Görür görmez kapağına vurulduğum, okuyunca da kurgusuna vurulduğum bir kitapla geldim : NAKKAŞIN SIRRI
.
Aylin, Arda, Gezgin, İskender, Efruze ve diğerleri...Ve tüm bu karakterleri ortak noktada buluşturan, geçmişten devraldığı sırları günümüze ulaştıran bir tablo. İşte biz de bu tablonun serüvenini okuyoruz.
.
Aylin başarılı bir sanat tarihi öğrencisidir ve bu başarısını taçlandırmak için kendine zorlu bir görev seçmiştir. Anlaşılması güç detaylarla dolu ‘Yıldızın Peşinde’ adlı tablonun sırrını bulabildiğinde, adını tarihe not ettirecektir. Hem bu hırs nedeniyle hem de tabloya duyduğu içindeki o bağlılık nedeniyle ipuçlarını bir araya getirmeye çalışır. Yalnız başına çıktığı bu yolda, Arda ile kaderleri kesişir ve geçmişten günümüze adeta bir köprü kurmaya çalışırlar. Geçmiş ile bağ kurmaya çalışırken kalpleri arasında oluşan bağ ise onları bambaşka bir yolculuğa ve sınava sürükler.
.
Özellikle geçmiş ile günümüz arasındaki geçişler uyum içindeydi ve hiçbir kafa karışıklığına yer bırakmıyordu. Özellikle geçmiş ile günümüz karakterlerinin hayatlarında benzerlikler yakalamak ve bazı cümlelerin iki hayat arasında da kullanıldığını görmek çok güzeldi. Bu istemsizce bizim de hayatlar arasında köprü kurmamıza neden oluyordu. Ayrıca kitabı tek bir karakterin ağzından değil de ana karakterlerin neredeyse tümünün ağzından dinlemek çok başarılıydı. Yazar bize kötü karakterin bile duygu ve düşünce dünyasına girebilme fırsatını vermişti. Bu kitaba birçok yönden bakabilme imkanı tanıyordu. Kesinlikle tavsiyemdir