Herkes mutlu olmayı hak eder. Sanki mutsuzluğa odaklanmış gibiyiz ama. Mutlu olmanın altında bir aktivasyon var. Mutsuzluk ise pasif bir direniş. Yine konfor alanından çıkmayarak mutsuz olmayı tercih ediyoruz. Toksik düşüncelerle negatif olmak kolayımıza geliyor. Biraz düşününce mutlu olabileceğimiz ne çok şey var. Kitapta üzerine basa basa anlatılan düşünce; başkalarının mutluluğundan mutlu olabilmek. Bir yerde okumuştum anne oğluna “sen her şeyin en iyisini hak ediyorsun” diyor. Oğlu’da “hayır sadece güzel olanı hak ediyorum. En güzeli benim olursa başkalarına kötüsü kalır.” diyor. Ne ince bir düşünce. Kendine odaklanmanın ne büyük bir hata olduğunu küçük bir çocuk ne güzel anlatıyor bize.
Kitaba dönecek olursak, islamı anlatıyor aslında. Dua etmekten, hasetten kaçınmaktan, ben merkezli olmamaktan, cömertlikten, oruçtan, inzivaya çekilmekten, rabıta-ı mevt ten, tevazudan… herbiri yapan kişiye mutluluk getiriyor.
Kitapta anlatılan bir diğer nokta ise; her olaya mizahi bir bakış açısı geliştirmek. Ruhsal bir sigorta aslında. Ayrıca, olaylara farklı açılardan bakabilmek de büyük bir esneklik ve mutluluk kaynağı oluyor. Mutlu olmak o kadar da zor değil baktığında…