kapattığımda aklımda geçen fazlasıyla basit bir kitap olduğuydu. Kitap okumak için belli bir zaman ve emek veriliyor. Verilen bu sürede daha etkileyici kitaplar okumak istiyor insan. Ağır kitapları okurken zihnimiz boşalsın, biraz bir soluklanalım isteriz ya bu amaçla okunacak bir kitap bence, ötesi değil.
Bu kitabı arkadaşım vermişti ve uzun zamandır kitaplığımda olduğu için okudum. Ben genel anlamda beğenmediğim için kitabı tavsiye etmiyorum.
"Zamanı geri alamıyorsun diye hatanın orta yerinde durmaya devam mı edeceksin?;Tabii ki hayır! Artık büyüdün. Şimdi sakin olacaksın ve kaldığın yerden devam edeceksin hayatına."
Bu cümle bence tüm kitabın özeti.
Sonu hiç de beklediğim daha doğrusu umduğum gibi bitmedi ama bence tüm kadınlara örnek olacak bir şekilde bitti kitabın.
Mutlaka okuyun derim.
#okumakneguzelsey
Sanırım kitabın isminden ya da Başak Buğday'ın şair dilini bildiğimden olsa gerek daha hüzünlü bir dili olacağını düşündüğüm ama sevgili Başak'ın ters köşe yapıp okurken güldüren, hoş mizaçlı kitabı. Sakin sakin ilerleyen, öyle çok heyecanlandırmayan ama tebessüm ile okumaya devam etmek isteyeceğiniz cinsten ve çok uzun zamandır okumayı istediğim bir kitap... Tezlerden makalelerden uzaklaşmak için, huzur bulmak biraz kaçmak için sığındığım kitap.
Tam olarak 1 saatte okuduğum bu kitabı okumasaydım da olurmuş şeklinde bitirdim. Başak Buğday’ın kalemini daha önce okuduğum başka bir kitabından dolayı biraz sevmiştim sonra başka kitaplarını araştırırken önüme bu kitabı çıktı. İlgimi çekti. Ihlamur’u sever misiniz bilmiyorum ama ben çok severim. Ben de ılık ve tatlı tatlı huzur’u ifade eder. Bu yüzden almaya karar verdim ama okurken o tatlı huzuru bulamadım. Kısa kısa cümlelerle koca sayfa kaplanmış. Lisede yazardık hani defterimizin bir köşesine kısa kısa yazılar o gibi. Bence roman yazmalı. Kanaatimce onda daha başarılı. Size de tavsiye edemiyorum maalesef..
Bitti...
Ot dergisinde altını çizdiğimiz tüm cümleler bir kitapta toplanmış..
Muhteşemdi...
"Söyledim ve sustum..
Üstünden bir köprü,iki yay geçidi,yedi otobüs,üç uçak yolculuğu;
İki iş değişikliği,sekiz kase sütlaç geçti.
Tanrım bu konuyu konuşmuştuk.
Peki sustum"
İnce ince dokundurarak edebiyatın derin sularında ayağınızın yere basması mı dediniz? Evet Başak Buğday okumuşsunuz. Çocukluğunuzun, gençliğinizin ve dahi yaşamın tüm klişeleri birer şiir olabiliyormuş. Apayrı bir yetenek
