8 Haziran sabahı temizlikçi Bayan Clayton eve geldi. Kadın onun yatak odasının ışığının açık, perdelerinin kapalı olduğunu, sütünü ve gazetesini henüz almamış olduğunu gördü.
Erkenden dışarı çıktığını varsayıp yatak odasının kapısını tıklattı ve cevap gelmeyince içeri girdi. Turing ölmüştü. Yatakta yüz üstü yatıyordu ve yatağın yanında da üzerinden birkaç ısırık alınmış bir elma vardı...
İki gün süren resmi soruşturma sonucunda bunun bir intihar olduğuna kanaat getirildi. Turing'in bedeni Woking Krematoryumu'nda yakıldı. Otopsi raporuna göre Turing 113 gram siyanür içmişti. Test yapılmasa da bunun birazının elmada bulunduğu varsayıldı. Görünüşe göre önce biraz içmiş, sonra annesini bunun bir kaza olduğuna inandırmak için elmadan yemişti.
"Öyleyse diğer bir deyişle," diye devam etmişti sözlerine, "bir makinenin hatasız olması bekleniyorsa o makinenin aynı zamanda zeki olması mümkün değildir."
"... Göz hapsindeyken nurlu faziletim olağanüstüydü ve öyle olmak zorundaydı. Bisikletimi yolun yanlış tarafına park etmek gibi haddimi aşacak bir şey yapsaydım 12 yıl kadar hapis cezası alabilirdim. Polis memurları her şeye burnunu sokacak ki fazilet parıldamaya devam etsin."
Turing, cinsel hoşgörüsüzlüğün kurbanı olarak nitelendirilmiştir. Gerçekten de öyleydi ama - Hodges'ın biyografisinde açıkça dile getirilmemiş olsa da güçlü bir şekilde ima edildiği gibi- o aynı zamanda bir Soğuk Savaş mağduruydu.
Annesi, “ anladıklarımın zıttı olanlar için bir işaret, belki daha fazla açıklamayla anlayabileceklerim için başka bir işaret , bir de dünyadaki hiçbir gücün anlamaya yardımcı olmayacağı şeyler için üçüncü bir işaret daha “ diye not düşmüştü.