Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Daniel Panzac

Daniel PanzacOsmanlı Donanması yazarı
Yazar
9.6/10
14 Kişi
42
Okunma
2
Beğeni
1.353
Görüntülenme

Daniel Panzac Gönderileri

Daniel Panzac kitaplarını, Daniel Panzac sözleri ve alıntılarını, Daniel Panzac yazarlarını, Daniel Panzac yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1 Kasım’da, Mondros Körfezinde demirli İngiliz Agamemnon zırhlısına gönderilmiş olan Osmanlı temsilcileri kendilerine dayatılan ateşkes şartlarını kabul etmekten başka çare bulamadılar: Boğazlar açılacak, itilaf esirleri serbest bırakılacak, deniz ve kara kuvvetleri terhis edilecek ve ittifak devletleriyle ilişkiler kesilecekti. 2 Kasım’da, Almanlar Osmanlı İmparatorluğu’nu terk etmeye başladılar; imparatorluğu Almanya ile ittifaka sürükleyen Enver, Cemal ve Talat üçlüsü de onlarla birlikte ülkeyi terk etmişti. 3 Kasım’da Osmanlı gemileri enterne edildi, mürettebatlar karaya çıkarıldı, topların kamaları söküldü ve bayraklar indirildi. Bu, Osmanlı donanmasının sonuydu.
Sayfa 498 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Balkan ittifakı içindeki gerilim birden arttı ve toprak paylaşımı konusunda müttefikleri tarafından aldatıldığını iddia eden Bulgaristan, 30 Haziran'da aniden saldırıya geçti.Bulgarlar kendilerini çok güçlü görmüşlerdi ama Yunanlar ile Sırplara yenildiler; ayrıca, Romanya da Bulgaristan'a karşı savaşa girmişti.Durumdan faydalanan Osmanlılar, Edirne’yi geri almayı ve Meriç'in doğusundaki toprakları kurtarmayı başardılar. Bunun üzerine Bulgaristan 30 Temmuz'da ateşkes istedi ve 10 Ağustos’ta da, Bükreş’te barış antlaşması imzalandı. Edirne'nin geri alınması ile Hamidiye'nin seferi, Osmanlıların içini ferahlatmıştı; fakat hiçbir şey, Balkan Savaşları’nın sonucunun imparatorluk için katıksız bir felaket olduğu ve Ege Denizi'ndeki tüm adalar ile Avrupa'daki Osmanlı topraklarının yüzde 85’inin kaybedildiği gerçeğini değiştiremezdi.
Sayfa 463 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
II. Abdülhamid'in ilk saltanat yılları zor geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu hiçbir zaman bu kadar kısa sürede bu kadar çok toprak kaybetmemişti. 1878-1882 yılları arasında sultanın hukuki yahut fiili iktidarı Avrupa topraklarındaki Bosna, Besarabya, Bogdan, Eflak, Bulgaristan ve Teselya’da, Anadoludaki Batum, Kars ve Ardahan'da, Kıbrısta ve Afrikada Mısır ile Tunus'ta ortadan kalkmıştır
Sayfa 372 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Zırhlı gemiler donanmanın ana muharebe kısmını oluştururlar. 1877 yılı itibari ile toplam 61.000 tonluk 15 zırhlı gemisi bulunan Osmanlı donanması, 125.000’er tonluk İngiliz ve Fransız zırhlı filolarından hemen sonra dünyanın üçüncü büyük zırhlı filosunu teşkil ediyordu; 40.000 tonluk Rus Baltık Filosu’ndan ise açık ara öndeydi.
Sayfa 333 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
600 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Osmanlı devletinin en önemli sorunu kalifiye insan ve teknoloji zafiyeti idi. Her ne kadar 1600 lerde Akdeniz'de tek egemen güç Osmanlı olsa da ,yeni bir çağ başladığını ve dünyanın çok daha büyük olduğu hiç anlaşılamamıştır. Geçici yükselmeler ( Sokullu dönemi , 3. Selim ) ortaya çıksa da sadece dağılmayi engellemek için verilen bir uğraş verdi . Kadırga ,kalyon , yelken ,buhar derken ; devlet Abdülmecid döneminde donanmayı tümüyle dışardan yaptırmaya başlamıştı. Rusların büyük bir güç olarak ortaya çıkması , İngiltere ve Fransa karşısında 16. Yy teknolojiyi ise yapılacak çok fazla birşey yoktur. Çıkan eyalet isyanları ( tepedenli Ali paşa, Kavalalı Mehmet Ali paşa) sorunun giderek büyüdüğünü göstermiştir. Yıkılana kadar sorunu çözmek yerine sorunu ertelemek zorunda kalındı.
