Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ergi Deniz Özsoy

Ergi Deniz ÖzsoyKambriyen Patlaması yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
8.4/10
8 Kişi
32
Okunma
16
Beğeni
1.929
Görüntülenme

Ergi Deniz Özsoy Sözleri ve Alıntıları

Ergi Deniz Özsoy sözleri ve alıntılarını, Ergi Deniz Özsoy kitap alıntılarını, Ergi Deniz Özsoy en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Toplumsal, ideolojik ve hayli dünyevi çatışma çelişkilerinin şekillendirdiği potanın dışında vücut bulan "saf bilimsel" etkinlik iddiası hayali bir otomobilin hayali koltuğuna kurulup var olmayan bir mesafeyi kat edebilmeyi ummak denli bir yanılsama olsa gerek. Bilimle dogma arasındaki sınır mümkün olduğunca keskin hatlarla çizilmelidir. Saflık, tarihsizlik yanılsamasının çizgilerin göreceli netliğini kolaylıkla bulandıracağı unutulmamalıdır.
Sayfa 8 - SunuKitabı okudu
"Yaşayan fosil" ya da "filogenetik kalıntı" şeklinde tanınan bir diğer hayvan türü ise, Kuzey Amerika'nın Atlantik sahilleri boyunca yayılan at nalı yengeci, Limulus polyphemus'tur. Bu son derece arkaik görünümlü enteresan canlı, tıpkı Coelacanth gibi, 150 milyon yılı aşkın fosil formları ile arasında büyük benzerlik taşımaktadır ve diğer pek çok hususiyetlerini yanı sıra, kanının tibbi malzemelere bulaşmış gram negatif bakterileri tanımada kullanılan en duyarlı madde olmasıyla da meşhurdur.
Reklam
Şu söz evrimle bir şekilde ilgilenmiş herkesin kulağındadır sanırım: Mutasyon evrimin hammaddesidir.
Sayfa 12 - Bozunmuş “İdeal” Formlardan Bireysel Farklılık Temelli Doğa Kavrayışına GeçişKitabı okudu
Yeryüzündeki yaşamda gördüğümüz büyük devrimlerden belki de ikincisi diyebileceğimiz çokhücreli yaşam, Kambriyen dönemi öncesinde, görece tek düze ve yalın çokhücrelilerin ibaretti. Ediacara adı verilen, bünyesinde Kambriyen patlamasının potansiyelini barındıran ve başlangıçları günümüzden neredeyse 650 milyon yıl öncesine tarihlenir...
Sayfa 18 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
Kitabımızın konusu olan Kambriyen dönemindeki büyük çeşitlenme, çokhücreli hale gelmiş bir ökaryot yaşamın jeolojik ölçülerde kısa sürede gerçekleşmiş olağanüstü evrimleşmesinin öyküsüdür.
Sayfa 11 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
Yaklaşık 590 milyon yıl önce büyük bir asteroidin Güney Avustralya'ya çarptığı bilinmektedir. Çarpmanın etkisi ile tuz yoğunluğu yüksek bir göl (Acraman krater gölü) oluşmuştur. Çarpışma sonucu oluşan bu krater oldukça karmaşık bir yapılıdır. Çoğunlukla kraterler ile ilişkilendirdiğimiz basit çanak şeklinden ziyade, yükseklik farklılıkları içeren karmaşık bir yüzeyi vardır. Çarpışmanın meydana getirdiği getirdiği mevcut arazi yüzeyi değişimleri ve yarattığı enkaz ile ilgili çalışma lar, çapışmanın kraterin merkezinden itibaren yaklaşık 40 kilometre genişliğinde bir halka oluşturduğunu gös teriyor. İç halkayı çevreleyen alan 85 ila 90 kilometre uzunluğundadır ve çarpma etkisiyle bozunmuş kayaların toplam alanı 150 kilometre kadar genişliktedir.
Sayfa 36 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
Reklam
Biyolojiyi tanımsal, dağınık bilgi parçalarının sınırlı anlam dünyasından çıkarıp, ortak bir kökten değişerek türemeyle sentetik bir bütüne dönüştüren evrim kuramı, hiç kuşkusuz, insan aklının doğayı ona en yakın biçimde ve tüm çoğulculuğuyla kavramadaki zirvesini de ifade eden büyük bir düşünsel devrimdir.
Günümüzden yaklaşık 530 ila 520 milyon yıl öncesi bir zaman aralığında, Kambriyen’in erken bir döneminde, belli başlı hayvan gruplarının hemen tamamını simgeleyen iskeletli canlıların ilk kez (fosil formaları şeklinde) ortaya çıktığı görülür.
Sayfa 68 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
