Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Etienne Gilson

Etienne GilsonTanrı ve Felsefe yazarı
Yazar
8.6/10
8 Kişi
53
Okunma
16
Beğeni
2.516
Görüntülenme

Etienne Gilson Sözleri ve Alıntıları

Etienne Gilson sözleri ve alıntılarını, Etienne Gilson kitap alıntılarını, Etienne Gilson en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O, Bir’dir: Diğer sayılarla birleşebilen sayı anlamında veya diğer sayıların bir bileşimi anlamında değil, onun mutlak basitliğini etkilemeyen bütün çokluğun akıp geldiği kaynak olan kendi kendine yeterli varlık anlamında Bir’dir.
Kendi başına ele alındığında, Hıristiyanlık bir felsefe değildi. O, temelde İsa kanalıyla insanları kurtuluşa götüren dinî bir öğretiydi. Hıristiyan felsefesi, Yunan felsefesi ile Yahudi-Hıristiyan dinî vahyinin kesişme noktasında doğdu.
Reklam
Musa şunları söyleyerek Tanrıya doğrudan doğruya adını sordu: “Ben İsrailoğullarına gidecek ve diyeceğim ki “atalarımızın Tanrısı beni size gönderdi.” “Eğer onlar, “0”nun adı nedir?” diye sorarlarsa ne cevap vereceğim? Tanrı, Musa’ya: “Dersin ki ‘Ben, Ben Olanım’” Öyle ise İsrailoğullarına diyeceksin ki beni size “Var. Olan O” (veya “O ki Vardır”) gönderdi.” İşte Yahudiliğin Tanrısının evrensel olarak bilinen Yahveh adı buradan gelir; çünkü Yahveh, “O bir vardır” anlamına gelir.
Spinoza ne hıristiyanlığa ne de Yahudiliğe sarılmıştı: Dini olmadığı için de din felsefesi yapması ondan beklenemezdi. Ancak Spinoza tam anlamıyla bir filozoftu. Bu durum onun, felsefesine uygun bir din ortaya atma gerçeğini açıklamaktadır.
Bilim, metafizik için nasıl zararlı olursa, metafizik de bilim için öylece zararlı olabilir. Tarihte bilimden önce gelmekle metafizik, onun doğmasını engelleyecek ve gelişmesini durduracak noktaya vararak bu tahribatı yapmıştır da. Nesiller boyu bir çok filozof, nihaî sebepleri yanlışlıkla bilimsel açıklamalar olarak görmüştür. Bugün bir çok bilim adamı, “nihaî sebepler konusunu bilimsel hikmetin başlangıcı” saymaktadır. Metafizik, asırlarca burnunu fiziğin ve biyolojinin meselelerine soktuğundan dolayı bilim bugün ona acı çektirmektedir. Fakat her iki durumda da bu epistomolojik mücadelenin kurbanı bir ve aynıdır: İnsan zihni.
bilim ve sanata sahip olanın dini de vardır; her ikisine sahip olmayanın “dini” vardır.
Sayfa 11 - GoetheKitabı okudu
Reklam
Bizim fikirlerimiz tabiatın tasarrufu içindedir, çünkü biz onun içindeyiz. İnsanın akıllıca yaptığı her hangi bir şey, bir gaye ile ve bir sonuca ulaşmak için yapılmaktadır. İşte bu, onun niçin o işi yaptığının nihaî sebebi olmaktadır. Bir işçi, bir mühendis, bir sanayici, bir yazar veya bir sanatçı ne yaparsa yapsın, akla yatkın bazı usullere başvurmak suretiyle belli bir amacı gerçekleştirmekten başka birşey yapmamaktadır. Maddenin mekanik kanunları sayesinde kendi başına birden bire ortaya çıkan bir makina örneği bilinmemektedir. Tabiatın bir kısmı ve bir parçası olan insan aracılığıyla gayelilik, tabiatın, açık bir şekilde, bir kısmı ve parçası olmaktadır. Nerede bir organizasyon varsa orada bir gayeliliğin bulunduğu içeriden bilindiği halde, nerede bir gaye varsa orada bir organizasyon vardır, şeklinde bir sonuca varmak niçin keyfi olsun? Böyle bir çıkarımı, bilimsel olmadığından dolayı reddeden bir bilim adamını tamamen anlıyorum. Yine, organize varlıkların niçin varolduklarının muhtemel sebebine ilişkin herhangi bir çıkarımda bulunmanın, bir bilim adamının (bilim adamı olarak) işi olmadığını söyleyen insanı da anlıyorum. Fakat, eğer ben böyle bir çıkarımda bulunma yolunu seçersem, bunun hangi anlamda “genel bir mantık yanılgısı” olacağını bir türlü göremiyorum. Biyolojik gelişmeye dayanarak evrende bir gayenin bulunduğu sonucuna varmak niçin, bir yanılma olsun?
Bilimin konu edindiği inorganik madde dünyası yapısal bir nitelik gösterse bile, canlılar dünyası söz konusu olduğunda her yerde koordinasyon, adaptasyon ve fonksiyon görülmektedir. “Bu şekilde organize edilmiş varlıklar niçin vardır?” sorusu karşısında bilim adamları, “şans” diye cevap verebilirler. Şimdi herhangi bir kimse bilardo toplarına bir defaya mahsus olmak üzere şans eseri iyi bir vuruş yapabilir; fakat bilardo oyuncusu aynı şeyi yüz defa yaptığı takdirde bunu şans eseri saymak çok zayıf bir açıklamada bulunmak olur. Bazı bilim adamları bunu çok iyi bildikleri için şans kavramı yerine bunun tam tersi olan “mekânik kanunlar” kavramını koymaktadır. Fakat onlar, bu mekanik kanunların nasıl olup da yaşayan organizmalar meydana getirdiğini açıklamaya girişince, yine son olarak başvurabilecekleri şans kavramına tekrar geri dönmektedirler.
niçin bir şey vardır? hiçbir şeyin var olmaması da mümkün iken, neden var olma yok olmaya tercih edilmiştir? | leibniz.
Sayfa 108Kitabı okudu
F. Bacon
Az ilim insanı ateizme, çok ilim ise dine götürür.
253 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.