10.11.1988 Yılında Mersin’in Erdemli İlçesinde doğdu. İlk ve Orta öğrenimini İstanbul’da okudu. Trakya Üniversitesi Muhasebe ve Anadolu Üniversitesi İşletme bölümlerini bitiren Yazar; Bazı Özel kurumlarda muhasebe ve İdari işler bölümlerinde görev yaptı. Bazı sivil toplum kuruluşlarında aktif görev alıp, Böbrek Hasta Haklarını Koruma Derneği Yönetim kurulu üyeliği ve Diyaliz ve Organ Nakil Hastaları Derneği Kurucu başkanlığını üstlendi. Memuriyet hayatına 2014 Yılında Tekirdağ Kapaklı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde başladı. Şuan Halen İstanbul Gaziosmanpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde görev yapmaktadır.
"Ölüme inat.
Yaşama cesaretim varken,
Seninle sensizliğe ağlıyorum.
Gözlerin kızarmış,
Sesin titriyor.
Bu mu hayatı 'ti'ye alan güzellik?
Aciz olmak mı ikimizin de kaderi?"
Susmak tek kişilik eylem değildir. İkili ilişkilerde can alıcı noktadır. Bağıra çağıra onca kelime sarfederek anlatmak istediklerini bazen hiç emek harcamadan yaptığımız bir eylemle ifade edebiliriz. Susmak bazen sessiz haykırı, bazen içe dönüşün başlangıcı bazen cümlenin sonuna gelen nokta gibidir. Susmak bazen ciddi bir erdem emaresi iken bazen erdemsizliğin daniskasıdır.
Hayat kısa.
Dün bitti,
Bugünü yaşadık sayılır,
Yarın yaşayacağımız bile belli değil.
Üçüncü günü kesin olmayan dünyada neden sevdiklerimize sevdigimizi söylemiyoruz sanki.
Sevildiginin söylenmemesi sevilmemekle eşdeğerdir benim için. O halde seni seviyorum. #elvedaçocukluğum
Merhaba...
Değerli dostum ve kalemdaşım Erdal Aslan'ın Yarım Kalan Öyküler kitabı ile birlikte sizlerleyim.
Günümüz genç yazarlarından, Erdal Arslan'ın, bu kitabı da zamanın daha değerli olduğu, hayatın daha çok mahalle aralarında zuhur bulduğu doksanlı yıllardan bu güne bizleri nostaljik öykülerle buluşturmaktadır.
Yazarın, dönemin Türkiye'sinin doğusundan batısına hatta ülke sınırlarını aşan öykülemeleri hepimizin gördüğü, yaşadığı veya bizzat yaşamasa da duyduğu hayat hikâyelerini ele alır.
Yazarın; yaşantılarının arasından cımbızla çektiği ve ustalıkla işlediği bu öyküler, görünen o ki; döneminin nitelikli eserleri arasında yerini alacak.
Zaten her hayatta yarım kalan bir öykü yok mudur?
Bir kitabın daha sonuna gelmiş bulunmaktayım. Kitap başlığından anlaşıldığı gibi öykü kitabı . Ben pek öykü kitabı sevmem ama Yarım Kalan Öyküler / Erdal Arslan kitabı çok beğendim. Hatta bir gerçek yaşanmış öykü vardı beni derinden etkiledi . Aklıma geldikçe içim cız ediyor Eğer öykü kitabı okumayı seviyorsanız mutlaka tavsiye ederim
Halil 15 yaşında bir çocuktur. Vücudunda oluşan bazı anormallikler sonucunda annesiyle birlikte hastaneye gidip gelmeye başlar. İlk başlarda bunu umursamasa da çok geçmeden böbrek hastası olduğunu öğrenir.
"Telaşla iştigal…
Nasıl anlatsam bilmiyorum,
Kelimeler kifayetsiz,
Sözler anlamsız bugün."
Artık Halil'i sıkıntılı günler bekliyordur. Lise 1'e giden Halil bir haftalık rapor alıp hastaneye yatmak zorunda kalır. Arkadaşlarından ve hoşlandığı kızdan uzak kalmak zorundadır. Hatta vermek zorunda olduğu kararlar da vardır. Belki de en önemlisi ölüm kapısının eşiğinde bekliyordur...
"Haseki’de bir ana kuzusu;
Kopuyor memeden, ak sütten. "
"Penceremin yanındaki ey yaşlı çınar,
Söylesene bana ölecek miyim?
Yıpranmış bedenimle bu genç ruhumu,
Mis kokan toprağa gömecekler mi?"
Zaten incecik, akıcı bir kitap ve birkaç saatte okuyup bitirdim. Kitabın konusu da çok güzeldi. Bazen kendinizi Halil'in yerine koyuyorsunuz, bazen ise kendinizi onun yanında hissediyorsunuz. İnsan hayatında yaşadığı zorluklar sayesinde büyür, olgunlaşır. Bu acılar her ne kadar bizi üzse de sert rüzgarın karşısında güçlü bir insan yapar. Aslında büyüdüğümüzü düşünsek de yüreğimizin en derin en ıssız köşelerinde o küçük çocuk vardır. İşte kitabın vermek istediği mesaj bu...
"Gidenler olur, kalanlar ölür ve herkes biraz erken büyür."