Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dimitri Kitsikis

Dimitri KitsikisTürk - Yunan İmparatorluğu yazarı
Yazar
8.3/10
5 Kişi
13
Okunma
5
Beğeni
1.751
Görüntülenme

Hakkında

Ordinaryüs Profesör Dimitri Kiçikis 2 Haziran 1935'te Atina'da doğdu. Yunan asıllı bir Türkolog olup Jeopolitika ve Uluslararası İlişkiler sahalarında dersler vermekte ve çalışmalar yapmaktadır. Dimitri Kitsikis bir Türkolog olup 1970'ten beri Kanada'daki Ottawa Üniversitesi'nde Jeopolitik ve Uluslararası İlişkiler sahalarında dersler vermekte ve araştırmalar yapmaktadır. Profesör Kiçikis aynı zamanda Royal Society of Canada'nın da bir akademisyenidir. Doktora ünvanını 1963'te Paris, Sorbonne'dan almıştır. Balkanlarda çok iyi bilinen, entelektüel ve soylu bir aileye mensuptur. Ailesinin şöhreti 19. yüzyıla kadar uzanır. Babası Nikos Kiçikis (Νίκος Κιτσίκης, 1887-1978) Atina Politeknik Üniversitesi'nde rektörlük yapmıştır. Baba Kiçikis Yunanistan’in en iyi tanınmış inşaat mühendisi olup, Yunan Parlamentosunda senatörlük ve milletvekilliği yapmıştır. Büyükbabası Dimitri Kiçikis (1850-1898) Nafplion’da (Mora Yenişehri) başsavcılık görevinde bulunmuş, 1865’te Midilli Adası ’ndan Atina’ya gelerek buraya yerleşmiştir. Atina’da, bir başka milletvekili olan Dimitri Haçopulos’un (Δημήτρης Χατσόπουλος) kız kardeşi Kassandra ile evlenerek hayatının kalan kısmını Atina'da geçirmiştir. Küçük Dimitri Kiçikis soy itibarıyla tam bir Yunandır fakat ilerleyen yıllarda kendisini dünya insanlığını kucaklayan tam bir hümanist olarak görmekteyiz. Ünlü bir feminist olarak bilinen annesi, Beata Petihaki (Μπεάτα Πετυχάκη), Alman işgaline karşı çıkan ELAS direnişçilerindendir. Romen Katolik ve Ortodoks kökenli olup Girit'te Yunan-İtalyan bir aileden dünyaya gelmiştir. Bayan Petihaki'in babası Emmanuel Petihakis, Kahire'de özel meşrubat üretiminde kullanılan bir bitki çeşidi bulmuştur. Onun da üvey babası, Aristidis Stergiadis, (Αριστείδης Στεργιάδης), 1919-1922 yıllarında İzmir’de Yunanistan yüksek komiseri olan (High Commissioner'i, Ύπατος Αρμοστής) olarak görev yapmıştır. Dimitri’nin ikinci eşi Ada (Αδαμαντία), Sparta yakınlarında ünlü tarihi bir Bizans kasabası olan Mistra, Lakonya ili'nden bir çiftçinin kızıdır. Ada'dan Agis ve Kranay isimli iki çocuğu vardır. Dimitri Kiçikis bir Yunandan öte evrensel bir hümanisttir. Kendisinin Fransa ve Kanada vatandaşlığı vardır. 12 yaşlarındayken Yunan iç savaşı sırasında, Atina'daki Fransız enstitüsünün başkanı, Octave Merlier, tarafından Paris’e götürülerek bir okula yazdırılmıştır. Çünkü annesi o devrin Yunan yönetimine karşı çıktığından ölüm cezasına çarptırılmış ve küçük Dimitri Kitsikis yetim kalmıştır. Dimitri Kitsikis 1955’te İskoçya’da İngiliz asıllı bir hakim kızı olan, Anne Hubbard'la evlenmiş ve bu eşiyle tam 23 yıllık bir evlilik yaşamı olmuştur. Bu evlilikten Tatiana ve Nicolas isimlerinde iki çocukları olmuştur. Fransa'da 1968 Mayısında öğrenci gösterilerinde etkin solcu katılımından dolayı Fransız Üniversitelerinden uzaklaştırılmıştır. 1958’te Çin Halk Cumhuriyetini ziyaret etmiş ve Mao'nun düşüncelerinden etkilenmiştir. 