Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Böcüzade Süleyman Sami

Böcüzade Süleyman SamiÜç Devirde Gördüklerim yazarı
Yazar
8.0/10
3 Kişi
14
Okunma
1
Beğeni
386
Görüntülenme

Hakkında

Böcüzade Süleyman Sami Osmanlı Devleti'nde uzun bir bürokratlık kariyerinden sonra, 1908-1912 Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda (emekliliğini istediği 1911'e kadar) Hamid-i Abad (Isparta) mebusluğu yapmış, emeklilik yıllarında da çok kapsamlı bir Isparta Tarihini kaleme almış Osmanlı yazarı, bürokrat ve siyasetçisidir. 5 Ocak 1851'de Isparta'da doğmuştur. 14 yaşında hafız ve hattat oldu. Isparta Rüşdiyesi'ni ve İstanbul Hukuk Mektebi'ni bitirerek hakimlik icazeti aldı. 18 yaşında kâtip olarak girdiği devlet hizmetinde hep Isparta'da kalarak 10 yıl boyunca Isparta şehremini (belediye başkanı) oldu. II. Meşrutiyet'in ilanı ile Isparta mebusu seçilerek Meclis-i Mebusan'a girdi. 1911'de emekliliğini isteyerek ayrıldı. 1899'da İzmir Hizmet gazetesinde yayınlatmış olduğu Isparta Tarihi'ni yeniden elden geçirerek 1000 sayfaya yakın bir kaynak kitap haline getirdi. 30 Mayıs 1932'de Isparta'da vefat etti. 1961-1965 arasında Isparta Senatörlüğü ve bir süre Sağlık Bakanlığı yapmış olan Süleyman Suat Seren'in dedesidir. Böcüzade’nin keskin bir gözlemci ve yaşadığı dönemin çalkantı ve kavgalarını iyi analiz eden bir düşünür olması, gelecekle ilgili düşüncelerini biçimlendirmiştir. Döneminin, içinde bulunduğu çaresizlik, teslimiyetçilik ve kadercilik anlayışına karşın, onun ayakları yere basan çözümlemeleri, bu gün için bile geçerliliğini korumaktadır. Böcüzade'nin kaleminden 1870'de Isparta'da çekirge tehlikesi 1297 (M/1870) de çekirge afeti olacağı tahmin edildiğinden, çekirge yumurtalarının kıştan toplattırılıp yok edilmesi için, çekirgenin konduğu yerleri saptayacak ekipler kurmak üzere Vilâyetten ödenek istenmişti. Vilâyetten İngiliz Ali Bey adında bir uzman gönderilmiş, giderlerin Menafi Sandıkları Sermayesinden ödenmesine izin verilmişti. Memleket ileri gelenleri ile, Ulema ve Askeri erkândan kurulan bir komisyon, ilçelerde mülki ve askeri memurlardan kurulacak ekiplerin Çekirge Mücadelesi yapmak üzere görevlendirilmesine karar verildi. Bu toplantıda, İngiliz Ali Beyin, gerektiğinde uçkun haldeki çekirgeleri öldürmek üzere Tophaneden birkaç yüz kilo Barut alınmasını önermesi üzerine kıyamet koptu. Ulemadan biri çekirgelerin iki kanadında, Süryani harfleriyle yazılmış bir ayet bulunduğunu, bu ayetin «Çekirge sürülerinin, Tanrı tarafından, memlekette fesat ve zulüm görüldüğü zaman, şehirleri ve kasabaları tahrip etmek üzere, kullarına musallat ettiği» anlamında olduğunu bir kitapta okuduğunu söylemesi üzerine Müftü Tahsin Efendi («bu yaratıklara ateşle ceza vermek Tanrıya mahsustur!.») şeklinde bir iddia ortaya atmış, Yavruzade Şeyh Mehmet Efendi'de («—Hükümetin aldığı önlemlere bizim karışmamız gerekmez. Çekirgelerin ne şekilde yok edilmesi gerekiyorsa, hükümet gereğini yapar. Bize dua etmekten başka bir şey düşmez. Biz simdi yerlerimize gidip duaya başlayalım. Papaz efendiler de ayni şekilde kiliselerinde dua edip ayin yapsınlar.») şeklinde konuşunca, İngiliz Ali Bey («Şeyh efendi, bu hurafeleri ve Yahudi masallarını bırakalım da, düşündüğümüz ve karar verdiğimiz tedbirleri uygulayalım.») der demez, ulema ve şeyhler ayağa kalkarak «— Biz ayeti celile ve doğru rivayetler okuyoruz.. Ayeti celileye sizin Yahudi masalı demeniz küfür'dür. Biz şimdi gider, durumu Hilâfet Makamına arzederiz. Fakat Mutasarrıf Beyin, geldiği gündenberi, yaptığı icraatı görerek — iman-ı kâmil sahibi olduğuna inandığımız için — bu şikâyeti kendilerinin yazmalarını ümit ve taleb ederiz.») demeleri üzerine, Mutasarrıf Ali beye hitapla «— Bey efendi, bu dakikada özür dilemez ve düşüncelerinizi değiştirmezseniz, durumu yüksek makamlara arzetmeye mecbur kalacağım.» deyince Ali Bey ayağa kalkarak, Müftü ve Şeyh efendilerin ellerini öpmüş ve okunan ayetin farkında olmadığını beyan ederek özür dilemişti. O sırada, Kuleönü köyünden Deli Hafız adında birisi, 95 yaşında olan Isparta naibi Tevfik Efendiye baş vurarak, tarlasındaki buğdayların, çekirgeler tarafından yok edilmesini önlemek üzere, çekirgelere hitaben bir ilâm yazmasını istemiş. Naip efendi Şer'iye mahkemesi başkatibine, abdest aldırtarak, çekirgelere hitaben üç tane ilâm yazdırmış. Bunları tarlasında çekirgelerin geleceği yerlere asmasını söylemiş. Deli Hafız bunları götürüp tarlasına asmış ..O civardaki bazı köylülerin söylediklerine göre çekirge saldırmamış (!).
Unvan:
Osmanlı yazarı, bürokrat ve siyasetçisi
Doğum:
Isparta, Türkiye, 5 Ocak 1851
Ölüm:
Isparta, Türkiye, 30 Mayıs 1932

