En Eski Catherine Gueguen Sözleri ve Alıntıları
En Eski Catherine Gueguen sözleri ve alıntılarını, en eski Catherine Gueguen kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Duygusallık ve insan ilişkiler üzerine bir tartışma sırasında bu bilimsel yaklaşım insnalığı sadece biyolojik bir düzleme oturtduğumuzu düşündürüp bizi korkutabilir.
Çocukların duygusallığı ve ilişki kurma isteği hayatının ilk anlarından itibaren başlar. Annesinin karnındayken bile etrafındaki insanlara karşı oldukça duyarlıldır. Bu temas saygılı, sevecen ve yumaşak olduğu sürece bebek canlanır ve bu şefkatli kişiyle tanışmak için ilk adımı atar.
Bazı erkekler de çocuklarının doğumu sonrasında kendilerini hassas hissedebilir. Yetersizlik, öfke, kaygı gibi karmaşık duyguların öznesi olabilirler. Ama bu durum erkeklerde kadınlara oranla kendini az gösterir.
Birçok kadın dolu yaşamak ve içsel doygunluğun verdiği mutluluğu yaşamak ister. Bu da aynı zamanda hem birey anne hem de kadın olabilmek anlamına gelir.
Kendini geliştirmeye yönelik olan bu meşru istekler kadının iç dünyasında birçok sorgulamaya ve suçluluk duygusuna sebep olur.
Beynin gelişiminin genetik süreçlere bağlı olduğu yadsınamaz ancak çevresel faktörlerin de etkisi altında geliştiği de bir gerçektir.
Açık bellek, hipokampus ve kortikal yapılarla bağlantılı olan sinir ağlarının oluşmuş olmasını gerektirdiğinden, bilinç bir belleğin gelişimi, bu sistemlerin gelişmiyle doğru orantılıdır.
Sevgi, güven, öz empati, şefka, yardımlaşma, adalet duygusu , kızgınlık, hayal kırıklığı, utanç gibi duygularo devreye sokarak sosyal ilişkilerimizde çok önemli bir rol oynar.
Hipotalamus, doğrudan hipofiz bezine etki eden kortikoliberin hormonu salgıdır.
Çok kötü deneyimler yaşayan çocuklar, genellikle her türlü insan etkileşimine karşı bir şüphe duyar ve kimseye güvenmez. Başkalarıyla bağ kurma yeteneğini de yavaş yavaş kaybeder. Sürekli bir çaresizlik içinde ve endişe duyguyla yaşar.
Bellek ve öğrenme birbirine sıkı sıkıya bağlıdır ve ikisi de birbirine tabidir.
Ebeveynler ve çocuklar aynı dünyada yaşamazlar. Zamana dair sahip oldukları fikirler tammen farklıdır çünkü çocuk beş altı yaşına kadar kavramına sahip değildir.
Baba- çocuk arasındaki ilişki her zaman anne-çocuk ilişkisinden çok daha az ilgi gören bir konu olmuştur. Bu aynı zamanda oksitosin ile babanın çocuğuyla olan ilişkisi arasındaki bağlantının incelenmesi için de geçerlidir.
Çocuğunuza şefkat göstermek oksitosin salınımını tetikler, bu da ebeveynin cinsiyeti ile ilgili değil şefkat gösterme becerisiyle ilgilidir.