Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bernard Caporal

8.3/10
10 Kişi
39
Okunma
1
Beğeni
825
Görüntülenme

Bernard Caporal Gönderileri

Bernard Caporal kitaplarını, Bernard Caporal sözleri ve alıntılarını, Bernard Caporal yazarlarını, Bernard Caporal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eşini aldatmanın çok uzağında bu­lunan gelişmiş bir kadın, kuşkucu ya da kıskanç bir kocaya zor katlanacaktır.
Sayfa 77
“Anaların bugün­kü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit de­ğildir. Bugünün anaları için evsafı lazimeyi haiz (gerekli ni­telikleri taşıyan) evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak, pek çok yüksek evsafın ha­mili olmağa mütevakkıftır (pek çok nitelikleri gerektirir). Bi­naenaleyh, kadınlarımız, hatta erkeklerden daha çok münevver, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmağa mecburdurlar. Eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olma­lıdırlar.”
Sayfa 13
Reklam
Gazi'nin ölümünden sonra yayılmaya başlayan yobazlık, kınanması gereken çarşaf giyimindeki bu yeniden azmanın kökeninde bulunan olguydu.
Fes için yapılmış olanın tersine, çarşaf giyilmesini yasaklayan hiçbir yasa çıkarılmamıştır.
Kadınların siyasal yaşama katılmaları, Türklerde bir gelenektir.
bazılarının 'şeyhleri'de kendini ilah olarak görüyor:)
Tarsus'a bir gezisinde, halk Gazi'yi alkışlamak için toplanmıştı. Eski bir savaşçı kadın, Kara Adile Çavuş, önünde secdeye kapanarak ona saygısını göstermek istedi. Mustafa Kemal, kadını yerden kaldırdı ve gözleri yaşla dolu, şöyle dedi: "Kahraman Türk kadını, sen, yerlerde sürünmeye değil, omuzlarımız üstünde göklere kadar yükselmeye layıksın". Bu sözler, o kadının kişiliğinde tüm kadınlara söylenmişti.
Reklam
Mustafa Kemal açısından, Türk kadını için eğitim görmek yalnızca bir hak değil, fakat aynı zamanda bir ödevdir. Çocuklarının ilk eğiticisi olarak o erkek kadar, hatta ondan da fazla kendini yetiştirmelidir. "Kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok münevver, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. Eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olmalıdırlar." Türkiye'de öğretim, hiç değilse ilkokulda, bazı orta dereceli okullarda ve açıktır ki, üniversite ve yüksekokullarda karma olacaktır.
Din ve ahlak zayıfladığı için toplum çürümüştür... Bu ülkeye imanın yeniden doğduğu gün, her şey yeniden doğacaktır. Oysa yeniden doğan, yobazlık oldu.
Menderes zaten, pek çok Kemalistin gözünde Atatürk devrimine ihanet etmişti.
"Türk kadını savaş sırasında ülkeye çok büyük yardımda bulundu; herkes gibi o da acı çekti. Bugün o özgür olmalıdır; eğitim görmeli, okullar kurmalı, ülkede erkekle eşit bir konuma sahip olmalıdır. Buna hakkı vardır"
Reklam
Şimdi de yapılmak istenen pek farklı değil:)
"Reform hareketlerine karşı kara bir gericilik doğmak üzereydi. Hatta Ankara'da, 1921'de, Kemalist Eğitim Bakanı 400 kadar medreseyi yeniden açıyor ve İslam dininin ruhuna aykırı olduğu gerekçesiyle devlet; okullardan resim dersini kaldırıyordu"
Kadın evlenmekle, kocasının ailesinde yaşamak için kendi ailesini terk ediyordu. Birçok bakımlardan o, burada bir yabancı olarak kalıyordu. Kocasının ailesiyle bütünleşmesi çocukları sayesinde mümkün olabiliyordu. Kısırlık en büyük kusur doğuruyordu; bir kadın için kısırlık hiç istenmeyecek en kötü durumdu. Gerçekten, her şeyden öne çoğalmak ve üremek için evleniliyordu; evliliğin temel amacı buydu. Sevgi bir olasılıkla, sonradan doğuyordu. Koca, önce karısına değil, ona verdiği çocuklara bağlanıyordu. Kocasına çocuk veremeyen kadın daha çok babasının evine gönderilirdi, ya da kocasının ikinci bir kadın almasını kabul etmeliydi.
Kadın, artık bir eşya gibi görülmemeli, bir eşya işlemi görmemeliydi.
Erkekler, güçlerini kullanarak Tanrılarından aldıkları buyruğu çarpıttılar ve kadını aşağıladlar (...); kadının ruhu bundan küçük düştü, küçüldü, kadının töresi zayıfladı, kadınların dini bundan gitgide azaldı ve kadın insanlık değerinden yitirdi. Kadınlar böylece kümes hayvanlarına ya da başıboş dolaşan sürülere benzediler (...). Daha sonra, erkek çocukların ve kızların eğitimleri kötüleşti, toplumsal bozulma ve çürüme, bireylerden bizzat gruplara geçti, oradan da tüm ailelere, akrabalara, kabilelere ve halkın tümüne bulaştı.
HAZİRAN: 27 Haziran Salı - Kurtuluş Savaşı'nda İstiklal Madalyası verilen Türk kadınlarının listesi açıklandı. Listede şu isimler var: Ali kızı Alime, Hoca Osman kızı Fatma, Besim kızı Şükriye, Musa kızı Ayşe, Mehmet Ali kızı Hafize, Kara Bektaş kızı Fatma, Veli Onbaşı kızı Ayşe, Molla İbrahim kızı Fatma, Ali kızı Ayşe, Molla Hasan kızı Fatma.
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.