Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Daniel Whiteson

Daniel WhitesonHiçbir Fikrimiz Yok yazarı
Yazar
8.4/10
41 Kişi
118
Okunma
1
Beğeni
747
Görüntülenme

Daniel Whiteson Sözleri ve Alıntıları

Daniel Whiteson sözleri ve alıntılarını, Daniel Whiteson kitap alıntılarını, Daniel Whiteson en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uzay ne kadar bükülürse, ortaya o kadar çok kütle çekimi çıkar ve o kadar çok kütle de çekime kapılır. Yani, kütle çekiminde doğrusal olmayan bir geri bildirim etkisi vardır ve elektrozayıf ve şiddetli kuvvetin kuantum tanımları içerisinde böyle bir şey yer almamaktadır. .
Sayfa 339 - Her Şeyi Açıklayan Bir Teori Var Mıdır?Kitabı okudu
Kütle çekiminin kendine özgü olduğu ve diğer temel kuvvetlerden farklı olduğu ortaya çıkacak olursa bu, büyük resme dair ipucu verebilir. Kütle çekiminin, kozmosun özüne işlemiş çok daha derin bir anlamı olduğunu gösterebilir. Bazen kurallar yerine istisnalar da bir şeyler öğretebilir. Bu sırları açıklamak için ortaya konacak heyecan verici fikirlerin eksikliğini çektiğimiz de söylenemez.
Sayfa 111 - İndigo KitapKitabı okudu
Reklam
Uzay şekil değiştirirken içindeki şeyler de hayal gibi hareket etmekten vazgeçer. Mesela bir beyzbol topu, bükülmüş bir yapışkanın içinde düz bir çizgi boyunca ilerlemektense, eğrisel bir yol izleyecektir. Eğer yapışkan madde, bir bovling topu gibi gerçekten ağır bir madde tarafından deforme edilirse, beyzbol topu dairesel bir döngü içinde bile hareket edebilir, tıpkı Ay'ın Dünya'nın etrafında veya Dünya'nın Güneş'in yörüngesinde dönmesi gibi.
Sayfa 121 - İndigo KitapKitabı okudu
Ne var ki bilimciler zeki ve sabırlı insanlar olduklarından LIGO(Lazer İnterferometre Kütle Çekimsel Dalga Gözlemevi) adında bir deney yapmayı akıl etmişlerdir. LIGO, birbirine dik açıda iki adet dört kilometrelik bir tüneli kapsar ver tünellerin uçları arasındaki mesafenin değişimini ölçmek amacıyla da lazer ışını kullanır. Ortaya çıkan kütle çekimsel dalga, uzayı bir yönden genişletirken diğer yönden de sıkıştırır. Farklı uçlardan seken lazer ışınlarının birbirleriyle olan etkileşimini ölçmek isteyen fizikçiler, aradaki uzayın genişleyip genişlemediğini veya sıkıştırılıp sıkıştırılmadığını hassaslıkla belirleyebilirler.
Sayfa 109 - İndigo KitapKitabı okudu
Fizikçiler, kuantum mekaniği ve genel göreliliği birleştirmeye kalktıklarında iki büyük sorunla karşı karşıya kalırlar. Birincisi, kuantum mekaniğinin sadece düz, sıkıcı ve bükülmemiş uzayda geçerli olmasıdır. Kuantum mekiniğini eğrisel ve oynak bir uzayda bulunan kütle çekimi için uygulamaya kalkarsanız işler epey tuhaflaşır. ... Genel göreliliği kuantum mekaniğiyle birleştirmenin bir diğer sorunuysa, her iki teorinin kütle çekimini son derece farklı algılamasıdır. Eğer kütle çekiminin bir kuantum mekanik kuvveti olduğunu varsayarsak, o zaman bunu ileten bir kuantum parçacığı da olmalıdır ama bugüne kadar kimse böyle bir parçacığa rastlamamıştır. Teknik olarak henüz böyle bir parçacığı (6. bölümde gravitonu hatırlayın) algılayacak kapasitede bir aygıt geliştirebilmiş değiliz.
