Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bernard Caporal

8.3/10
10 Kişi
39
Okunma
1
Beğeni
826
Görüntülenme

Bernard Caporal Sözleri ve Alıntıları

Bernard Caporal sözleri ve alıntılarını, Bernard Caporal kitap alıntılarını, Bernard Caporal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tam tersinin de görülmediği günlere...
Bir kadının kocasına el kaldırması ne görülmüş, ne de işitilmiştir.
Sayfa 46 - Cumhuriyet YayınlarıKitabı okudu
Her şeyden önce Türkiye'de ana-babaların çocuklarına tapınma derecesinde bir büyük sevgi gösterdiğini belirterek söze başlamak gerekir. Onlarda tanrısal bir hayır görürler ve onlarla övünürler: çocuklar, babanin erkekliğini, ananın verimliliğini kanıtlar. Çocuk ayrıca kadına, kocasının ailesiyle bütünleşme olanağı verir.
Sayfa 21 - Cumhuriyet YayınlarıKitabı okudu
Reklam
8 Mart... Kutlu ve Ölümsüz Olsun...
Yeni Türkiye'nin yöneticileri, kadının yalnızca kocasının eşiti olarak kabul etmekle kalmıyor, dahası, onu özgür bir kişilik olarak algılıyorlardı.
Sayfa 12 - Cumhuriyet YayınlarıKitabı okudu
Göçebeler yerleşik duruma geçtikçe kadınlar aile içinde kendilerine erkekle belli bir eşitlik tanıyan statülerini yitirmeye başlamışlardır. İ. Beşikçi'nin belirttiğine göre, erkekle aynı sıfat ve derecede ekonomik bakımdan üretici olan bu kadınların görüşlerine başvuruluyordu. Düşüncelerini özgürce açıklayabiliyor ve en önemli kararlara katılıyorlardı. Oysa köylü kadınların durumu bu değildi.
Sayfa 16 - Cumhuriyet YayınlarıKitabı okudu
Eksik bir aile yaşamı, mutlaka belli bir toplumsal, ekonomik ve politik zayıflama doğurur.
Sayfa 11 - Cumhuriyet YayınlarıKitabı okudu
Türk milletinin bütün cihanda, yalnız Asya'da değil Avrupa'da dahi azim satvetler göstermiş olması (büyük atılımlar yapması), mutantan harekat (görkemli eylemleri) icra eylemiş bulunması, hep öyle kıymetli ataların faziletli evlatlar yetiştirmesi ve daha beşikten çocuklarının ruhuna mertlik ve fazilet telkin eylemesi sayesinde idi.
Sayfa 12 - Cumhuriyet YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Din ve ahlak zayıfladığı için toplum çürümüştür... Bu ülkeye imanın yeniden doğduğu gün, her şey yeniden doğacaktır. Oysa yeniden doğan, yobazlık oldu.
Erkekler, güçlerini kullanarak Tanrılarından aldıkları buyruğu çarpıttılar ve kadını aşağıladlar (...); kadının ruhu bundan küçük düştü, küçüldü, kadının töresi zayıfladı, kadınların dini bundan gitgide azaldı ve kadın insanlık değerinden yitirdi. Kadınlar böylece kümes hayvanlarına ya da başıboş dolaşan sürülere benzediler (...). Daha sonra, erkek çocukların ve kızların eğitimleri kötüleşti, toplumsal bozulma ve çürüme, bireylerden bizzat gruplara geçti, oradan da tüm ailelere, akrabalara, kabilelere ve halkın tümüne bulaştı
ilerleme yanlılarıysa onu eleştiri konusu yapmaktan çekinmemekte, gelenek içinde esas olanla ayrıntıyı, bir başka deyişle "gelenek" ile "gelenekler"i birbirinden ayırmak istemektedirler. Böylece, onlar, kadının durumunda Türk halkının istediği gelişime İslamda hiçbir engel bulunmadığı sonucuna varmaktadırlar. Nitekim İslam, başlangıçta, kadına büyük bir saygı göstermiştir. Fakat, zamanla bazı çevrelerde iş, hem de bu aynı saygı adına, "kadını dört duvar arasına kapatma, çarşaf içine sokma, toplumsal yaşamdan çekme"ye kadar vardırılmıştır.
Tarsus'a bir gezisinde, halk Gazi'yi alkışlamak için toplanmıştı. Eski bir savaşçı kadın, Kara Adile Çavuş, önünde secdeye kapanarak ona saygısını göstermek istedi. Mustafa Kemal, kadını yerden kaldırdı ve gözleri yaşla dolu, şöyle dedi: "Kahraman Türk kadını, sen, yerlerde sürünmeye değil, omuzlarımız üstünde göklere kadar yükselmeye layıksın". Bu sözler, o kadının kişiliğinde tüm kadınlara söylenmişti.
Reklam
Halide Edip, daha önceden de bu aynı kadın erkek eşitliğini savunan makaleler ve yazılar yayımlamıştı. Bu onun ölümle tehdit edilmesine bile neden olmuştu ; bazı tutucu kesimler bu tür sorunların, hele kadınlar tarafından, ele alınmasına kesin biçimde karşı çıkıyordu.
Kadınların siyasal yaşama katılmaları, Türklerde bir gelenektir.
İç içe
Kemalist devrim, Osmanlı tarihinden soyutlanırsa, anlaşılamaz. Mustafa Kemal'in devrimini ve onun ayrılmaz parçası olan kadının kurtuluşu eserini yönlendiren temel seçmeler, Osmanlı İmparatorluğu tarihinin son on yıllarına damgasını vuran belli eylemler ve eğilimler, hatta somut gerçekler içinde, - tohum olarak- yer alır.
Yobazlıgın tekrardan doğuşu
Din ve ahlak zayıfladığı için toplum çürümüştür... Bu ülkeye imanın yeniden doğduğu gün, her şey yeniden doğacaktır". Oysa yeniden doğan, yobazlık oldu
bazılarının 'şeyhleri'de kendini ilah olarak görüyor:)
Tarsus'a bir gezisinde, halk Gazi'yi alkışlamak için toplanmıştı. Eski bir savaşçı kadın, Kara Adile Çavuş, önünde secdeye kapanarak ona saygısını göstermek istedi. Mustafa Kemal, kadını yerden kaldırdı ve gözleri yaşla dolu, şöyle dedi: "Kahraman Türk kadını, sen, yerlerde sürünmeye değil, omuzlarımız üstünde göklere kadar yükselmeye layıksın". Bu sözler, o kadının kişiliğinde tüm kadınlara söylenmişti.
85 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.