Kati Hirşel Almanya da doğup büyümüştür. Bir kitapçı dükkanında çoğunlukla polisiye kitap satmaktadır. Çocukluk arkadaşı Petra, bir film çekimi için İstanbula gelince uzun zamandır görmediği arkadaşı Kati ile vakit geçirmek ister. Ancak filmin yönetmeni Kurt Müller otel odasında hatta küvette ölü bulunur. Yıllardır okuduğu polisiyelerin hakkını vermek isteyen Kati meraklanıp bu cinayetin peşine düşer...
Yazarın gözlemleri Türk milletini özetleyişi, toplumsal konulara yer vermesi aşırı hoşuma gitti. Eğlenceli ve akıcı bir kitap olduğunu söylemekte de fayda var sadece biraz polisiye yönü zayıf... Yazarın tarzını sevdimm diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağımm :))
Kitapçı DükkanıEsmahan Aykol · Eksik Parça Yayınları · 2017111 okunma
Genel olarak polisiye roman okumaya yeni başlamış biri olarak bu kitabı beğendim fakat eserde tam bir cinayet olduğundan söz edilemez gibi. Bence Kati Hirşel de bu olayın tam bir cinayet olmamasından ötürü son derece üzülmüştür.
"Ani ve heyecan içinde olan ölümlerde, özellikle ellerde ve ön kolda gevşeme olmaz, kasılıp kalırlar. Savaş meydanlarında çekilen fotoğraflarda elindeki bayrağa yapışmış halde ölenler görmedin mi hiç? Bayrak uğruna, elinde bayrakla ölenler yani..."
İnsanın yüz hatlarına sinen hüzünler vardır, mimiklere yapışıp kalan, fotoğraflara yansımayan... Hiçbir kremin, estetik ameliyatın gideremediği... İşte öyle kopkoyu, karanlık, devasız bir hüzün...