Osmanlı Donanması
Osmanlı DonanmasıDaniel Panzac · İş Bankası Kültür Yayınları · 201832 okunma
1877 yılı itibariyle toplam 61.000 tonluk 15 zırhlı gemisi bulunan Osmanlı donanması, 125.000'er tonluk İngiliz ve Fransız zırhlı filolarından hemen sonra dünyanın üçüncü büyük zırhlı filosunu teşkil ediyordu.
Sayfa 333Kitabı okudu
Reklam
1684-1718 döneminden sonra Doğu Akdeniz'e onyıllar süren bir barış dönemi gelmiş ve bu sukunet esnasında Osmanlı denizcileri, mevcudiyetlerinin esas nedeni olan savaşçılığı neredeyse unutmuşlardı. Bu uykudan 1770 yılında şiddet içinde uyanılacaktır.
Barış Zamanı Donanma Faaliyetleri
Görevi gereği kaptan paşa vergileri toplar, demirlediği her yerde adalet dağıtır ve böylece, padişahın sancağını imparatorluğun deniz eyaletlerinde dalgalandırır.
Sayfa 198Kitabı okudu
Kaptan paşa, (kaptan-ı derya) unvanına rağmen, nadiren bir denizcidir. Görevine çoğu kez bir teveccüh sonucu atanmıştır ki bu durum, artık makamın siyasileşmiş olduğunu gösterir.
Sayfa 193Kitabı okudu
Açık ara en güçlü donanma olan İngiliz Royal Navy, her rütbeden personele en yüksek maaşı ödemektedir :Gemicinin aylık ücreti 20-30 livres tournois iken Fransız gemici 13-18,Venedik gemicisi 10-17,Türk gemicisi ise 12-14 livres tournois tutarında ödeme alır.
Sayfa 194Kitabı okudu
Reklam
Osmanlı donanması, payitahtın müdafaasında öncü karakolluk olan başlıca görevini yerine getirebilmiştir ki Çeşme, Navarin ve Sinop muharebelerini bir de bu gözle değerlendirmek gerekir. Çelişki gibi görünse de bu açıdan Osmanlı donanmasının görevini asırlar boyu yerine getirdiğini söyleyebiliriz.
Sayfa 504Kitabı okudu
Elzem derecede nüfuz sahibi kişilere talepleri üzerine rüşvet dağıtılması kaçınılmaz ve sistematikleşmiş bir faaliyetti.
Sayfa 419Kitabı okudu
Her yeni silah, önleyici bir çareyi de hızlı ya da yavaş peşinden sürükler.
Sayfa 410Kitabı okudu
Kaptan Paşalık makamının ortadan kalkıp yerini Bahriye Nezareti’ne bırakması ile sonuçlanan 1867 tarihli kökten dönüşüm ve reform donanma idaresini yeniden düzenlerken, filonun dönüşümü ve genişlemesi ile personel sayısını da arttırmak gerekmişti.
Sayfa 387 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kaptan-ı Derya'nın Rolü
'...Öncelikli görevi savaştan sağ çıkmış ama sağa sola dağılmış haldeki gemileri bulmak ve Osmanlı donanmasından geriye ne kaldığının bir bilançosunu yapmak; bunun da ötesinde, Ege denizi'nde sonbahar seferine çıkarak bölgede yeniden Osmanlı egemenliğini kurmak ve galiplerin niyetleri hakkında bilgi toplamaktı. O bir kaç aylık sürede Kaptan-ı Derya'ya gönderilmiş olan otuzdan fazla ferman ve bunların ele aldığı konuların çeşitliliği, tıpkı 20 ila 25 Ocak 1572 arası fermanlarda olduğu üzere, kendisinden beklenen farklı sorumlulukları yansıtmaktadır. Görevleri arasında tersaneye müdahale ederek kadırga gözlerinin ölçüsünü değiştirmek, mavunaların (ileride bahsedilecek) inşasında gelinen aşama hakkında bilgi vermek, elde mevcut adam sayısını belirlemek, top dökümünü hızlandırmak ve Venediklilerle bir esir değiş tokuşu gerçekleştirmek vardı. Sadrazamın gösterdiği beceriyse daha bile etkileyicidir: Kendisine ulaşan bilgi yığınını değerlendirerek bu derece farklı işleri yönetebilmiştir.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.