Okurlar

1 okur beğendi.
14 okur okudu.
1 okur okuyor.
17 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Halk dünyalık,ahiretlik işlerinde hep namaz kılmak,oruç tutmak,hacca gitmek, zekat vermek, sarhoşluk etmemek hususlarına riayet eylemek lazım ve kafi olduğunu zanneyliyor ve vazife-i insaniyenin pek çok mühim teferruatı daha bulunduğunu katiyen nazara almıyor ve düşünmüyordu.
İlim dediğimiz yalnız okuyup yazmak, yazılanları okumak değildir.Her menfaatli iş ilimdir,sanat,ticaret,ziraat, bahusus bu zamanımızda makinelere yaptırılmakta olan işlerin kaffesini bilmek, öğrenmek mühim ilimlerdendir.
Reklam
Flaton(Platon) da; “Senden evvel gelip geçenlerden ibret al,senden sonra geleceklere zinhar ibret alacak eser-i musibet bırakmamaya çalış. Memduhan vefat edenler,maksuhan yaşayanlardan hayırlıdır.” kavl-i hakimindesiniz söylüyor.
Sayfa 116Kitabı okudu
Her iyiliğin daha iyisi olduğu gibi her kötülüğün daha kötüsü bence cahilliktir.Bu halde insan ya hakiki alim olmalı,hakiki ilme çalışmalı yahut hakiki alimleri dinleyip duyduğuna göre amel etmelidir. Zinhar ne alim,ne de müteallim veyahut alimleri dinleyici ve duyduğuyla amel edici olmaksızın sırf hayvanlıkta kalmaya katiyen razı olmamalıdır.
Dünya din içindir amma din hiçbir vakit makasıt-o nefsaniye-i gayri adile ve muzırra içün değildir.Böyle dini ve gayr-i şer’i maksatlar ardında koşanlara uymak cahilliğin en kötüsüdür.
Üç Devirde Gördüklerim
Üç Devirde Gördüklerim
adlı kitabın pdf/epub versiyonlarını arıyorum.. yardımcı olanlara/olacaklara şimdiden teşekkürler..

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
146 syf.
10/10 puan verdi
Az da olsa Eski Türkçeye hakim olmalısınız. Isparta mebus Süleyman Sami'nin hatıratı. Meşrutiyet, devri istibdat ve cumhuriyyet. Türkiye vatandaşı olan herkesin, şuan sahip olduğumuz duruma nasıl eriştiğimize dair bir fikri olması için okuması gereken bir eser
Üç Devirde Gördüklerim
Üç Devirde GördüklerimBöcüzade Süleyman Sami · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 201114 okunma
146 syf.
10/10 puan verdi
Hatıra
Kitabın arkasında sözlüğü olsa da eski kelimelere aşinalık gerektiriyor. Kitabın Takdim bölümünde belirtildiği gibi hatıra kitapları çok okunan kitaplar değildir. Ben de ilk kez bu kitapla başladım ve beğendim. Şöyle ki sanki o yıllarda yaşıyormuşum gibi demenin hazzı hatıra kitaplarıymış. Kitaba geçersek Türk Tarih kurumunun yazıldığı gibi aynen nakletmesiyle o günün kelimeleriyle kurulmuş uzun cümleler bazen iki kez okutsa da mutlaka okunması gereken eserdir. O zamanın şartları derken aslında hala o zamanın şartlarından bir türlü sıyrılamadığımızı anlayacaksınız. Okuyun!
Üç Devirde Gördüklerim
Üç Devirde GördüklerimBöcüzade Süleyman Sami · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 201114 okunma