Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

David Frisby

David FrisbyToplum yazarı
Yazar
8.7/10
3 Kişi
28
Okunma
3
Beğeni
809
Görüntülenme

David Frisby Sözleri ve Alıntıları

David Frisby sözleri ve alıntılarını, David Frisby kitap alıntılarını, David Frisby en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cehennem durup bizi bekleyen bir yer değil, şu önümüzdeki hayattır.
Walter Benjamin
Ânın eşiğinde derinlere dalamayan ve bütün geçmişi unutamayan... mutluluğun ne demek olduğunu asla bilemeyecektir.
Nietzsche
Reklam
Der Krieg und die geisti- gen Entscheidungerı'de (Savaş ve Manevi Kararlar, 1917) şunu öne sürer Simmel: Şeylere kendini fazlasıyla kaptırmak ile bunlardan fazlasıyla uzak dur­mak arasında derin bir içsel bağ vardır ki bu da bir tür temas korkusuyla bi­zi bir boşluğa yerleştirir. Bunların ikisinden de aynı ölçüde muzdarip oldu­ğumuzu uzun süredir biliyorduk
"Boşunalık" içeren, hedefsiz ya da amaçsız süreklilik en felç edici düşüncedir...
Nietzsche
"Bilinç eğişinin altında bulunan" nevroz, "doğadan gittikçe uzaklaşmamızdan ve para ekonomisine dayalı şehir hayatının bize dayattığı özel soyut varoluştan" kaynaklanır.
Georg Simmel
Koşulların değişimi, insanların değişimine bağlıdır kaçınılmaz olarak... Dedim ki, "Kurtuluşa giden yol, içe dönüklük denen dar kapıdan geçer."
Kracauer
Reklam
Dünya hiç bu kadar dünyevi, hiç bu kadar sevgisiz ve iyilikten yoksun olmamıştı...
Nietzsche
Başkalarının duvarlarla ya da dağlarla karşılaştığı yerde, o yine bir yol görür.
Walter Benjamin
"Eğitimliler"in sosyalist fikirlere duyduğu ilgide, sahici "adalet ve sempati gibi etik itkiler"in yanı sıra, daha ka­rışık birtakım saikler bulur Simmel: Pek çok insan marazi bir özlemle harekete geçip yeni duygular yaşıyor, paradoksal ve devrimci olan her şeyin, sinirsel olarak kolayca uyarılabilen, yoz bir toplumun pek çok mensubuna her zaman verebileceği heyecanı his­sediyor. Buna bağlı olarak sık sık hayalci ve kadınsı bir ruh hali, birliğe ve evrensel kardeşliğe belli belirsiz duyulan bir arzu da görülüyor. Bir başka ifadeyle... salon sosyalizmi, yani sosyalist ideallerle cilveleşmek diyebili­riz buna. Oysa bu ideallerin gerçekleşmesi en çok bu gönül adamları için katlanılmaz olacaktır. Sosyal Demokratlar "mevcut toplumsal düzeni esas alan bir reformcu parti"ye dönüşünce, işçi olmayan sınıflar arasında sosyaliz­ me duyulan ilginin de azaldığını fark eder Simmel. Toplumsal meselelere duyulan ilginin, kısmen bir başka kaynak­tan, hayatta insan istencinden başka hiçbir nihai amaç bulunmadığı anlayışını içeren Schopenhauer felsefesinden ortaya çıktığım düşü­nür. Dolayısıyla "insanların nihai bir amaçsızlık, bunun sonucunda da hayata topyekûn hükmedecek bir idealsizlik karşısında hissettiği boşluğu, seksenli yıllarda, aniden ortaya çıkan toplumsal adalet fik­ri doldurmuştur".
Sonsuza mazhar olmak ister ama uzayda bir noktadır, ebedi olanla ilişki kurmak ister ama akıp giden zaman onu yutar...
Reklam
fotoğraf, parçaları bir hiçin etrafında toplar. Büyükanne objektifin karşısında dururken, kendini objektife sunan mekânsal sürekliliğin için­deydi bir anlığına. Fakat ebedileşen büyükanne değil, işin bu yanı oldu. Es­ki fotoğraflar bakanı ürpertir. Çünkü bu fotoğraflar orijinalin bilgisini de­ğil, bir ânın mekânsal biçimlenişini görselleştirir; foloğrafta görünen bir in­san değil, ondan çekip çıkarılabileceklerin toplamıdır. Fotoğraf, resmede­rek insanı yok eder; insan ve suret bir olsaydı, insan var olmazdı.
Değerin ne olduğu... alnına yazılmış değildir. Aksine değer, her emek ürününü toplumsal bir hiyeroglife çevirir. İnsanlar, sonradan, kendi toplumsal ürünlerinin arkasında yatan sırra ulaşmak için, bu hiye­roglifin anlamını çözmeye çalışır; çünkü kullanım nesnelerinin de­ ğer olarak belirlenmeleri, tıpkı insanların dilleri gibi, toplumsal bir üründür.’ KARL MARX, Kapital
Bireyler iç mekanlara değil, kalabalıklara sığınıyordu; "kitleler toplumdışı kişiyi, peşindekilerden koruyan bir sığınak gibiydi."
Walter Benjamin
Hakkıyla eğitilmiş bir göz için, bir bütün olarak dünyanın topyekun güzelliği, topyekun anlamı tek tek her noktadan ışıldayıp parıldar.
Georg Simmel
Mutluluğumuz, değerlerimiz, yüceliğimiz sıra dışı olanda, kahramanca atılımlarda, önemli eylemler ve deneyimlerde değil, gündelik varoluşta ve onun isimsiz düzenli anlarında yaşar.
219 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.