Buğra Hararoğlu / Ay Işığında Buluşalım
Mucizelere inanır mısınız? Peki ya kadere? Bazen hayatta başımıza öyle şeyler gelir ki, kader mi yoksa mucize mi olduğuna karar veremezsiniz. #AyIşığındaBuluşalım kitabında da, Eray’a hayatın sunduklarını ve onun da bu yoldaki azmini okuyoruz. Bir bakıma Schiller’in “kalbin atışı kaderin sesidir” sözüne
Ay Işığında Buluşalım kitabının yorumu ile geldim
Üçüncü ayın ikinci kitabı üstelik aşk türünde, seven bir erkek ve kadın temasıyla sizlerleyim.
Kurguyla gerçek hayat birbirine karışmaya başlarsa nasıl olurdu?
ꨄ︎Eray Paris'te yalnız yaşayan bir yazar. İki yıldır üzerinde çalıştığı romanını bitirmek için
Selam Millet
Bu kitabı daha ilk gördüğüm an seveceğimi hissetmiştim. İlk olarak kapağına resmen aşık oldum diyebilirim. Çabucak okunacak çok nahif bir hikaye karşılıyor bizi kitapta. Eray ve Laura' nin hikayesi...
Eray; Paris'te yaşayan bir yazardır. Ve kitabının finalini tamamlamak için bir kafede otururken hiç ummadığı birini görür. Kim midir bu kişi? Yazdığı kitabın ana karakteri. Tıpatıp kitabında ki karaktere benzeyen güzel Laura. Kıza bu kadar dikkatli bakması sonucu tanışırlar. Ve bir çekim olur aralarında. Lakin Laura bir anda ortadan kaybolur. Aradan belli bir zaman geçer ve Eray' in kitabı çoktan çıkar hatta çok satanlar listesine bile girmiştir. Ve bu ikilimiz bir buçuk yılın sonunda Laura'nin, Eray'in imza gününe gelmesi ile tekrar karşılaşmış olur. Sürekli Laura kaçıyor, Eray kovalıyor kitapta. ( Deli etti beni Laura adam gibi derdini söylesene kızım diye iç sesim yardırdi.) Valla Eray' a da helal olsun ne hırslı çocuk çıktı. Bu hikayede ki tatlı diyalogları, bol bol kitap tavsiyelerini çok severek okudum ben. İlgisini çekenlere şimdiden keyifli okumalar dilerim.