Sayfa 339Kitabı okudu
Aynı durum genel görelilik ve Büyük Patlama için de geçerlidir. Göreliliğe dair bir kuantum teorimiz olmadığı için evrenin ilk oluştuğu zamanlarda neler olduğunu tahmin etmenin veya hesaplamanın yollarını henüz bilmiyoruz. Bu da tekillik ile başlayan Büyük Patlama fikrinin kesin doğru olmadığı anlamına gelebilir, çünkü büyük olasılıkla başlangıç süreçlerine kuantum kütle çekimsel etkileri hakim olmuştur ama bunları tarif etmenin yöntemlerini henüz bilmiyoruz.
Sayfa 269Kitabı okudu
Reklam
Uzaylılar İle İlk WOW!
Örneğin, 1977 senesinde Ohio'da bir radyo teleskobu tuhaf bir sinyal yakaladı. Sagittarius takımyıldızının bulunduğu yönden gelen mesaj tam olarak 72 saniye sürdü. Sinyal öylesine kuvvetli ve şiddeti tam da uzayın derinliklerinden gelen bir mesajın gerektiği şekilde öylesine değişkendi ki teleskobun başındaki görevli heyecanını kâğıdın üzerine "WOW!" şeklinde bir not düştü. Ne yazık ki Wow! sinyali bir daha hiç duyulmadı ve Dünya'yla bir bağlantısı olmamasına rağmen uzaylılardan gelen bir mesaj olduğu da ispatlanamadı. ( Ama bu durum, bilimcileri her ihtimale karşı 2012'de mesaja cevap göndermekten alıkoyamadı.)
Sayfa 375Kitabı okudu
Mevzubahis örneğimizde, uzayın ne olabileceğine dair daha başka mantıklı fikirlerde vardır. Ya maddeden bağımsız var olamıyorsa? Ya maddeyle arasındaki bir ilişkiden ibaretse? Bu fikre göre, "boş uzay" diye bir şey yoktur, çünkü madde olmadan uzayın var olabileceği fikri mantıklı değildir. Örneğin, elinizde parçacık yoksa iki parçacık arasındaki mesafeyi ölçemezsiniz. Onu tanımlayacak madde parçacıkları olmadan "uzay" kavramı diye bir şey mümkün olamaz. Bunun ötesinde ne vardır? Boş uzay değil. Daha önce uzaysızlık diye bir kavram tecrübe etmediğinizi düşünecek olursak, uzaya dair bu düşünce biçimi son derece tuhaf ve mantık dışı gelir. Ama şunu da belirtmeliyiz ki tuhaflık, fizik bilimi söz konusu olduğunda asla bir engel olmamıştır, o yüzden açık fikirli olmak her zaman için iyidir.
Sayfa 116 - İndigo KitapKitabı okudu
2016'da, 620 milyon dolarlık yatırım ve onlarca sene süren gözlemlerden sonra bilimciler kütle çekimsel dalgalanmayı gözlemlemeyi başardılar. Böylelikle Einstein'ın kütle çekiminin uzayı büktüğü teorisi de doğrulandı. Ama ne yazık ki kütle çekiminin nasıl çalıştığına dair kuantum bilgisine ulaşılamadı, çünkü kütle çekimsel dalgalar gravitonlara benzemez. Bu, ışığın var olduğunu ispatlayıp fotonlardan meydana geldiğini ispatlamamaya benzer. Her şeye rağmen çok büyük bir keşiftir.
Sayfa 110 - İndigo KitapKitabı okudu
..., bizi araştırmaya devam etmekten alıkoyamaz. Şu ana kadar, gerçeğin katmanlarını tek tek her açışımızda, evrenin merkezine doğru attığımız her adımda, yaşamlarımıza dair farklı algıların kapılarını açan yeni ve tuhaf yapılanmalar karşımıza çıkmıştır ve çıkmaya da devam edecektir. .
Sayfa 352Kitabı okudu
109 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.