Carlo Rovelli Sözleri ve Alıntıları
Carlo Rovelli sözleri ve alıntılarını, Carlo Rovelli kitap alıntılarını, Carlo Rovelli en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Görmeden önce anlamak bilimsel düşüncenin özüdür. Antik dönemde Anaksimandros, gökyüzünün ayaklarımızın altında da devam ettiğini gemiler Dünya’nın çevresini dolaşmadan önce anlamıştı. Modern çağın başlarında Copernicus Dünya’nın döndüğünü, Ay’ın üzerinden dönen Dünya’yı gören astronotlardan önce anlamıştı. Einstein da zamanın düzenli bir şekilde akmadığını, aradaki farkı ölçmeye yarayacak hassasiyete sahip saatler henüz geliştirilmeden anlamıştı.
Sayfa 20Kitabı okudu
Kim bilir evrenin sınırsız uzayında, bizim için hayal dahi etmenin olanaksız olduğu ne kadar çok olağanüstü karmaşıklık vardır... Yukarıda o kadar büyük bir uzay var ki, çok sıradan bir gökadanın bu ücra köşesinde özel bir şeyler olduğunu düşünmek çocukça olur. Dünyada yaşam, evrende neler olabileceğinin tadımlık küçük bir örneğinden başka birşey değildir.
Sayfa 66Kitabı okudu
Zaman’
Bazen onun acımasızca aktığını hissediyorum.
Bazen de gecenin bir yarısı kalkıp
bütün saatleri durduruyorum…
Sayfa 135Kitabı okudu
Aristoteles'e göre "boş uzay" bir saçmalıktır. Çünkü iki şey birbirine değmiyorsa aralarında başka bir şey vardır, bir şey varsa bu şey de bir şeydir, dolayısıyla bir şey vardır: "Hiçbir şey"in olmaması mümkün değildir...
Sayfa 56Kitabı okudu
Einstein akla yatkın bir yanıt aradı. Güneş ile Dünya’nın birbirini doğrudan çekmediklerini, her ikisinin de yavaş yavaş aralarında bulunan şeye uygun olarak davrandığını düşündü. Aralarında uzay ve zamandan başka bir şey olmadığına göre de Güneş ile Dünya’nın, suya batan bir cismin çevresindeki suyun yerini değiştirmesi gibi, çevrelerindeki uzay ve zamanı değiştirdiklerini hayal etti. Zamanın yapısındaki bu değişimi de tüm cisimlerin hareketini etkileyerek onların birbirlerine doğru “düşmelerine” neden olur.
Sayfa 21Kitabı okudu
Bütün evrensel başkalaşım, başta sıralı olan, sonra, karıştırıldıkça düzensizleşen bir deste oyun kağıdı gibi, yavaş yavaş gerçekleşen bir düzensizleşme sürecidir. Evreni karıştıran dev eller yoktur, fakat evren, açılıp kapanan etkileşimlerle, kendi kendine karışır.
Sayfa 118Kitabı okudu
Uyumayı seven biri nasıl olur da ölümden korkar?
Ölümü hak edilmiş bir dinlenme olarak görüyorum.
Sayfa 143Kitabı okudu
Zamanın bağımsızlığı/esnekliği'
"Sonsuzluk ne kadar sürer?" diye sorar Alice; "Bazen yalnızca bir saniye," diye yanıtlar Beyaz Tavşan. Her şeyin sonsuza dek donup kalmış gibi göründüğü, ancak sadece birkaç saniye süren düşler vardır...
Sayfa 49Kitabı okudu
Asıl şaşırtıcı olan, zamanın yavaşlamasını ölçecek saatlere sahip olmamızdan önce birinin bu olguyu anlamış olmasıdır: Einstein…
Sayfa 20Kitabı okudu
(Aslında moleküler boyutta geçmiş-gelecek ya da şimdi diye bir şey yoktur.)
Milyarlarca molekülün dansını görebilseydim ve dikkate alabilseydim, gelecek gerçekten de "geçmiş gibi" olur muydu? Maalesef Boltzmann'ın çalışmalarındaki rahatsız edici sonuç buydu: Geçmiş ile gelecek arasındaki fark, bizim doğayı "bulanık" biçimde görmemizle ilişkiliydi.
Sayfa 33Kitabı okudu
Evet zamanın yavaşladığı yerde nesnelerin düşmesi kaçınılmazdır, ayaklarımızı da sıkıca yere/zemine bağlar. Ayakların yere bağlanmasının nedeni bütün bedenin doğal olarak zamanın yavaş aktığı yere doğru gitmesidir, zaman da ayaklarınız için başınızdan daha yavaş akar.
Sayfa 21Kitabı okudu
Evrende "şimdi" diye bir şey yoktur. Bunu yüz yıldan fazladır biliyoruz. Ama yine de aklımızı karıştırmaya devam ediyor, bunu kavramak oldukça zor. Ara sıra bir fizikçi isyan eder ve bunun doğru olmadığını söylemeyi dener. Felsefeciler şimdinin ortadan kalkması konusunda tartışmaya hala devam ediyor...
Sayfa 47Kitabı okudu
“t” zaman değişkeni sabit tutulmalı, yoksa bir hiç’
Einstein’ın denklemlerinde tek bir zaman yoktur, sayısız zaman vardır. Fizik, şeylerin “zaman içinde” nasıl değiştiklerini betimlemez. Tersine, kendi zamanları içinde nasıl değiştiklerini ve “zamanlar”ın birbirlerine göre nasıl değiştiklerini tarif eder.
Sayfa 24Kitabı okudu
Evren inceden inceye kesiklidir, sürekli değil. Tanrı evreni kesiksiz çizgilerle tasarlamamıştır; Seurat’ın tabloları gibi küçük dokunuşlarla noktacıklar kullanarak çizmiştir.
Sayfa 65Kitabı okudu
Gerçeklik genellikle göründüğünden farklıdır: Dünya düz görünür, oysa aslında bir küredir; Güneş gökyüzünde döner gibi görünür ama aslında biz döneriz. Zamanın yapısı da göründüğü gibi değildir: Bu evrensel, düzenli akıştan farklı bir şeydir.
Sayfa 13Kitabı okudu