8.8/10
4 Kişi
16
Okunma
0
Beğeni
534
Görüntülenme

Doğukan Ayazlı Sözleri ve Alıntıları

Doğukan Ayazlı sözleri ve alıntılarını, Doğukan Ayazlı kitap alıntılarını, Doğukan Ayazlı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir Yusuf Masalı’nı da bir arayışın sonucu olarak gören İsmet Özel, arayış konusunda şu açıklamayı yapar: “Benim arayışım çoğu kez ya da hemen hemen kapıların ardındakinin ne olduğunu keşfetme inadı ya da bekleyişle atbaşı gitti. Duvarın ardındaki değil de kapının ardındaki. Yani açılabilen bir yerden sonra nereye gidilir? Bunu ben merak ettim. Somut olarak kendime çok tanınabilir, tanımlanabilir bir arayış nesnesi edindiğimi söyleyemem ama neleri dışarıda bıraktığımı söyleyebilirim. Mesela ben mutluluk aramam. Bir bakıma mutluluk arayışını da küçümsedim. Eğer mutluluk isteniyorsa bu elde bulunanla sağlanabilecek bir şeydir. Yani bir şey ele geçirmeye gerek yoktur mutluluk için. Çünkü amaç mutlu olmaktır. Halbuki ben zihnimin kavrayış gücünü artırmayı kendim için iyi bir şey saydım. Bu yüzden de her ilerleme noktasında aradığım şeyin niteliği de değişti.”
Sayfa 127Kitabı okudu
Şiir ve bütün sanat eserleri insanın neresinden koparsa, ona muhatap olan kimsenin de orasına gider.
Sayfa 61
Reklam
"Dilce susup Bedence konuşulan bir çağda Biliyorum kolay anlaşılmayacak..."
Sayfa 104Kitabı okudu
“Müslüman olmak beni, kendimi bildim bileli içine düştüğüm yalnızlıktan çekip çıkardı.” der. Bu durumu/yeniden doğuşu; bir mensubiyetin içerisinde yer almanın herhangi bir insana vereceği huzur biçiminde duymaz.
“Şiiri, ben gençliğimden beri ilk önce kafamda yazarım. Çoğu zaman ilk önce ismi konur. Kafamda mısradan önce şiirin biçim kazanmamış bir ruhu doğar. Ondan sonra bazı mısralar parlar zihnimde. Bunları not ederim. Gençliğimde hep böyleydi. Günün herhangi bir saati hiç fark etmez. Onları not ederim. Onlar kocaman müsvedde tomarları olurlar. Çünkü kocaman kâğıtta 3 kelime vardır meselâ. Ondan sonra otururum ben adam gibi şiirimi yazarım. O bir seferde bitmez. Neler gelir başına. Bu anlamda bir işçilik şüphesiz yapıyorum.
Sayfa 130
İlkokul 3. sınıftayken kendi çabasıyla, Ankara’da yayımlanan bir ilkokul gazetesine, ‘Kış’ adlı ilk şiirini gönderir. ‘Kış’ şiiri yayımlandığı gün, gazete okula gelir, bir yukarıdaki sınıfın öğretmeni sınıfın kapısını çalar. Zayıf, gözlüklü, beyaz tenli bir kadındır. “İsmet Özel kim?” der. Özel, ayağa kalkar. “Sen şair mi oldun be!” der. Öğretmenin bu tavrı karşısında sadece susar. Koşarak kooperatife iner. Anlar şiirinin çıktığını, gazeteyi alır. Bu, olumsuz ilk izlenim onu hiç yıldırmaz. O yaşlarda bile, yaptığının doğruluğuna inanırsa, başkalarının olumsuz tepkilerini, yargılarını dikkate almaz.
Sayfa 16
Reklam
223 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.