Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

El-Ömeri

9.8/10
4 Kişi
12
Okunma
0
Beğeni
649
Görüntülenme

En Yeni El-Ömeri Sözleri ve Alıntıları

En Yeni El-Ömeri sözleri ve alıntılarını, en yeni El-Ömeri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
721 yılı (1321/22)
Mısır'da ardı ardına büyük yangınlar çıktı. Pek çok mülk ve ev ya­nıp kül oldu. Sonra bunun Hıristiyanların işi olduğu ortaya çıktı. Bazı­larının yanında yangın çıkarıcı şeyler bulundu. Bunlar yakalanınca suçlarını itiraf ettiler. Yangını çıkaran Hıristiyanların altısı öldürüldü, birkaçı ise Müslüman oldu
Kıpçak soylu Memlük sultanı Kutuz'un ölümü
Kutuz, Suriye'nin işlerini düzene soktuktan sonra Mısır'a doğru yola koyuldu. Fakat bu arada Baybars el-Bundukdari, Necmeddin er Rumi'nin memluku Anas ve Alemüddin Sağanoğlu ile Kutuz'u katletme konusunda anlaşmıştı. Onun yanında bir fırsat kollayarak ilerli­yorlardı. Kutuz yalnız başına bir süre yürüyüp uzaklaştıktan sonra Anas yanına gelerek ondan birini affetmesini istedi. Kutuz onun iste­ğini kabul etti. Bunun üzerine Anas elini öpmek istiyormuş gibi yakla­şıp kollarını tuttu. Baybars el-Bundukdari de gelip kılıcını salladı. Sonra üzerine atılıp attan aşağı düşürerek okla öldürdüler. Bu olay Zilkade ayının on yedisinde vuku buldu. Kutuz'un toplam iktidar sü­resi on bir ay, on üç gündü. Baybars ve arkadaşları onu öldürdükten sonra sürükleyerek Salihiye'deki otağa getirdiler.
Sayfa 395Kitabı okudu
Reklam
Hülagu ve Turan Şah
Safer ayının dokuzuna rastlayan Pazar günü Tatarlar Haleb'i istila et­tiler. Çünkü Hülagu bütün ordusuyla Fırat'ı geçip Haleb açıklarında karargah kurmuştu. Hülagu, Haleb hakimi Turan Şah'a elçi göndererek şöyle dedi: "Sizler Moğolların karşısında duramayacak kadar zayıfsınız. Bizim asıl hedefimiz Melik Nasır ve ordusudur. Biri Haleb'de, diğeri kalede olmak üzere bizden iki şıhne tayin edelim ve Nasır Yusuf'un ordusu üzerine yürüyelim. Eğer biz galip gelirsek ülke bizim olur ve siz de Müslümanların dökülen kanında boğulursunuz. Eğer biz yenilirsek, o iki şıhneye istediğinizi yaparsınız. isterseniz kovarsınız, isterseniz öldürürsünüz." Turan Şah bu sözlere "Söz kılıcındır" şeklinde bir cevap ver­di.
Sayfa 389Kitabı okudu
KRONOLOJİ]435 yılı (1043/44):
Sultan Mesud'un oğlu Mevdut Hindistan'da bazı kaleleri zaptetti. Aynı yıl Türkler beş bin çadır halinde İslam'ı kabul ederek İslam ülkelerine yayıldılar. Çin sınır boylarındaki Hitay ve Tatarların dışında Müslüman olmayanı kalmadı.
Sayfa 206Kitabı okudu
Germiyan beyi
Germiyan beyi, Türk beylerinin en büyüğüdür ve hepsini tahakküm altında tutar. Geniş Türk topraklarında sözü geçer. Başkenti Kutay (Kütahya)dır. Müstahkem kalesi olan büyük bir şehirdir. Çevresinde birçok kasaba yer alır. Nüfusu kalabalıktır ve her yer tarım alanıdır. Çok büyük sürüleri vardır. Germiyan beyinin yedi yüz kasabası veya kalesi olduğu söylenir. Ordusu çok kalabalıktır.
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Sırp ve Bulgar ülkesindeki insanlar eskiden Müslüman'dı, fakat uzun bir zamandan beri bu halk gerçek dinini değiştirdi ve haça tapan hükümdarlar tarafından yönetilmeye başlandı.
HAREZM VE DEŞT-İ KIPÇAK halkı ve Memlükler
Ben diyorum ki, bu ülkede yaşayan Türkler, Türklerin en iyileridir. Veralı ve cesurdurlar. Zulmetmeyi sevmezler. Boy posları gelişkin, yakışıklı, güzel çehrelidirler. Mısır ordusunun büyük kısmı onlar­dandır. El-Melikü's-salih Necmeddin Eyyub b. Kamil Deşt-i Kıpçak memluklarını satın almaya başladığındaın beri Mısır sultanları ve emirleri onlardandır. Sonra iktidar onlara (Türklere) geçti. Memluk sultanları ülkeye zenci köleler yerine kendi hemcinslerini getirmeye başladılar. Öyleki bir süre sonra Mısır onlarla doldu taştı. Sarayda önemli görevleri ordu komutanlıklarına ve yönetimin kritik noktalarına hep onları getirdiler. İslam, onlar sayesinde güçlendi.
