Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ceren Lordoğdu

Ceren Lordoğduİstanbul'da Bekâr Kadın Olmak yazarı
Yazar
10.0/10
3 Kişi
22
Okunma
0
Beğeni
396
Görüntülenme

Ceren Lordoğdu Sözleri ve Alıntıları

Ceren Lordoğdu sözleri ve alıntılarını, Ceren Lordoğdu kitap alıntılarını, Ceren Lordoğdu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yalnız yaşayacaksak ve ekonomik imkanlarımız dolayısıyla seçme imkanımız varsa, şehrin neresinde oturmak daha güvenli ve rahat olur? Ma­halle hayatı, çocuğu olan bekar bir kadın için siteye göre da­ha mı güvenli? Yaşadığımız yerde çevremizle kuracağımız ilişkilerin sınırları olmalı mı? Erkek arkadaşlarımızın eve gi­rip çıkması sorun olur mu? Ailemizin ya da arkadaşlarımı­zın oturduğu mahallede yaşamak, bekar kadın olarak yaşa­manın kolaylaştırıcısı olabilir mi? Bütün bu sorulara kadın­lar erkeklerden farklı şekillerde yanıt ararlar.
Ben her yerde azınlığım
Konda Araştırma Şirketi'nin "Toplumdaki Ayıp, Günah ve Suç Algı ve Tanımları" adlı 28 ilde 2.610 ki­şiyle yürüttüğü araştırmaya göre evlilik dışı ilişki yani diğer anlamıyla bekar olarak ilişkide olmak, toplumun en tepki­li olduğu konu olarak; % 85 oranında günah, %90 oranında ayıp sayılıyor. Bu tür birliktelikler için toplumun % 40'ı ha­pis cezasını gerekli görürken; % 28'lik bir kesim de suç ol­maması gerektiğini düşünüyor.
Reklam
Avrupa “privat” yaşamın dinamiklerini yazıya dökme ihtiyacı hissetmez
Özellikle Avrupa mahallelerindeki sembolik sınırları ko­nu alan araştırmaların çok önemli bir kısmı etnik farklılı­ğa sahip toplulukların birlikte yaşama deneyimleri üzerine­dir. Bunlardan biri Gwen van Eijk'in Hollanda Rotterdam'da birbirinden farklı profile sahip iki mahallede yürüttüğü ça­lışmasıdır. Van Eijk'in araştırmasındaki mahallelerden bi­ri farklı etnik kökenli toplulukların birlikte yaşadığı bir ma­halleyken; diğerinde böyle bir farklılık bulunmamaktadır. Ancak araştırmada aktarılan bulgular, her iki mahallede de farklı temalar çerçevesinde sembolik sınırların inşa edildiği­ni gösterir. Sembolik sınırların yapımında sadece farklı etni­sitelerin birlikteliği değil; farklı yaş grupları, yaşam dönem­leri gibi unsurlar da etkilidir. Van Eijk "Farklılıkların dene­yimlerini anlayabilmek için, insanların sınırları nasıl çizdiği­ni esas olarak bilmemiz gerekiyor," Batı toplumla­rındaki kadınlar için bekar olarak yaşamak aile olarak yaşa­maktan, Türkiye'deki gibi, farklı ele alınan bir durum değil­dir. Türkiye'de bekar kadın olarak yalnız yaşamak bir farklı­lıktır ve kadınların oluşturduğu sınırlar ile inşa ettikleri me­safeler bu deneyimi anlayabilmemize imkan sağlar.
Karşımıza çıkmadığın bir yer yok: Eril tahakküm
Kadınların yaşadıkları ye­rin değerlerine göre davranışlarını kontrol etmeleri tek başı­na bir bakıştan dolayı degil; genel eril tahakkümün bir uzan­tısı olarak gördükleri ve gündelik hayatlarında sürekli karşı­laştıkları bir hatırlatıcı olmasından kaynaklanmaktadır. Do­layısıyla sadece bu bakışın baskısını takiben her zaman bir eylemle karşılaşmasalar da bakış bazen çocukluk hatırala­rındaki, bazen de ailelerinin uyarılarındaki ikincil, aktarılan bilgiyi hayatlarına taşıdıkları eril tahakkümün bir uzantısı­dır.
Günlük hayatta benliğin sunumu
iki farklı tanımla­ma setiyle benlik yer almaktadır. Birincisinde Goffman ben­liği herhangi bir kişisel damara sahip olmayan tümüyle bir sosyal ürün olarak tarif eder. Ikincisinde ise bireylerin tama­men toplum tarafından belirlenmediğini, bireylerin stratejik olarak sosyal durumları ve diğerlerinin kendileri üzerindeki etkilerini manipüle edebildiklerini söylemektedir.
Rahat olmak, kişinin bulunduğu çevrede huzurlu olması­dır; öyle ki, kişinin bedeninin nerede bittiği ve dünyanın nerede başladığını ayırt etmesi zorlaşır. Kişi uyum sağlar ve bu uyum yüzünden bedenlerin yüzeyleri ortadan kalkar. Yüzeyin gözden kayboluşu öğreticidir: Rahatlık duygusu içinde, bedenler alanlara doğru ve alanlar bedenlere doğru genişler.
Reklam
Taktik ve Aidiyet arasındaki fark;
Taktik sahip olduğu avantajları toparlayabileceği, daha fazla yayılmak için ken­dini ayarlayabileceği, koşullardan bağımsız hale gelebile­ceği bir merkezden, bir zeminden yoksundur. "Aidiyet", mekanın zamana karşı zaferidir. Aksine, taktik, mekansız olduğu için zamana bağımlıdır ve kendi çıkarına kullanabi­leceği olasılıkları yakalamak için sürekli tetiktedir. Taktik, kazançlarını muhafaza edemez. Sürekli olarak olaylarla oy­namak ve bunları "fırsatlara çevirmek" durumundadır.
Sokağı izleyen gözler, yani sokağın doğal sahipleri diye­bileceğimiz kişilere ait gözler olmalıdır. Binalar sokağa bakı­yor olmalı, arkalarını ya da boş taraflarını sokağa dönüp, so­kağı körleştirmemeliler.
Biz dünyada özgürce dolaşa­mayız. Eger dolaşırsak, bilmeliyiz ki bunu bedenimizle öde­mek zorunda kalırız. Tehdit budur. Sokakta ne yaptığınızı sormazlar, size tecavüz ederler ve bedeninizi tahrip eder­ler ki yerinizin neresi olduğunu hatırlayın. Kamusal alanda bulunma hakkınız yoktur
Reklam
”Kadınların cinsel taciz ya da cinsel saldırıya maruz kalma korkusuyla sadece zaman ve yer üzerinden değil, aynı zamanda dış görünüş ve davranışları üzerinden kendilerini sınırlandırdıklarına da şahit oldum.”
“Kapsayıcı bir sosyal güvenlik ve yardım sisteminin yokluğunda, aile ve akrabalık bağları birçok kişi için sosyal devletin sağladığı güvenlik ve yardımın yerini almaktadır.”
“Bir başka açıdan bakacak olursak, kadınların mutsuz evlilikler içinde aile içi şiddete ve kötü muameleye maruz kalmasının önemli nedenlerinden biri herhangi bir barınma ya da ekonomik desteğe sahip olmamalarıdır.”