Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ernesto Laclau

Ernesto LaclauHegemonya ve Sosyalist Strateji yazarı
Yazar
8.2/10
33 Kişi
74
Okunma
17
Beğeni
2.762
Görüntülenme

Ernesto Laclau Sözleri ve Alıntıları

Ernesto Laclau sözleri ve alıntılarını, Ernesto Laclau kitap alıntılarını, Ernesto Laclau en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1. Heterojenlik (Toplumsal Talepler ve Lacancı Gerçek)
Toplumsal türdeşlik, bir toplumun simgesel çerçevesini kuran şeydir -bizim farkın mantığı dediğimiz şeydir. Bir kurumdan diğerine, bir toplumsal kategoriden ötekine, - kimi rasyonelleştirmelerin,kurumsal karşılıklı bağlantıları sonradan mantıksal bağlar açısından yeniden kurmayı deneyeblecek olmalarına rağmen - yalnızca aralarında mantıksal bir bağ olduğu için değil , fakat bütün farklılıkların sistematik bir bütün içerisinde birbirlerini gerektirmeleri ve birbirlerine atıfta bulunmaları yüzünden geçebilirim . Bir farklar sistemi olarak dil, bu simgesel karşılık bağıntının ilk örnek ifadesidir. Heterojenliğin ilk biçimi, gördüğümüz gibi , tikel bir toplumsal talebin bu sistem içinde karşılanamadığı zaman ortaya çıkmaktadır. Talep, içinde ayrımsal olarak temsil edilebilir olanın artığıdır. Heterojen olan, simgesel düzen içinde ayrımsal herhangi bir yerin yoksun olduğu şeydir (bu, Lacan'ın gerçeğine eşdeğerdir).
Sayfa 126 - Epos, 2007Kitabı okudu
Every age adopts an image of itself- a certain horizon, however blurred and imprecise, which somehow unifies its whole experience.
Sayfa 3 - Verso, 1990.Kitabı okuyacak
Reklam
Söylem, bizatihi nesnelliğin inşasının birincil alanıdır. Pek çok kez açık hale getirmeye çalıştığım gibi söylemle, özünde konuş­ma ve yazma alanlarıyla sınırlı bir şeyi değil, içerisinde ilişkilerin ku­rucu bir rol oynadıkları karmaşık öğeleri kastediyorum. Bunun anlamı şudur: Öğeler, ilişkisel karmaşayı öncelemezler fakat onun içinden inşa edilirler. O halde 'ilişki' ve 'nesnellik' eşanlamlıdır.
Sayfa 86 - Epos, 2007Kitabı okudu
Without any doubt, ideologies bearing a historical transformation always exercise a violence on the contingent and limited reality that must embody them. There is in fact a certain distance or gap that is inevitable in any process of embodiment. But the dimensions of that gap are what finally counts, and the rule is clear: the more 'universal' the idea to be embodied is, the greater the distance from the historical limitations of the social agents intended as its bearers will be; and the more likely it is that the result will be a monstrous symbiosis.
Sayfa 11 - Verso, 1990.(Preface)Kitabı okuyacak
Hakikat şudur: Ekonomi, toplumdaki başka her şey gibi, toplumsal mantıkla­rın üstbelirleniminin odağıdır ve onun merkeziliği, toplumun maddi yeniden üretimi, diğer kertelerden daha fazla toplumsal süreçlerde yansımalara sahip olduğu açık gerçeğinin sonucudur. Bunun anlamı, kapitalist yeniden üretimin tikel, kendini tanımlayıcı bir mekanizma­ya indirgenebileceği değildir.
Sayfa 258 - Epos, 2007Kitabı okudu
…bir terimin ''gerçek'' anlamını (ki bu, zorunlu olarak sabit olurdu), çağrışımsal olarak bu terime bağlanan bir imgeler dizisinden kolayca ayıramayız, çünkü çağrışımsal ağlar, bizatihi dilin yapısının ayrılmaz bir parçasıdır.
Sayfa 40 - Epos, 1 basım, 2007Kitabı okudu
Reklam
If there is no 'objective' historical tendency for the social to emerge as a homogeneous subject that would coincide with the empty universaliry of the opposite to the 'individual', then any 'social management will be by historically limited social actors. As a result, the radicality of a politics will not result from the emergence of a subject that can embody the universal, but from the expansion and multiplication of fragmentary, partial and limited subjects who enter the collective decision-making process.
Sayfa 14 - Verso, 1990.(Preface)Kitabı okuyacak
Son olarak, tikel taleplerin bu tabi kılma ve özerkleşme çifte oyununun sınırları sorusu gelmektedir. Zincir, ancak bu iki aşırı uç arasındaki istikrarsız geril imin içinde yaşayabilir ve bunlardan birisi kendisini diğerine dayattığında dağılır. Tabi kılma uğrağının tek boyutlulaştırılması, popüler gösterenleri, hükümsüz bir yetkinliğe, demokratik talepler için temel olmaktan aciz bir şeye dönüştürür.
Sayfa 148 - Epos, 2007Kitabı okudu
Eşdeğersel mantık farkları çözeltmiyor, onları kendi içine kaydediyorsa ve iki mantığın görece ağırlığı geniş ölçüde yazımlananın, yazım yüzeyi tarafından uygulanan hegemonyanın karşısındaki özerkliği ne bağlı ise çifte yansıtma tarafından değişim için açılan yer gerçekten de çok temeldir. Başka bir deyişle, her toplumsal düzey ya da kurum, eşdeğerse! yazımın yüzeyi olarak işleyebilir. Asıl nokta, popülist deneyimin kökündeki yerinden ediliş eşdeğersel bir yazımı gerektirdiğine göre, ortaya çıkan her ' halk'ın, niteliği ne olursa olsun, iki yüz gösterecektir: Biri var olan düzenle kopuşun yüzüdür, öbürü nerede temel bir yerinden ediliş varsa orada 'düzenleme'yi ortaya koyan yüzdür.
Sayfa 140 - Epos, 2007Kitabı okudu
Bana göre, boşluk bir tür özdeşlik/kimliktir, yapısal bir konum değil.
Sayfa 187 - Epos, 2007Kitabı okudu
219 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.