Willeford büyük övgüler almış bu kitabında, sanat dünyasındaki kimi efsanelerin nasıl oluştuğunu anlatıyor... Efsaneden beslenenler bir gün karşılaşırlar. Ve sanatçı hırsları, kimliklerindeki 'kara ayrıntılar'la çakışarak tehlikeli bir biçime dönüşür. (Arka kapaktan)
Yazarı da bir ressam olunca, eserde var olan resim ve sanat akımlarıyla didaktik açıklamalara şaşırmamak gerekir. Kitapta yapılan kapitalizmde sanatın yatırım ürünü olarak görülmesi değil yalnızca, sanatçılar -koleksiyoncular - sanat eleştirmenlerinin kopmaz bağlarla iç içe geçtikleri gerçeğine irrasyonel bir dokunuş ve efsaneleşmenin basit bir sorgusudur pekala.
Doymak bilmez Koleksiyoncu, tek bir çerçeve resimle efsaneleşmiş sır bir ressam, mesleğinde ilerlemek isteyen hayran genç bir eleştirmen ve ona aşık bir kadın. Amerikan Fast kültürü tarzında hızlıca tüketebileceğiniz ve polisiye'ye evrilmiş bir roman belki, edebi bir sanat eseri değil...