Yeni bir insana hayat vermemizi sağlayan doğal bir süreçten niçin bu kadar korkuyoruz? Tamponumuzu çantamızdan kazara çıkardığımızda onu tekrar içeri sokmak için neden böylesine acele ediyoruz? “Kaltak”, “sürtük” ve “orospu” diye bağırmakta tereddüt etmezken “ÂDET” derken neden fısıldıyoruz? Bu kelimelerin hangisi daha olumsuz? Vücudumuzun çalışma biçiminde bizi bu kadar utandıran nedir? Cinsel obje hâline getirilmiş bedenler görmekten memnunuz fakat cinselliğe dair egomuza hizmet etmeyen bir şeye bakmak bizi incitiyor. Vajinanın seksten başka bir şey için kullanıldığını vurgulamak, manikürlü kadın kimliğine duyduğumuz huzurlu anlayışımıza doğrudan bir saldırı gibi görünüyor.