Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Emina Temel

Emina TemelGaro Nerdesin yazarı
Yazar
4.0/10
4 Kişi
14
Okunma
1
Beğeni
712
Görüntülenme

Emina Temel Gönderileri

Emina Temel kitaplarını, Emina Temel sözleri ve alıntılarını, Emina Temel yazarlarını, Emina Temel yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
- Goethe
İnsanları, duyguları birleştirir; fikirleri ayrıştırır.
'Mutluluk uzaklarda değil, yükseklerde hiç değil, insanın göz hizasındadır.' İçinin ışıkları susan biri, değil yüksekleri-uzakları burnunun ucunu dahi göremez.
Reklam
Kadın kalbi hiçbir zaman kapanmayan yaradır zaten; dokunursan, bu bir tüy dokunuşu olsa dahi, acıdan çığlık atar.
Hiçbir şeye, hiçbir yere tutunamıyorum; tutunmak da istemiyorum. Sanırım, biz maziperest olarak yürüyeceğim yolun kalan kısmını.
“Anla artık! İnsan diye adlandırılan canlılarda yürek çığlıkları dinmiyor, dinmemiş, dinmeyecek! Belki de yaşamak, o çığlığın kesintisiz sürmesi. İç çığlığı susunca yaşam bitiyor işte. Hayat böyle bir şey! Huzur arayışı, o kıldan ince kılıçtan keskin yolu katetme çabası. Adın da felsefe demişler. Ama bil, içinin derinliklerindeki o çığlığı susturamayacaksın nefes alıp verdiğin sürece. Sen, hangi adı koyarsan koy!”
Zaman ölçüsünde, ya da ölçüsüzlükte, bir ömürlük anı yaptık Eşref’le, hem de yaşamın tüm renklerini kullanarak. Ardıma baktığımda da o anımsamaları göreceğim. Az şey mi bu? Madem mutlu oldum, hayattan tat aldım, bilineni inkar niçin? Mutluluk bitmeye hükümlü zaten, o halde?
Reklam
“Ömür kavramının ölçüsü ne? Bin yıl yaşayan, bininci yılın sonunda arkaya baktığında zamanın zerresini bulabilecek mi? Yalnızca anımsamalar… Yaşanmış zaman dilimi bir serap. Zaman ne çabuk geçti, diye hayıflanacaksın, zihin boşluğuna dökülecek anımsamakta görüntülerine baktıkça bin yılı tüketen ölümlüden farkın kalmayacak. Hatta, hayat ne kadar kısaymış, diyeceksin o karanlığın önündeyken.”
Sayfa 162Kitabı okudu
İnsanlık, acıları, çileleri katederek ilerliyor ömür denilen yolda. Ne yazık ki akıl, bencilliğin, hırs ve ihtirasın kuyruğuna bağlı. İnsanlık, vahşeti yaşam biçimi olarak benimsemiş. Bu tavrında da kararlı gibi görünüyor.
Sayfa 112Kitabı okudu
"Yorgunsun. Hem de çok yorgun. " Uğraştın didindin ; ama senden beklenti içinde olanlar, alıcıların, yine de hep seni suçladılar. Daha fazlasını veremediğin için. Kimseye yaranamadın. Aslında hep sömürüye maruz kaldın. Oysa sen, hiç kimseden destek görmedin, bir kuruşluk yardım almadın. Kuruş bir yana, muhtacı olduğun bir gülücük, bir tebessüm bile esirgendi takdir edilme açlığı çeken gözlerinden"
Sayfa 258Kitabı okudu
" Bedenini sev. Bu hayatta yalnızca o sevgiyle mücadele edip maddeye ruh verebilirsin"
Sayfa 256Kitabı okudu
Reklam
İnsan ruhu bir muamma. Sanki acılardan besleniyor. Aklım, yanlış yolda olduğumu söylüyor ;kalbim, aklımın reddettiği bu yola sürüyor bedenimi.
Sayfa 193Kitabı okudu
Madem mutlu oldum, hayattan tat aldım, bilineni inkar niçin? Mutluluk, bitmeye hükümlü zaten. O halde?...
Sayfa 163Kitabı okudu
Ömrün bir düşten farksız olduğunu, her yeni günün bir yeni yaşam olduğunu öğrenmişti.
Sayfa 161 - mona romanKitabı okudu
İnsan denilen canlının en büyük korkusunun yalnızlık olduğunu biliyordu Prenses Asu. Ölüm korkusu da sonsuz bir yalnızlıktan, ebedi bir suskunluğa saplanmaktan kaynaklanmıyor muydu?
Sayfa 119Kitabı okudu
Onun kalp kasları, çepeçevre kuşatan damarlarda dolaşan kanla beslenmiyordu salt ; latif duygulanımlara, apansız patlayan coşumlara da bir o kadar gereksiniyordu.
Sayfa 105Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.