"Şu içimizde taşıdığımız açık yaralarımız, kapandı sandığımız defterlerimiz, ciğerimize saplı cam kırıklarımızla ne çok şey sürüklüyorduk aslında peşimizde. Kendimizden bir tane daha taşıyorduk içimizde; biri görünen, diğeri görünmeyen iki kişiydik aslında... Birincisi ne kadar süslü püslü, yakışıklı, güzel, şatafatlı ve şık ise, diğeri bir o kadar hilkat garibesine benziyordu. "