Cihan Gülbudak’ın müzik yaşantısı rutin müzisyen hikâyelerinin çok dışında sayılabilir. Müziğe 20 yaşından sonra başlayan Cihan, sağlık sorunlarının da etkisiyle farklı bir yol seçerek, dünyanın elektrikle çalışan ilk enstrümanlarından theremin’e yöneldi.
Dünyaca ünlü thereministler ve çeşitli sanatçılarla doğaçlama etkinliklerinde aynı sahneyi paylaştığı gibi sokak ve metro müzisyeni olarak da icralar sundu.
Theremin ile yaptığı solo çalışmaları 2009 yılında konsept bir albümde yayınladı. Başta A.B.D, Kanada olmak üzere, Rusya, Almanya, Fransa, Portekiz, Yunanistan, Macaristan gibi ülkelerde çeşitli netlabellar tarafından ilgiyle karşılanan müziği belgesellerde, kısa filmlerde kullanıldı.
İlk kitabı Habis Kıssa'yı ve ikinci kitabı İsimsiz Kitap'ı 666 adet olacak şekilde kendi ciltleyip basmıştır. 3.kütabı el-İksir de, deri cilt ve yanında bir içecek ile birlikte yine 666 adedi geçmeyecek şekilde bizzat yazarın kendisi tarafından ciltlenerek satılmaktadır.
Sevgili Gandalf,
Beşinci günün şafağında doğuya bakın dedin, dediğin ama aylar oldu gelmedin. Yalnızca bizi gaza getirmek için söylediysen çok ayıp ettin.
Günah çağını kapat Azazel dedi. Ve siz dünyadaki düşmüş meleklerin tümü, cinlerin de yarısıyla oluşan bir orduyla kadim uygarlıkların üzerine yürüdünüz.
Çok güzel, oldukça emek harcanmış bir kitap okumaktan dolayı gerçekten çok memnunum. Kitabın hem içeriğinde bolca emek var hem de yapımında. Çünkü
Cihan Gülbudak bu ve bir diğer romanını kendi basıp ciltliyor. Gerçekten takdiri hak eden cüretkar bir emek. 666 adet sayılı olan basımı ben kaçırdım, fakat Cihan herhangi bir kitap karşılığında