Ne aile koşulları ne de biyoloji kader değil. Bunlar yardım edebilir ya da zarar verebilir ancak hayatta kalma meselesi kişinin doğumunda dağıtılan kartları nasıl oynayacağıyla ilintilidir.
Yoksul dilenmek için çok yoksul, en kötü aşağılanmalara katlanan çalışan yoksul gibi,öyle ki kimin bizi? sorgusunun ortaya çıkmadığı Tek Dünya naif inancı tarafından işlenen haksızlıklardan muzdarip yoksul. Bu dünyada okuma yazmaları olmasa bile, aptal olmaktan uzak. Küreseleşmenin diğer bir yönü, dolu ve birden çok dünyanın açıkça görülebilmesidir. Kendilerini soğuğa karşı korumak için kulandıkları gazete yapraklarında, metroda yanlarından geçerken bozuk para isteklerini görmezden gelenlerin kayıtsızlığında, oldukça ciddi işler için, kim kimi biliyor, kim nereyi neyi biliyor.
" Eğer birey diğerleriyle ilişkilerinin bir ürünüyse, dünyada ne olabileceğimiz veya ne olduğumuz arasındaki tüm farkı, şüphesiz, hangi sosyal kombinasyonda her kim olursa olsun, diğerleri oluşturur. "
Saldırganlık hayatta kalmanın anahtarı olabilir. Bu, insansıların, zaman içinde yarattığı dünyalardan daha ölümcül olan doğal dünyalarla karşılaşan hayvanlar için geçerli.
Alışveriş merkezinde birgün kaldıktan sonra elinizde ne kalıyordu? Yorgun ayaklar, dayanılmaz borç ve satın alınmış evin mat ışığı altında sadece dolabın arkasına göndermeye uygun işe yaramaz şeyler. Bu maddi soykırım değildide neydi. Ancak bireylerin özgüvenini aşındırma etkisi gösteren bir çeşit içsel terör.
'' Gelişmiş bireycilik kültürü, bireyin risk aldığı, tecrübe ettiği ve kendini ifade ettiği -küreselleşmenin tehlikelerinden kaynaklanan korku, keder ve kaygının yeni formları tarafından desteklenen- bir dünyaya öncülük eder. ''