Sayfa 117Kitabı okudu
Türkistan
Türkistan, geniş bir imparatorluk ve muktedir bir hükümdarlığın yer aldığı emsalsiz bir ülkedir. Dünyanın göz bebeği, yeryüzünün süsüdür. Gerçek bir Türk yurdudur. Dağlarında ceylanlar sekrer, or­manlarında aslanlar kükrer. Türkistan, alabildiğince geniş bir ülkedir. Çok eskilerden beri kah­ramanların mekanıdır ve şanlı bir şöhrete sahiptir
Sayfa 107Kitabı okudu
Semerkand
Semerkand'da ve banliyölerinde soğuk sebili olmayan ne bir han gördüm, ne mahalle, ne de yol. Kültürlü kişilerden işittiğime göre Semerkand ve civarında ücretsiz soğuk su ikram edilen iki binden fazla yer vardır. Her vakıfta duvar içine yapılmış, üzeri bakır ve sera­mikle kaplı sebiller bulunmaktadır."
Reklam
Selçukluların önce yıldızları parla­dı, sonra ateşleri yükseldi, arkasından pınarları kaynadı ve daha sonra denizleri taştı. Meralarda dolaşmaktan amaçları saltanatı ele geçirmek­ti. Sonunda sancakları yükseldi, saltanatları yayıldı. Onların saltanatlarıyla ilgili bilgiler tarih kitaplarının en başında yer aldı ve bu iki ülke insanı için onların şöhreti hala eski değildir.
Türkler şu anda din konusunda insanların en gayretlisi: helal ve harama riayet konusunda en dikkatli olanlarıdır. Askerleri güç­lü ve zorludur. Bu çok iyi bilinen bir husustur ve kimsenin bu konuda bir itirazı yoktur.
Mûtazz'ın öldürülmesinden sonra Mühtedî halife seçildi. Ramazan ayı içinde Mutazz'ın anası Kubeyha ortaya çıktı. Çünkü oğlu öldürüldüğü gün saklanmıştı. Bağdat'ta çok malı ve kimsenin sahip olmadığı yakutları vardı. Bu serveti ele geçirilerek Türk asıllı Salih b. Vasif'e teslim edildi. Salih "Allah Kubeyha'yı çirkinleştirdi, çünkü elinde bunca para varken 50 bin dinar için oğlunu ölüme terk etti" dedi. Yine aynı yıl Halife Mühtedî hal edildi ve on iki gün sonra öldü. Sebebi şudur: Mühtedi, Musa b. Buga'yı öldürtmek istiyordu. Musa'nın kampı Haricilerin kampının karşısındaydı. Mühtedî, Türk kumandanların önde gelenlerinden Baykal'a mektup göndererek Mûsa'yı öldürüp yerine geçmesini istedi. Baykal, durumu Mûsa'ya haber verdi. Böylece ikisi Mühtedî'yi öldürme konusunda anlaşarak Samerra'ya yürüdüler. Baykal Mühtedi'nin yanına gitti, fakat Mühtedi onu öldürdü ve arkasından Mûsa b. Buga ile çarpışmak için harekete geçti. Ne var ki ordusundaki Türkler halifeyi terk ederek Musa'nın safına geçtiler. Mühtedî kaçmak ve saraylarından birine sığınmak zorunda kaldı. Onu yakalayıp halifelikten feragat etmesini istediler. Kabul etmeyince Türkler onun taşaklarını sıkarak öldürdüler. Sonra da kardeşi Mustansır'ın yanına defnettiler.
Mühtedî, Türk kumandanların önde gelenlerinden Baykal'a mektup göndererek Mûsa'yı öldürüp yerine geçmesini istedi. Baykal, durumu Mûsa'ya haber verdi. Böylece ikisi Mühtedî'yi öldürme konusunda anlaşarak Samerra'ya yürüdüler. Baykal Mühtedî'nin yanına gitti, fakat Mühtedî onu öldürdü ve arkasından Mûsa b. Buga ile çarpışmak için harekete geçti. Ne var ki ordusundaki Türkler halifeyi terk ederek Mûsa'nın safına geçtiler. Mühtedî kaçmak ve saraylarından birine sığınmak zorunda kaldı. Onu yakalayıp halifelikten feragat etmesini istediler. KABUL ETMEYİNCE TÜRKLER ONUN TA*AKLARINI SIKARAK ÖLDÜRDÜLER.
Farabî Hakkında
Hep Türk elbiseleri giyer ve asla değiştirmezdi.
Sayfa 197 - Selenge Yayınevi
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.