Şimdi ev denilen bölmeleri, hayattayken içine girilen ölüm evlerine benzetiyorum maalesef. Karşımda, geceleri neon ışıklarıyla döşenen, şatafatlı lahitler inşa edilmiş gibi. Kutu kutu üstünde karınca misali yaşamaya başladı insanlık.
Kadınlar kalplerine kanat takamayan biriyle olmaya zorlandıklarında ; solup, yıkım enerjisi taşımaya başarlarmış meğer.Önce kendilerini
sonra da etraftakileri zehirlerlermiş.
Gururlu insanların inandıklarından, doğrularından, kendilerinden taviz vermek yerine, cezaların en ağırını ve hatta hayatının sonlanmasını bile göze alabileceklerini hatırlatmak istiyordu.
"Cennet bile cehennemin varlığıyla değer kazanıyordu."
"Anlayamadığım şeyler de vardı tabii. Benim "hayat"diyebileceğim şeyleri, onların "günah"olarak sıfatlandırması gibi."
"Hayat her zaman gül bahçesinde yürünen bir patika olmuyor."
"Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir."