"Dedim ki güle, 'Kısa gece gider Gevezelik ve eğlence ve şarapla.
Ah küçük Tanrı düşkünü, o iç çekişler ne,
Hiçbir zaman senin olmayacak olanın uğruna? Benim olacak, benim,' diye yemin ettim güle,
'Sonsuza dek, benim."
«O belki de sizin için İsa'nın son yemekte kullandığı kupa gibi kutsal bir şeydir. Ne demek istediğimi anliyorsunuz. Bulmayı ülkü edindiğiniz bir şey.»>>(...)ben de böyle duygular içindeydim. Yıllar yıllar önce. Bulmam gereken bir şey varmış duygusu içindeydim. Bunu açıklayamam. Hemen köşenin ardında saklı bir şey. Aradım, aradım.
Ayaz konuştu
Gizli ve heyecan verici şeyler üzerine sessiz kar taneleri halinde
Görünmeyen mavi dudaklarla
Yıldızların uzattığı sırlarla
Sadece benim kulağıma konuştu, hayali gözyaşlarıyla
İyi bir şiir gerçekliğe bir katkıdır. İyi bir şiir eklendikten sonra dünya asla eskisi gibi olmaz. İyi bir şiir, evrenin şeklini değiştirmeye, herkesin kendisi ve çevresindeki dünya hakkındaki bilgisini genişletmeye yardımcı olur.
''Masanın baş tarafında halının üzerinde diz çökmüş dururken karanlık beyne ve hantal kara gövdeye şaşkın şaşkın baktı. Baktı, dua etti, tıpkı düşmanlarıyla çevrilmiş eski bir Tanrı gibi.''
''Öldürecek zamanı olan soğuk, katı insanlar oturmuşlar, çaylarına, duvardaki saate bakıyor, sorulmayacak sorulara yanıtlar uyduruyor, geçmişteki, gelecekteki davranışlarının haklılığını kanıtlıyor, her ânı soluk almaya başlar başlamaz boğazlıyor, yalan söylüyor, dileklerde bulunuyor, kafalarındaki büyük korkuyla bütün trenleri kaçırıyorlardı; hepsi de son durakta yapayalnızdı. Odanın her yanında zaman ölüyordu. (..) ..bütün masalar boşaldı. Yalnız insanlardan oluşan kalabalık, ardında kül, çay yaprakları ve gazeteleri bırakarak cenaze alayı gibi çıkıp gitti.''