Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ferihan Polat

9.5/10
4 Kişi
8
Okunma
1
Beğeni
245
Görüntülenme

Ferihan Polat Gönderileri

Ferihan Polat kitaplarını, Ferihan Polat sözleri ve alıntılarını, Ferihan Polat yazarlarını, Ferihan Polat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne istediğimizi biliyor muyuz?
Araştırma sonuçlarına göre Türkiye'de şeriata dayalı bir din devletinin kurulmasını isteyenlerin oranı %21.2 gibi oldukça yüksek bir rakam çıkmıştır. 1970 ve 1980'li yıllarda yapılmış bir kaç araştırmada bu oranın %7 civarında seyrettiği göz önünde tutulacak olursa 1990'lardan sonra şeriat isteyenlerin oranı ciddi bir şekilde artmış görünmektedir. Ancak, araştırmada bu soruya verilen cevaplar başka sorularla karşılaştırıldığında Şeriata dayalı din devletinden ne anlaşıldığının pek de açık olmadığı görülmektedir. Medeni kanundaki hükümlerin değiştirilip İslam hukukuna uygun hükümlerin benimsenmesini isteyenler %21.2'nin çok altındadır. Zina gibi hassas bir konuda bile Şeriat'a göre ceza verilmesinin gerektiğini düşünenlerin oranı sadece %1.4'tür. Dolayısıyla şeriata dayalı din devletini ne olduğunu bilerek isteyenlerin oranı %21.2'den daha düşük olduğu, muhtemelen bu oranın ancak yarısına tekabül ettiği ileri sürülebilir.
Bu anlamada merkez ülkelerin (ABD) çevre ülkelerin "iç işlerine burunlarını sokması" halkların mevcut duruma gösterdikleri muhalefettir yani halk durumu tam da Wallerstein'in tespit etriği üzere "aktif geri bırakılmışlık" olarak algılamakta ve artık var olan sisiteme karşı isyan etmektrdir.
Reklam
Bölgenin eski sömürgeci güçlerinden olan İngiltere ve Fransa, Tunus ve Mısır'daki iktidarların devrilmesinden sonra bölgedeki diktatörlere destek vermelerinin hata olduğunun farkına varmışar ve kendilerini bu süreçten kurtarmaya çalışmışlardır.
Bu anlamda Wallertein'in tespit ettiği üzere bu kadar farklı gurubun bir ara gelmesinde insan haklarına sagılı, "birey" e önem veren, kendi kederlerinde söz sahibi olabilecekleri daha demokrat yönetimler hareketlenmelerin ortak taleplerini oluşturmuştur.
Küreselleşmenin kolaylaştırdığı sadece iletişim kurma yaygınlığı değil, bilgi alma kolaylığında hatta istihbarat bigilerine kolay ulaşım etkili olmuştur. Bu konuda wikileaks önde gelmketedir. Bağdat yakınlarında Bağdat üssünde görev yapan Bradley Manning adlı istihbaratra görevli olan asker yüzbinlerce diplomatik yazışmayı Lady Gaga CD'si üzerinde kaydesio Wikileaks'a ulaştırmıştır.
Muhammed Buazizi'nin intiharının ve sonrası protestolarının bunlardan ayıran en önemli özelliği Sidi Bouzid halkınım medyayı sosyal iletişim ağlarını bu kadar iyi kullanması olmuştur.
Reklam
İşsizlik, yoksuzluk, gelirin adil olmayan bir şekilde ve iktidar arasında dağılımı ve geleceğinin ne olacağını belirsiz olması halkın yönetime karşı öfkesini artırmıştır.
1987 yılında yaşlı ve yönetim için yetersiz olduğunu iddia ederek Burgiba'yı görevden uzaklaştırmayı başaran Zeynel Abidin Bin Ali, aynı şekilde 2010 Aralık ayonda patlak veren "Yasemin Devrimi" ile halk tarafından yönetimden uzaklaştırılmış ve Tunus tarihinde bir ironi olışturmuştur
Kapitalist sistemde maliyetlerin gittikçe artmasıyla kapitalistler üretimden ziyade finansal işlemlerden gelen karlara önem vermeye başlamıştır. Bu karlar kişiler için büyük kazanç sağlasa da toplamı düşünülünce dünya- ekonomisini istikrarsız bir hale getirmektedir ki bu da artan kaosların işaretlerinden biridir.
Toplumsal alana yönelik olarak oluşmuş tuttarlı bir stratejiler bütünü ve düşünceler kümesidir. İdeolojilerin ortaya çıkması Fransız Devrimi'yle olmuştur. İlk ortaya çıkan ideoloji "muhafazakarlık" olmuştur.
Reklam
Ulusçuluk Wallerstein'in deyimiyle devlet yapılarının askari çimentosu durumundasır. Bu anlamda devletler, ulusçuluk oluşturmak için üç temel araç kullanılmıştır. Bunlar, devlet okulları sistemi, askerlik hizmetinin benimsenmesi ve son olarak da kamuya açık bir şekilde düzenlenen resmi törenler.
Çevre ülkelerin geri kalması da bölgede uygulanan ekonomik politikalarının sonucudur. Wallerstein dünyanın kapitalist sistemle bütünleştikten sonr çevrenin kaderinin durgunluktan daha çok "aktif geri kalmışlık" olduğunu savunmaktadır.
Ayrıca devletin zayıflamasıyla bünyesindeki yerel ağalıklar, toprak sahipleri mafyöz bir hal alır ki bu da kapitalist sistem için de oldukça tehlikeli yapılanmalardır.
Egemenlik kavramı fransız devriminin bir ürünüdür. Bu anlamda Fransız devrimi dünya sisteminde tarihsel bir dönüm noktası olmuştur. Bu devrim, dünya sisteminin jeolküktüründe iki temel değişme neden olmuştur.
Kapitalist sisteminin en temel amacı ise sermaye birikimi değil, "sonsuz sermaye birikimi" dir.
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.