1970 yılında Kanada’ya davet edilen Dimitri Kiçikis Ottawa Üniversitesi’nde önce doçent, sonra da profesörlük unvanlarını almış ve o tarihten bu yana da Ottawa ve Atina arasında çalışmalarını sürdürmektedir. Dimitri Kiçikis çocukluğundan beri Türkler ve Yunanlar arasında bir uzlaşı sağlama fikrine sahiptir. Bu iki milleti, Türk-Yunan Konfederasyonu içinde birleştirmek, Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden hayata geçirmek ve canlandırmak düşüncesindedir. Kendisinin bir Ortodoks Hristiyan olmasına rağmen, Türk dini inançlarından olan Alevilik - Bektaşilik inanışına yakınlık duymakta ve bu dini anlayışla Ortodoks Hristiyanlık arasında paralellikler tespit etmektedir. Bu dini paralelliğin Atina-Ankara arasında siyasi yakınlaşmalara katkı sağlayacağına inanmaktadır. Osmanlıda olduğu gibi, dindar toplumlar arasındaki işbirliğine inanarak, İran Şiiler'iyle, İsrail Musevi'leriyle ve Hindu Vişnu’larıyla ilgili çalışmalar yapmaktadır. Çocuklarından büyük oğlu Nicolas, 1984’ten beri bir Vişnu olup Hint asıllı eşiyle birlikte Florida’da yaşamını sürdürmektedir. Dimitri Kiçikis, 1970’ten bu yana Batı üniversitelerinde Çin ve Türk tarihi, Jeopolitika ve Siyasi ideolojiler üzerine dersler vermektedir. Kitapları birçok yabancı dile tercüme edilmiştir. Makaleleri de Balkan dillerine, Çinceye, Almancaya, Fransızcaya, İngilizceye, İspanyolcaya, Portekizceye ve Rusçaya çevrilmiştir. Ayrıca Boğaziçi Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi ve Gediz Üniversitesi'nde dersler vermiştir. Ankara’da dönemin başbakanı Turgut Özal’la yakın arkadaşlık kurmuş ve danışmanlığını yapmıştır. Atina’da Devlet Sosyal Bilimler Kurumu’nda araştırmacı profesörken burada bulunan Amerikan Üniversitesi’nde de dersler vermiştir. Ünüyle Yunanistan’da kısa zamanda tanınmış olan Profesör Dimitri Kiçikis, Yunan başbakanı Konstantin Karamanlis’in 1960 ve 1970’lerde yakın arkadaşı olmuş ve onun danışmanlığını yapmıştır. Dimitri Kiçikis, düzenli olarak Yunanistan’daki süreli yayınlarda siyasi makaleler yayımlamaya devam etmiştir. Atina’da 1996’dan bu yana yayımlanan Arabölge dergisinin kurucu ve yayıncısı olup bu (Endiamese Periohi, Ενδιάμεση Περιοχή) dergide siyasi makaleler yazmaktadır. Babası Nikos Kiçikis 1978’te ölmüştür. Babasının ölümünden sonra bir kütüphane kurulmuş ve adına “Nikos Kiçikis Kütüphanesi ve Arşivi” denmiştir. Bu kütüphane geçmişte İzmir’in meşhur yüksek komiseri olan, Aristidis Stergiadis’in (1861-1949) Girit’teki evindedir. Nikos Kiçikis’in heykeli diktirilmiş ve bu gün hâlâ Girit'in Herakleion limanının girişinde bulunmaktadır. Babası gibi Dimitri Kiçikis de Yunan devleti tarafından onurlandırılmıştır. 2006 yılında Atina’daki Halk Vakfı ve Kütüphanesine Dimitri Kiçikis'in ismi verilerek “Dimitri Kiçikis Halk Vakfı ve Kütüphanesi” şeklinde değiştirilmiştir. Hayat Felsefesi ve Başarıları Dimitri Kiçikis, Çankaya Köşkü, 1990 Dimitri Kiçikis, 1960’tan beri, Yunanistan ve Türkiye’de Yunan-Türk Konfederasyonu fikrinin teorisyeni olarak bilinir. Bu düşüncesiyle her iki ülkede çok sayıda devlet adamı, siyasetçi, gazeteci, sanatçı ve düşünürleri etkilemiş ve kendilerinden destek görmüştür. Türkçe’de yayımlanan kitapları en çok satılan kitaplar arasındadır. Başbakan Özal da kendisini ödüllendirmiştir. Yunan başbakanı Konstantin Karamanlis, Türk başbakanı Turgut Özal ve Çinli liderler Mao Zedong ve Deng Xiaoping ile yakınlıklar kurmuştur. Yunanca yazılan kitapları Yunan tarihinde büyük tartışmalara sebep olmuştur. Görüşleri, Yunan Meclisinde bile tartışılmıştır. Yunanların Türkler tarafından köleleştirilmesi, Osmanlı İmparatorluğu hakkında Yunan okullarında ve üniversitelerinde işlenen tezler, örneğin Gizli Okullar gibi konular Dimitri Kiçikis’in eserlerinde hep sorgulanmıştır. Babası Nikos Kiçikis, rektörlük, milletvekilliği, senatörlük ve Atina belediye