Konusu: Mila, babası Türk Subayı annesi Rum olan bir kızdır. Bir de kardeşi Atilla vardır. İki kardeş teyzelerinde kalmaya başlar.
Mila üniversitede okurken çiçek tasarımları yaptığı Stella’nın Bahçesi’ni açar. Çok başarılı olur. Babasından gelen haber üzerine Marmaris’e tatile çıkar. Barlas ile tanışır ve ilişkileri başlar. Ama bu aşk Mila kadar masum değildir.
Mila Gökçeada’ya döner ve Yiğit ile tanışır. Peki bu aşk Mila’yı mutlu edebilecek miydi?
Mila gerçek geçmişi hatırlayabilecek miydi?
İnceleme: Ah, Mila! Hepimiz sadece inanmak istediğimize inanıyoruz. Bizi uyarsalar da görmezden, duymazdan geliyoruz. Peki sonra kim üzülüyor? BİZ! Ah, biz kadınlar… Neden değmeyecek insanları seviyoruz, onlar için bu kadar kör oluyoruz bilmiyorum… Mila’nın duygularını çok iyi anlayabildim. Duygu geçişleri başarılıydı. Kitabın dili akıcı ve sade. Bir oturuşta okutuyor kendini. Hikayesi, olayların tutarlılığı başarılıydı. Güçlü bir kadının hikayesini okumak istiyorsanız Stella’nın Bahçesi size göre. Keyifli okumalar dilerim..