Eskiden sık sık yapıldığı ve netekim, Clausewitz'in de yaptığı ve belki de teoricilerin hâlâ yapmakta oldukları gibi, harbın en kuvvetli şekli saldırış mıdır, yoksa müdafaa mıdır? Hasmı üste çekmek ve ondan sonra, hücumları püskürtülüp kırılınca mukabil hücuma geçmekmi, harb güdümü için en büyük bir meharettir, meselesini münakaşa etmek beyhudedir. Bu gibi şeyler, topyekûn harbın ciddiliği ve sadeliği hakkında iğfal edici sunî keyfiyetlerdir.
Sayfa 154 - 1. baskı - 1936 - Ulus Basımevi