Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Claire Colebrook

Claire ColebrookGilles Deleuze yazarı
Yazar
9.0/10
9 Kişi
20
Okunma
3
Beğeni
592
Görüntülenme

Claire Colebrook Sözleri ve Alıntıları

Claire Colebrook sözleri ve alıntılarını, Claire Colebrook kitap alıntılarını, Claire Colebrook en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her şey geçip gider; bu yüzden her şey layıktır geçip gitmeye...
Niçe
“Her şey geçip gider / bu yüzden her şey layıktır geçip gitmeye...”
Sayfa 125
Reklam
“Her şey geçip gider, bu yüzden her şey layıktır geçip gitmeye...”
Sayfa 125Kitabı okudu
cinsellik libidonun düzenlenmesi ve sapması aracılığıyla meydana gelir. sözgelimi, çocuğun ağzı annenin memesinde tatmini arayıp yeniden-bulduğunda libido düzenlenir; çocuk memenin yokluğunda bile "emmekten" zevk aldığında ise sapma meydana gelir.
Sayfa 185 - sapma ve sapıklık için müthiş bir iddiaKitabı okudu
günümüzde ise sorun şudur: sanat veya felsefenin ne işe yaradığını sorduğumuzda gündelik bir işlev yerine getirmeleri gerektiği hissine kapılırız; sözgelimi bizi daha iyi yöneticiler haline veya daha iyi iletişim kurabilen kişiler haline getirmelerini bekleriz. sanat ve felsefenin amacının veya gücünün hayatın ne olduğunun ötesinde ne olabileceğine dair olduğunu anlayamayız. bugün hiç kimse gerçekten de bilimin ne için olduğunu soruyormuş, önemsiyormuş gibi görünmüyor, bunun nedeni de muhtemelen bilimin açıkça işlevsel olması.
Sayfa 24 - felsefe vs bilim. işlevsellikten ziyade materyalistik bir işlev arayışı ile yaklaşıyor oluşumuz problem sanırım.Kitabı okudu
Bir zorba, kabileden türer ve kendisini tanrılardan gelme bir yasanın ve kökenin figürü olarak ortaya koyar. İşaretler daha sonra dışsal bir gönderge noktasına (zorbanın bedeni) sahip olan bir aidiyetin göstergesi haline gelirler. Bölge yersiz yurtsuzlaştırılır. Artık bedenlerin bir araya gelmesinden daha fazlasıdır. Bir beden “zincirin dışına sıçramış” ve kendisini köken olarak, topluluğun anlamı veya yasası olarak sunmuştur.
Reklam
İletişim yok mu? Tam tersine, o kadar çok iletişim var ki, direniş yok, yaratıcılık yok.
NİHİLİZM
Nietzsche'ye göre Nihilizm Batı felsefesinin ulaştığı mantıksal son noktadır. Felsefe çileciliğin hayat projesiyle başlar: Daha yüksek veya daha iyi bir dünya (örneğin, hakiki/ gerçek dünya) uğruna arzuların terk edilmesi. Görünüşlerin ötesinde daha sahici ve daha iyi bir dünya tahayyül ederiz. Bu hakiki dünyayı kavramada başarısız olunca, umutsuzluğa veya Nihilizm'e düşeriz çünkü hiçbir zaman sahip olamadığımız gibi o daha yüksek dünyayı yitirmişizdir. Sonuç ise Ressentiment'tir. ( İktidarsız ve âciz nefret, hınç.)
anne-çocuk çifti arzunun başlangıcı değildir, çünkü arzu kolektif olarak başlar. tekil veya yalnız çocuk, kabilesel beden topluluklarından tecrit edilmiş modern bedene ulaşan bir tarihin doruk noktasıdır. deleuze'e göre arzu kişiler arasındaki ilişkiden başlamaz -babanın müdahelesine maruz kalan anne-çocuk ilişkisi gibi. arzu gayri-kişisel ve kolektif olarak ve kişileri kat eden bir bağlanımlar çokluğundan başlar. kişilerden önce beden-parçalarına bağlanım söz konusudur. ağız memeyi bulur ama bu meme annenin göstereni değildir. ayrıca, organlara özel bağlanımlar olmasından önce (memenin "anne"ye iliştirilmesi gibi) kolektif bir bağlanım vardır: memeyi veya yeryüzünün "rahmi"ni yücelten kabile. anne figürü sonunda türediğinde, anne tüm bu tarihsel ve politik bağlanımların kaynaşık biçimi olur.
Sayfa 185 - arzunun adeta bir kavram gibi kolektif, kalıtsal vb olması tuhaf bir açı sahiden. arzunun nesnesi sosyolojiktir tespiti yapılabilir.Kitabı okudu
kanıda belirli bir deneyimden yola çıkarız ve bu deneyimi farklılığı ve karmaşıklığı indirgeyen bir bütün oluşturmak için kullanırız. Gündelik kanılar yavan ve indirgeyici genellemelerdir. Yan dairede yaşayan mülteciden rahatsız olurum, bu yüzden bütün mültecilerin tembel olduğu sonucunu çıkarırım. Anlamsız, birbirinin aynı cinsel ilişkiler beni heyecanlandırmaz, bu yüzden tüm evlilik-dışı ilişkiler kötüdür. Kanı benim özgül hoşlanmalarımdan ve arzularımdan yola çıkar ve genel bir “özne” üreterek arzuyu homojenleştirir. Oysa felsefi bir kavram farklılığı genişleterek bu indirgeyici ve genelleyici eğilime karşı çıkar. Yeni düşünme yolları yaratır. Aşk/sevgi kavramını alalım. Kanı aşkı/sevgiyi zaten bildik biçimlerine indirgeyecektir – burjuva evliliği– ve daha sonra tüm diğer biçimleri dışlayacaktır: “Bu aşk/sevgi değil; bu sapkınlık!”
117 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.