Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erdem Dönmez

Erdem DönmezBir Umran Şairi: Erdem Bayazıt yazarı
Yazar
Derleyen
10.0/10
2 Kişi
9
Okunma
2
Beğeni
1.244
Görüntülenme

Erdem Dönmez Sözleri ve Alıntıları

Erdem Dönmez sözleri ve alıntılarını, Erdem Dönmez kitap alıntılarını, Erdem Dönmez en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"(...) Türk edebiyatına uyarlanıp romanın doğuşu, tarihsel gelişimi ve algılanma şekli dikkate alındığında, pek çok eserin popüler edebiyat kapsamında değerlendirilmesine yol açar. Nitekim Ahmed Midhat Efendi örneği dikkate alındığında Türk romanının ivme kazanması türün popüler bağlamda algılanmasıyla sağlanır ve estetik düzeyde değerlendirilen pek çok romancının da popüler kurgu özelliklerini belli ölçülerde kullandıkları dikkat çeker."
"Edebiyat dergisi yayın hayatına başladığında Sezai Karakoç bu duruma tepki gösterir; 1969 Ekim'inde Diriliş'i yeni yazar kadrosuyla yeniden çıkarmaya başlar. Karakoç, Edebiyat'ın Diriliş'in önünü keseceğini düşünür ve bu ekibe gönül koyar. Söz konusu kırgınlık bir ayrılığı doğurur ve bu isimler tekrar bir araya gelemezler. Erdem Bayazıt bu ayrılığa tahammül edemez. Nuri Pakdil'in ve Bayazıt'ın arada kalışı iplerin iyice gerilmesine neden olur. Bayazıt böyle bir ortamda Ankara'da kalamaz. Evliliği bahane ederek 1972'de memleketi Maraş'a dönmeye karar verir. Pakdil Bayazıt'ın bu kararına karşılık onu cepheden kaçmakla suçlar ve araları tekrar düzelmemek üzere açılır."
Reklam
Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar
"Edebiyat Nuri Pakdil'in tek başına temsil ettiği bir davanın yayın organı gibi görünmekte ve bu durum Pakdil'in arkadaşlarını rahatsız etmektedir. Büyük Doğu çizgisinde gelişen Diriliş ve Edebiyat'ın problemi bu yöndedir. Bayazıt ve arkadaşlarının Mavera'yı çıkarma fikri de bu handikaptan doğar. (...) Edebiyat'ın çıkışına Karakoç nasıl tepki gösterdiyse Edebiyat'ın yayın hayatına ara verdiği sürede Mavera'nın çıkışı da Nuri Pakdil'i kızdırır ve aralarının açılmasına neden olur. Söz konusu küslük uzun yıllar boyunca sürecektir."
"Peyami Safa da Server Bedii imzasının kendisine ait olduğunu doğrular. Fakat bu imzayı döneminde bazı kadın mecmualarında annelerinin de kullandığını, ağabeyinin de bu imza ile İçtihat mecmuasında bazı yazılar yazdığını, kendisinin de uzun müddet bu imza ile hayli roman, hikâye ve fıkra yazdığını, fakat bu arada İlhami Safa'nın da bu müstearı kullanmaya devam ettiğini belirtir (Vakit, 16 Eylül 1934). Bu bilgiler ışığında Server Bedii müstearını 1930'lu yıllarda İlhami Safa'nın da kullandığı anlaşılır. Dolayısıyla söz konusu imzayla kaleme alınmış yazılara ihtiyatla yaklaşmanın gerekliliği açığa çıkar."
Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın Saçlarınız ızdırap denizinde bir tutam başak Elleriniz kök salmış ağacıdır zamana O inanmışlar çağının.
Reklam
"Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar, onları bir çatı altında toplayan Osmanlı'nın yıkılması ile büyük bir himaye boşluğuna düşmüşlerdir. Batı, suni sınırlarla bu birliğin ayrımını pekiştirmiş, İslam coğrafyasını büyük bir zulme esir etmiştir. Erdem Bayazıt, direniş çerçevesinde bu duruma tepkisini çekinmeden ve gür bir sesle şiirine sokar. Kafkasya, Azerbaycan, Pakistan, Türkistan, Cezayir, Senegal, Afganistan gibi zulüm altındaki Müslümanlara duayla, umutla, coşkuyla direnişi ve dirilişi müjdeler. 'Kurban olam ayına ayına yıldızına' (s. 35) ifadesi bu kurtuluşun ve birliğin Osmanlı'nın torunlarından beklenildiğine işaret eder."
