Adapazarı, yetiştirdiği edebiyatçılar açısından şehirlerle kıyaslandığında dikkat çekici bir üstünlüğe sahiptir. Adlarını anmaya kalksak listenin epeyce uzayacağı bu şehrin edebi kıymetleri arasında hikâyeci Necati Mert, mekânla insan arasındaki oluşumda kurduğu metinleriyle hem sürekli burada yapmış olmakla övündüğü kenti estetik bir değere dönüştürdü hem de hikâyelerine sahih bir zemin oluşturdu. Bu yolla pek çok zorluğu içinde barındıran taşralı bir yazarın ulusal düzeyde kabul görmesi sürecini aşabildi. Şüphesiz onun hikâyeleri Adapazarı'yla kaynaşmıştır ve Türk edebiyatının göz ardı edilemeyecek eserleri arasındadır.Yeni Türk edebiyatı alanının titiz ve meraklı araştırmacılarından meslektaşım Erdem Dönmez'in Necati Mert'in hikâyeciliği üzerine akademik disiplinin iyi örneklerinden sayılması gereken bu çalışması hem okuma zevkine seslenen hem de içeriği ile doyurucu ve örnek bir metin özelliği taşıyor. Mert'in hayatına dair belirgin çizgiler, öykülerinin yapı ve tema bakımından ayrıntılı incelemesi ve Türk edebiyatındaki yerinin tespiti bu kitaba bir referans hüviyeti kazandırmaktadır.
Yılmaz Daşçıoğlu