En Eski Cem Şahin kitaplarını, en eski Cem Şahin sözleri ve alıntılarını, en eski Cem Şahin yazarlarını, en eski Cem Şahin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir ilk kitap olan eserin yazar Cem Şahin'i tebrik ediyor, bir sonraki kitabını merakla bekliyorum...
Kitabın yazım dili oldukça başarılı. Olay örgüsünü ana karakter olan Komiser Deniz'in anlatımı ile okumak çok keyif vericiydi. Özellikle içinden geçirdiği fakat dışından söyleyemediği bölümler esere renk katmış. Olayları anlatırken kendisi ile iç hesap yapıp, olayların gidişatına yön vermeye çalışan Komiser Deniz'in ekip arkadaşlarını yönlendirmesini okurken sanki onlardan biriymişim gibi delil toplayıp cinayetlerde ortak noktayı aramaya koyuldum...
Kitabın kurgusuna gelecek olursam, Ankara'da işlenen kadın cinayetlerinin ortak noktası olan bir delilin otopsi raporlarında yer almadığı anlaşılır. Komiser Deniz ise üç aydır takip ettikleri bu davanın en can alıcı ipucu olan bu ayrıntının raporlarda yer almamasının arkasında yatan gerçekleri araştırmaya başladığı sırada tekrar cinayet davaları ile yüz yüze gelir. Bir yanda amiri, bir yandan kurbanların aileleri ve medya onun nefes almasını zorlaştırır...
Öldürülen kadınların ortak noktalarından yola çıkarak yaptığı araştırmalar onu hiç aklına gelmeyecek yerlere ve kişilere sürükler...
Her insanın sırrı vardır fakat kendine bile itiraf etmekten çekinir. Kurbanların sırları ise, onlar öldükten sonra gün yüzüne çıkmaya başlasa da Komiser Deniz, her öğrendiği sır ile daha çok cevapsız soru ile karşılaşıp, katil veya katillerin nasıl birer psikopat olduklarını da düşünmekten kendini alıkoyamaz...
Haklılardı , ölen kızlarıydı . Evet benimde babam ölmüştü ama sadece ölmüştü , öldürülmemişti . Onların ise , gözleri gibi baktığı kızları bir cani tarafından öldürülmüştü . Nasıl rahat olabilirlerdi ki ? Ya da gülebilirlerdi ,
Aslında geceyi çok seviyordum . Özellikle karanlığı hatta bana huzur verdiğini bile söyleyebilirdim . Bu sırrımı söyleyecek olsam belki de cinayet büroda çalışmama şaşırmazlardı .
Herkes maşallah suçsuzdu . Kimi " Hak etti öldürdüm . " der . Kimi " Töre . " Kimi ise " Yanlışıkla oldu . " der . Ne olursa olsun adaletin olduğu bir ülkede polisi , savcıyı ve hakimi çiğneyerek kendi adaletini sağlamaya kimse çalışamazdı . Kimsenin kimseyi öldürme hakkı yoktu .
"Ona baktıkça anlıyordum ;vücudundaki yaralar değil, ruhundaki yaralar yakıyordu canını.."
Cem Şahin 'in henüz kitap çıkmadan yaptığı kitap tanıtımında okumuştum bu cümleyi, arka kapak resminden ve hemen alıntı olarak paylaşmıştım. Daha o an anlamıştım sıkı bir polisiyenin yanı sıra, duygusal yoğunluğu çok fazla olan sayfalar çevireceğimi..
Deniz komiser, vurulmasından sonra geçirdiği hastane sürecinin ardından cinayet şubede minik bir kutlamaya karşılanır ve geldiği gün aldığı cinayet ihbarıyla tekrar işinin başına döner.. Basit bir cinayet gibi görünse degiderek karmaşıklaşarak seri cinayetlere döner. Katil çok zekice hamleler yaparak komiser Deniz ve ekibini aslında çok derin bir araştırmaya iter.. Ülkemizin kanayan yarası ve malesef gerçeği olan Pedofili ve tecavüz olaylarını incelikle işleyip dikkat çekerken, adalet sistemimize de yerinde bir eleştiri olmuş bu kitap. Paran varsa lanet olsun ki her şey mümkün!!
Uzun lafın kısası :) ben kitabı çok ama çok beğendim. Gerek konu, gerek akıcılığı, gerekse heyecan açısından Cem bey'den beklediğim gibi.. Kitap karakterleri arasında Hande 'yi okumak beni çok mutlu etti :) Kitabın son sayfası ise acayip bir merak oluşturarak gelecek 3.kitabın müjdecisi gibi..
Kaleminize yüreğinize sağlık