"Bak buranın altı denizmiş eskiden, dökmüşler betonu, yol olmuş. Ama en dipte deniz var mı, var! Yani ben yazsam da yazmasam da, adın kalbimde yazıyor mu, yazıyor! Anladın?"
Değiştiremeyeceğin konularda kendini üzmek, kontrolün elinde olmadığı alanlarda bir şeyleri değiştirmeye çabalamak seni yormaktan, hayata karşı çaresiz hissettirmekten başka bir işe yaramaz.
Ancak elinden gelen konularda çaba sarf etmek, senin kendin için yapman gerekendir.
Bu sesi bir yerden çıkardım çıkaracağım ama nereden bilemeyip , tanımadığıma kanaat getiriyorum. Kim bilir düğün ve cenazelerde " akraba " diye tanıtılmasa birbirimizin yüzünü bile hatırlamayacağımız kaçıncı yabancı... Boş veriyorum.
Plakasına ithafen 35 yazardan 35 farklı hikayenin olduğu bu kitapta biraz daha İzmir’i hissetmek isterdim ne İzmir şivesi kelimeler var ne de İzmir’i anlatan bir şey. 35 hikayeden en fazla 6-7 tanesi okumaya değer diğerleri çok zayıf ve herhangi bir yerle ilgili hikayeler
Plaka numarası ile uyumlu 35 yazar ve onların kaleminden çıkmış 35 öykü. Farklı farklı öykülerden oluşan bir derleme olmasından kaynaklı sanırım akıcılık konusunda biraz sıkıntı yaşadım. Bu nedenle de okumalar arasına uzun süreler girdi. Ama bir kitap içinde farklı tatları farklı yaşam öykülerini bir araya getirmesi kimilerinin ilgisini fazlasıyla çekebilir.
İzmir’in plakasına uygun olarak düşünülmüş 35 yazardan 35 öykü içeren bir kitap. Öykülerde içinde yaşanılan ya da özlenen, çok sevilen ya da kızılan, sevgiliye kavuşulan ya da sevgiliden uzakta olunan, köyde ya da metropolde hayat gailesinin yaşandığı şehir olarak İzmir başrolde. 12 Eylül döneminin, yoksulluğun ve