İki bin yıl önce, gün gibi hatırlıyorum, Didim'deki Apollon tapınağında yaşlıdan yaşlı kâhine sormuştum: "Benim yolum ne olacak?" Öylesine uzun susmuştu ki, kilitlendi sandım, sonunda söz cevheri çalıştı, kısa ve öz: "Senin yolun harf dolu". Ondandır, okuma yazma öğrendim.