Erich von Ludendorff Sözleri ve Alıntıları
Erich von Ludendorff sözleri ve alıntılarını, Erich von Ludendorff kitap alıntılarını, Erich von Ludendorff en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Daha öncede bahsettiğim gibi etkili bir istihbarat ağı devletlerin en güçlü silahıdır.
Bir ülkeyi işgal etmek için binlerce top tüfek ve binlerce piyade ile harekat planı hazırlayabilirsiniz.
Fakat etkili bir istihbari ağınız yoksa bu sadece bir harekat olarak kalır.
Eğer ki düşman topraklarina gireceksiniz bir tumen asker yerine öncelikle bir boluk muhbir yollamak daha isabetli olur.
Ki Napolyon bonapert bunun iyi örneğidir.
Misiri işgal edecek olan Napolyon binlerce ajanini arkeolog,turist,ve tarihçi olarak yollamıştı.
Tarih bunun örnekleri ile doludur.
Sayfa 55
... Kapalı bir kitle içerisindeki muharip o kitledeki gözlerin adeta kendi üzerine çevrildiğini, kitleler arasında güven altında olduğunu, bu kitle tarafından motive edildiğini hissetmektedir. Kitle ona manevi yönden destek olmaktadır. Muharip, kitle psikolojisi içinde onun bir parçası olarak görev yapmaktadır. Oysa ki, muharebe alanında tek başına kalmış, yalnızca kendisine güvenerek vazifesini yapmak zorunda olan bir muharibin durumu bambaşkadır. Bahsi geçen muharibin güveneceği bir şey yoktur; kendisini savunma güdüsünün üstesinden gelmesi için manevi açıdan kuvveti olması gerekir. İşte bu noktada ona disiplin yardım edecektir. Ancak disiplin de sadece yanaşık düzen eğitimi almak veya harp eğitimini kavramak anlamına gelmez. Barış zamanında bunların her ikisini bir korkak ya da bir "memnun olmayan" da yapabilir. Hatta insanları aldatmak maksadıyla sık sık böyle hareket ederler. Disiplin topyekün harpten doğan mücadelenin gergin atmosferi içerisinde, her türlü olağanüstü zorluk ve meşakkate katlanarak dayanmak, cesaretle, yılmadan ve kahramanca hareketlere geçmek için maneviyatı sağlamlaştırmak ve buna uygun bir eğitim vermek demektir. Disiplin sosyal ve ulusal bilinç tarafından desteklenmeli, insan ve ulus sevgisini içermeli ve yine bunların her ikisi ayrılmaz biçimde bağlı olarak bireyin fani olan hayatını ebedi olan ulusa vermek mecburiyetinde bulunduğunu vurgulayan bir öğretiye dayanmalıdır.
Sayfa 81 - Dergah Yayınları
Halk Yoksullaşırsa, Ordu Ayakta Kalamaz
Ordu, ulusla birlikte çöker.
Sayfa 208 - 1. baskı - 1936 - Ulus Basımevi
Toplumları kontrol etmenin bircok yolu vardır.
Bunlardan biride size karşı ofkelerini kendi iclerinde kullanmalarını sağlamaktir.
Eğer toplumlar sizin iktidarıniza yada hukumdarliginiza karşı birleşirse,
onları istediği şeyleri verme mecburiyetinde hissebilirsiniz.
Bunun olmaması her ne kadar olağan dışı görüksede bir vakit sonra talepleri yerine getirilmeyen toplumlar anarşi başlatır.
Dünyadaki her itaatsizlik tamamıyla onları yöneten prenslere ve onu yoneten grublari hedef alır ki bu hukumdarliklarin sonu olabilir.
Peki bunu engelleyebilir mısıniz?
Elbette.
Başındada anlattığım gibi öfkeleri bastırmak için kendi bu öfkeyi kendi içlerinde kullanmalısınız.
Onların asla birleşmelerine izin vermeyin.
Nasıl zamanında katoliklerl kie protestan hristiyanlarin birleştirilmesi önlenmişse aynı durum sizin içinde misal olabilir.
Sayfa 8
Sadece ordular değil, bünyelerini oluşturan parçalar üzerindeki etkisi farklı düzeylerde olsa bile, uluslar da dolaylı olarak harbin hedefiydiler. Harp tarihinin bize gösterdiği gibi, nasıl ki sarılmış bir kale içerisindeki halk harbin tazyiki ve hayati önemdeki malzemelerin kıtlığı dolayısıyla kaleyi teslim etmek zorunda bırakılırlarsa uluslar da abluka ve propaganda gibi araçlar yoluyla
teslim olmak zorunda kalacaklardır. Bu duruma göre topyekûn harp yalnız askerî kuvvetlere değil, dolaylı biçimde ulusların
kendilerine karşı bir harekettir.
Ordu mekanikleştirilmiş bir organizasyon değildir. Ordu, yaşamak ve sağlam kalmak zorunda olan bir organizmadır.
Sayfa 87Kitabı okudu
İnsan şerefini bir kez kaybeder.
Sayfa 313 - General Carl von ClausewitzKitabı okudu
Strateji, öğretinin ve arzuların gereği olarak değil, acı gerçekler nedeniyle tercih edilen bir çözüm bulma sistemidir.
Sayfa 211Kitabı okudu
"Birçok devletin deniz yada karasal olarak bircok devletle sınıri vardır.
Bu devletler stratejik olarak düşmanda olabilir,
Dostta olabilir.
Her ne kadar dost olunsada devletlerin çıkarları olduğu sürece birbiriyle ittifak halinde olurlar.
Bu yüzden asla yanındakilerin güçlü olmasına izin verme.
Eğer ülkesinde bir karisiklik varsa sende ortulu destek ver.
Eğer terörizm ülkede hakimse sende alenen değil dolaylı olarak destekle.
Eğer maddi olarak kötü durumdaysa borclandir.
Eğer fabrikalarını satiyorsa hemen al(Savaş yalniz silahla değildir)
Eğer Senden yardım başka kimselere karşı yardım istiyorsa,
İki tarafada yardım et.
Ama iki tarafta bunu bilmesin.
'Eger yanındakiler güçlenirse her zaman sana tehtid olacaktır,
Dost olsan bile'..
Sayfa 29
“Harbin idaresi için evvela paraya, sonra yine paraya, üçüncü ve son olarak yine paraya ihtiyaç vardır.”
Sayfa 53Kitabı okudu