İlhami Safa'nın eserlerinde popüler romanlarda görülen kurgusal boşluklara sıklıkla rastlanır. Özellikle cinayetlerin tesadüfler aracılığıyla çözülmesi, dedektif rolünü üstlenen karakterlerin anlatıcı tarafından her fırsatta övülse de üstün başarılar gösterememesi ve bu karakterlerin âşık olduğu kadının etkisiyle hareket etmesi, olayların çözümünde akılcı yöntemlerden çok hislerin ön planda olması, muammanın birbirine benzeyen kardeşler/kişiler üzerinden çözümü, kılık değiştirme gibi basit yöntemlerin tercihi, kurulan bazı çatışmanın çözümsüz kalışı, vaka halkaları arasındaki nedensellik bağının zayıflığı ve zaman zaman akılla izah edilmesi mümkün olmayan çıkarımların olayı yönlendirmesi söz konusu kurgusal hataların başında gelir."
Sayfa 302Kitabı okudu
"Özellikle popüler roman ticari sinema için büyük bir malzeme deposu olmuş ve bu anlamda ticari sinema endüstrisinin kâr sağlama fikri çerçevesinde sıkça popüler roman uyarlamalarına yönelinmiştir (Sivas, 2005: 45)."
"Gündelik yaşamın bir parçası olarak okuyucu kitlesini düşündürmekten ziyade eğlendirmeyi hedefleyen; tek düze üretilerek, basit bir dil kurgusu içererek, dünyaya bakışı zorlamayarak okuyucunun emek sarf etmesine izin vermeyen ve 'kolay edebiyat' (Gülsoy, 2012: 35) şeklinde nitelenen bu roman türü biçimsel olarak belli başlı standartlar üzerine kurgulansa da arka planda yazıldığı dönemin sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel dokusunu doğrudan ya da dolaylı yollarla okuyucunun/araştırmacının dikkatine sunar."
Reklam
"Necati Mert hikâyeciliği, salt taşra hikâyeciliği ile genelleştirilemez, merkez Anadolu, hatta Sakarya değil; Adapazarı'dır. Böylelikle onun hikâyeciliği taşralılıktan ziyade Adapazarlılık eksenindedir; bu eksende biçimsel girişimler de sosyal eleştiriler de kendini gösterir."
"Necati Mert'in öykülerini yazarın kişisel tarihi olarak da okumak mümkündür. Bu çerçevede onun hayatında gerçekleşen kırılmalar, öykü tekniğinin yanı sıra işlediği temalara da yansır. İlk öykülerini açık siyasi göndermelerle kurgulayan yazar, 1980 sonrasında kendi tecrübeleriyle de ilişkili olarak eleştirisini örtük bir söyleme dönüştürür."
"Gazetelerde tefrika edilerek hızla yayılan popüler romanlar, estetik bakımdan yetersiz örnekler ortaya koyduğundan, sanatsal değerden çok okurun beğenisini dikkate aldığından edebiyat otoritelerinin eleştirisine maruz kalır."
"Necati Mert, Memduh Şevket'le biçimlendirdiği dilini, Sait Faik'in küçük insanı ve Sabahattin Ali ve diğer toplumcu gerçekçilerin ideolojisiyle birleştirerek özgün bir hikâye üretme çabası içerisindedir. Öyküye Haldun Taner'in yönlendirmesiyle yönelen Necati Mert'in üzerinde, yine Adapazarlı bir yazar olan ve ömrünü kavga ve hapis hayatıyla geçiren Kerim Korcan'ın önemli ölçüde etkisinden söz edilebilir."
Sayfa 178Kitabı okudu
"Diğer taraftan siyasi görüş bakımından sosyalist düşünce yapısına sahip olan Necati Mert, ilk öykülerinden son öykülerine kadar bu düşünce sistemi çerçevesinde topluma, siyasete, ekonomik düzene, kapitalist sisteme, darbe zihniyetine, idari iradeye ve merkezî otoriteye karşı açık ya da kapalı eleştirilerde bulunmuş, zaman zaman da bağlı olduğu düşünce sistemi üzerinden çözüm önerileri sunmuştur. Ayrıca ideolojik söylemin arkasına sığınılarak yapılan birtakım yolsuzlukları da eleştiren yazar, hiçbir düşünce ve kişiye körü körüne bağlı kalmadan objektif bakış açısını sürdürür."
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.