başkanlığı gibi devlet kurumlarında yüksek görevler almasına rağmen Dimitri Kiçikis babasının aksine parlamenter düzenden hoşlanmayan bir insandır. Yunanistan'da Halk Yönetim Modelini (laocracy-λαοκρατία) görmek istemekte ve bu fikri desteklemektedir. Dimitri Kiçikis Fransa’nın Uluslararası İlişkilerinde çok önemli roller üstlenmiştir. Dinin uluslararası siyasette önemli bir tamamlayıcı rolü olduğunu ısrarla savunmuş ve dört büyük din olan Musevilik, Hiristiyanlık, İslam ve Hinduizm arasında dayanışma ve işbirliğinin tesis edilmesi üzerinde durmuştur. İran Şiileri ve Hindistan Hinduları ile Hristiyan Ortodoksları arasında diyalog etkinlikleri düzenlemiştir. Museviler ve Hristiyan Katoliklerle çalışmalarını sürdürmüştür. Son zamanlarda dinler ve kültürler arası diyalog ve dünya barışına büyük katkı sağlayacağını düşündüğü Fethullah Gülen hareketini takdir etmekte ve bu harekete destek vermektedir. Üç siyasi ideoloji olan liberallik, faşistlik ve komünistlikle ilgili yeni bir çalışma modeli geliştirmiştir. Çin tarihiyle ilgili yayınlar yapmıştır. Fotohistory denilen ve bizce Resim tarihi olarak bilinen çalışma alanının kurucusudur. Tanınmış bir şairdir, altı şiir kitabı vardır ve bunlar Kedros (Κέδρος), Hestia (Εστία) ve Akritas (Ακρίτας) tarafından yayımlanmıştır. 1979 yılında teröristlerce öldürülen Türk gazeteci Abdi İpekçi adına verilen ilk Yunan - Türk ödülüyle onurlandırılmıştır. “Orocc dans l’âge de Kali” (Hestia, 1989) adlı şiir kitabı, H. Bouraoui and J. Flamand (eds), Ecriture franco-ontarienne d’ aujourd’ hui, Ottawa, Les Editions du Vermillon 1989 adlı antolojinin, diğer otuziki Kanadalı şairle birlikte bir parçası haline gelmiştir. kaynak: on5yirmi5.com/biyografi/dunya...
Tam adı:
Dimitri Kiçikis
Unvan:
Yunan asıllı Türkolog, Yazar
Doğum:
Atina, Yunanistan, 2 Haziran 1935

Okurlar

5 okur beğendi.
13 okur okudu.
29 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yunanlı anneden çocuğunu zorla yeniçeri yapmak üzere koparan, basmakalıp “barbar Türk efendi” imajı, en trajik biçimini, Yunanistan'a Frenk etkisi altında sokulan Batı milliyetçiliğinin yuükselişiyle alacaktı. Bu imaj, Arabolge'de milliyetçilik-öncesi dönemde yaşanan olguyu tamamen çarpıtmaktadır. Çünkü bu türden milliyetçi tepkiler henüz ortada yoktu.
Sayfa 84 - Lempire Ottoman. Arabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış. İletişim Yayınları, Birinci Baskı 1996 İstanbul. [ISBN: 975-470-504-6]Kitabı okudu
"Denizlere sokulmaya çabalayan kıtasal güç ile, onun elinden tüm önemli deniz tezgâhlarını kapmaya ve denizi tekeline almaya çalışan deniz gücü arasındaki çatışma, hemen her zaman (Doğu Sorununun) tüm büyük evrelerinin en karakteristik olgusu olagelmiştir."¹ Zaten tüm Avrasya uygarlıkları tarihinin genel bir karekteristiği olan bu saptamanın, Doğu Akdeniz açısından çok da özel bir değeri yoktur.² Ama ilginç olan, yazarın bundan çıkardığı sonuçtur: "Doğu sorununun kısa bir süre için gerekli koşulu, Birleşik bir Ege Devleti'nin oluşturulmasıydı. Yine geniş bir imparatorluk bunu Arşipel'in iki yakasında da oturttuğunda, Avrupa'nın güneydoğusunu bile içine alabilen bir barış ve dinginlik devri açılabiliyordu."³ ¹ Pierre Waltz, La Question d'Orient dans l'Antiquite ("Antik Çağ'da Doğu Sorunu"), Paris, Payot, 1942, s. 360-61. ² Bkz. L S. Stavrianos, The World to 1500. A Global History ("1500'e dek Dūnya. Küresel Bir Tarih"). Englewood Clills, Prentice Hall, 1970, 188, sayfadaki harita. ³Waltz, a.g.c.,s. 362-63.