Ökaryot hücrenin evrimleşmesi, hiç kuşkusuz ki yaşamın tarihindeki en büyük yeniliklerden biriydi. Yaşamın yeryüzünde ortaya neredeyse 1 milyar yıl boyunca sadece prokaryotlar gezegenimizin sakinleriyken, 2.5 milyar yılı aşkın bir süre öncesinde ilk ökaryotların izlerine rastlanır. Tek bir hücreden oluşan ökaryotik canlıların çokhücreli ökaryotları vermesi ise, yine hiç kuşkusuz ki, yaşamın tarihindeki bir diğer büyük değişimi ifade eder: Kitabımızın konusu olan, Kambriyen Patlaması olarak nitelenen olağanüstü hayvan çeşitlenmesinin tarihsel kökleri, bu "patlama" görece yalın yapılı çokhücrelilerin anatomi, morfoloji, fizyoloji ve davranış açılarından çeşitlenmesi anlamına geldiğinden, doğal olarak, çokhücreliliğe geçişle eş anlamlıdır.
Sayfa 21 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
Gezegenimizde, uzaydaki, toz zerresi hükmündeki küçük mavi noktada yaklaşık 4 milyar yıl kadar önce başlayan yaşam, büyük doğa bilgini Charles Darwin'in magnum opusundaki son sözünün vurguladığı gibi son derece yalın bir başlangıçtan sonsuz çeşitlilikteki harikulade biçimlere evrimleşmiştir ve evrimleşmeye de devam etmektedir. Bu minik mavi noktadaki olağanüstü çeşitlilikteki yaşam, hiç kuşkusuz ki, gezegen tarihindeki son derece çarpıcı biyolojik devrimlerin bir ürünüdür.
Sayfa 7 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ökaryatik hücre yeryüzündeki evrimsel geçmişin hemen hemen başlangıç dönemlerinde iki farklı prokaryot yaşamın simbiyotik ilişkisi sonucu gerçekleşen bir dizi evrimsel değişimle ortaya çıkmıştır. Bu değişimin bütün izlerini ve nedenlerini ortaya koyan kuramsal yaklaşım ise endosimbiyotik teoridir. Endosimbiyoz kelimesi bir organizmanın diğer bir organizmanın içinde yaşaması biçiminde ortak yaşama anlamını ifade eder.
Türleşme
Araştırıcılar ilk önce, Massoko gölünde odaklandıkları Cichlid formlarının ekolojik açıdan farklılıklarına dikkati çekiyorlar: Bu iki form, gölün farklı derinliklerinde yaşıyorlar ve her biri de bu farklı derinliklerin yarattığı özel çevresel koşulları ima eder şekilde renk ve büyüklük açısından da farklılaşmışlar. Gölün fazla ışık almayan, tabiri caiz ise gözün gözü görmediği 20-25 metrelik derin kısımlarında yaşayan formları, gölün yüzeye yakın, 5 metre kadar derinlikteki formlarından hayli farklılar: derin formların erkekleri koyu mavi-siyah tonlu bir vücut rengine sahipken, yüzey formlarının erkekleri açık sarı renkli. Bu formlar ayrıca, vücut büyüklüğü, baş ve vücut şekli ve boğazlarındaki dişlerin genel yapısı itibarıyla da net biçimde birbirilerinden ayrılabiliyorlar. Bir diğer önemli nokta ise bu formların vücutlarındaki kararlı izotop oranları arasındaki fark olarak göze çarpıyor. Bu, hiç kuşkusuz ki, formlar arasında ciddi beslenme farklılıkları bulunduğuna işaret ediyor. Farklı derinliklerdeki ekolojik farklılıkların bir yansıması olarak anlayacağımız bu durum derinlerdeki formların, çoğunlukla, kıyıdan uzakta yaşayan planktonlarla beslendiğini açıkca ifade ediyor.
İki farklı prokaryot yaşamın (bir arke ve öbakteri) kaynaşması ile ökaryotik yaşamın ilk adımlarının atıldığı konusunda artık şüphemiz bulunmamaktadır. ilk ökaryot hücrenin evrimleşmesinin ardından, Kambriyen öncesi dönemde oluştuğuna dair belirgin izler bulunan -ve Kambriyen patlaması ile yeryüzündeki en büyük çeşitlilik serüveninin fitilini ateşleyen- çokhücreli yaşam formları ortaya çıkmıştır
Sayfa 18 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
Son yıllarda yapılan karşılaştırmalı genom bilim çalışmaları, ayrıca herhangi bir ökaryot genomunun arke ve gerçek bakteri mozağide olduğunu ortaya koymuştur.
Sayfa 11 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
Mitokondri ve kloroplast simbiyotik ilişki sonucu hareket ve bir çok özelliğini yitirmiş bakterilerden başkası değildir.
Sayfa 11 - BilgeSu YayıneviKitabı okudu
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.