Celal Yıldız sözleri ve alıntılarını, Celal Yıldız kitap alıntılarını, Celal Yıldız en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dersim'in can damarları olan, Dersim'i güzelleştiren Munzur Dağı ile MunzurÇayı iki kardeşti.Milyonlarca yıl hep beraber ağlamış, hep beraber gülmüştü.Çok değişik halklara kucak açmışlardı.Kendilerine sığınanları hep korumuşlardı.Milyonlarca yıllık uzun ömürlerinde, hiç kimseye kalleşlik yapmamışlardı.Şahitleri Düzgün Babaydı,Kırklardı.Şahitleri bu dağlardaki tüm evliyalardı, ermişlerdi.Şahitleri toprak anaydı, yer ve göktü.
Tarih boyunca kendine sığınanları, ormanların derinliklerinde ve sarp kayalarında saklayan kutsal Munzur Dağı Dersim son asırda bir mezarlığa dönmüştü.Munzur dağında bir insan sesi duyulmuyordu...
Dersim'deki bu ölüm sessizliğine karşı; Munzur Çayıkardeşine dert yanmaya sitem etmeye başladı:
Bu belgesel romanda anlatılanlar hayal ürünü değildir.Elinizdeki kitap bu yönüyle tarihsel bir romandır.Yazar sizi çırılçıplak bir tarihsel gerçekliğin eşiğine götürüp bırakıyor.Bu eşikten içeri girip girmemek ise okuyucunun vicdanına kalıyor.
Orta Asya için kalbi yanan ırkıyla,
Kurtuluşu çölde arayan yobazıyla,
Ve de Allah! Allah! nidalarıyla,
süngü ucunda kan,
bebe çığlığında
gül kıyımı can,
uygarlıktı adı Dersime sunulan...
Bu derin yara,
Bu çığlık!
Hiroşima çocukları anılır.
Yahudiler neler çekti bilinir.
Halepçe'nin katiline lanet okunur.
Vietnamlı çocuklara şiir yazılır...
Hem çok insani, hem de onurlu!
Ya Dersim'in bebeleri!
Onların körpe canı,
Topraga akan kanı,
Niçin unutulur?
Orta Asya için kalbi yanan ırkçıyla,
Kurtuluşu çölde arayan yobazıyla,
Ve de Allah ! Allah! nidalarıyla,
Süngü ucunda kan,
Bebe çıglıgında
Gül kıyımı can,
Uygarlıktı adı, Dersim'e sunulan...
Bu derin yara,
Bu çıglik!
Aslında, "Her keramet insandadır."İyilik de,kötülük de insanoğlundadır. Sen hiç düşündün mü,neden her dilde Tanrı'nın adı başka başkadır? Çünkü onun ismini insanlar kendi lisanına göre takmıştır. Sen hiç düşündün mü eğer yeryüzünde insan diye bir yaratık olmasaydı Tanrı'ya kim isim verebilirdi ve kim tapardı?