Sayfa 146 - Lempire Ottoman. Arabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış. İletişim Yayınları, Birinci Baskı 1996 İstanbul. [ISBN: 975-470-504-6]Kitabı okudu
Reklam
Yunanlıların kafasına ırksal nefreti Batılı aydınlar sokuyorsa da onları, Türkler aleyhine, toprak genişletilmesi anlamına gelen Megali Idea'yı gerçekleştirmeye itenler, büyük güçlerin diplomatlarıydı. Zaten bu düşüncenin isim babası, terimi ilk kez 1844'te kullanan ve Yunanistan'daki Fransız yanlısı kesimin başı olan loannis Kolettis'ti. Yunanlıları kışkırtan diplomatlara örnek olarak, 1877-78 arası İstanbul, 1880-86 arası da Atina'da görev yapan Fransa Büyükelçisi Charles de Moüy'ü (1834-1922) verebiliriz. Aynı Driault gibi De Moüy de Yunan çıkarlarına son kertede hizmetten çok zarar veren fanatik "Filelen"lerden (Yunan dostu), Türk düşmanlarından biriydi. Hellenismos'un (Rumluğun) Doğudaki "kutsal misyonu"na dair abartılı propagandalarıyla Yunanlıları 1922'deki hezimete itenler de bunlardı. Aslında De Moüy Yunanlıları Doğu'nun üstün ırkı olarak görüyordu. Yani sonuçta Yunanlılara Osmanlı İmparatorluğu içinde ayrıcalıklı bir yer verilmeliydi ki onlar da Batı'nın çıkarlarını bölgede savunsunlar. Aynı ayrıcalıklı yer daha sonra da İsrail'e verilecekti.
Sayfa 154 - Lempire Ottoman. Arabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış. İletişim Yayınları, Birinci Baskı 1996 İstanbul. [ISBN: 975-470-504-6]Kitabı okudu
Hıristiyan ve Müslüman reaya, yeniden başlayan ve giderek daha uzun sürelere yayılan angarya uygulamasından ve ağır vergilerden kaçmak üzere, topraklarını terkedecek, yeni büyük, özel mülklerde tarım işçisi (ırgat) olarak çalışacaklardı. Böylelikle, topraksız bir köylü sınıfı oluşacaktı. 16. yüzyılın sonundan itibaren İmparatorluk halk ayaklanmalarıyla sarsılmaya başladı. Açlıktan ölmemek için kırlarda dolaşan haydut çetelerini (levent) kuran köylülerin bu "büyük kaçış"ı, yerleşik düzen aleyhine dönebilecek herhangi bir hareketin beslenebileceği insan kaynağını oluşturmuştu.
Sayfa 141 - Lempire Ottoman. Arabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış. İletişim Yayınları, Birinci Baskı 1996 İstanbul. [ISBN: 975-470-504-6]Kitabı okudu
Kapıkulları birliğini 14. yüzyılın ikinci yarısında oluşturanın I. Murat olduğunu görmüştük. Sultan'ın düşüncesi, büyük ocakların ve dinsel grupların etkilerinden kurtulmak ve ruhen-bedenen kendisine bağlı bir seçkin tabaka üzerinde mutlak otoritesini temellendirmekti. Kapıkulu olacak kişinin aile, köy ve diniyle tüm bağlarını koparması, aynı yeni doğmuş gibi, hükümdardan başka kimseye maddi ya da duygusal herhangi bir bağ hissetmemeleri gerekiyordu. Bu koşulla yönetici sınıfın seçkinleri oluyorlar ve babaları ve velinimetleri İmparatorun elinden güç ve onur alıyorlardı. Bu ayrıcalıklı kişiler yalnızca “Rum”lar, yani Ortodoks Hıristiyanlar arasından çıkıyordu. Müslümanlara bu mevkilerin kapalı olmasına bahane olarak, gerçek bir müminin “kul” olamayacağı gösteriliyordu. Yine de Sultan, Katolik Macar efendilerinin hoşgörüsüzlüğünün kurbanı olan Bogomil Hıristiyan halkının büyük çoğunluğu Osmanlı fethinden sonra İslâmiyete geçmiş olan Bosnalı Müslümanları uygulamanın dışında bırakacaktı. “Kulluk” mevkii o denli çekiciydi ki, bu topluluklar II. Mehmet'ten, din değiştirmiş olmalarının ne kendilerini ne de soylarını devşirmelik hakkından yoksun bırakmayacağını garanti eden bir belge edinmişlerdi. "Potor" adı verilecek bu Müslüman "kapıkulları", ordu değil, saray hizmetine girecekti.
Sayfa 83 - Lempire Ottoman. Arabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış. İletişim Yayınları, Birinci Baskı 1996 İstanbul. [ISBN: 975-470-504-6]Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok