"Annemin suçu neydi ki bu kadar dayak yemişti? Annemin o gün için tek suçu sofra hazırladığında su getirmemiş olması. Bu dayak için bir bahane olabilir miydi?.."
"Ne kadar seversen sev, ne kadar solmasından korkarsan kork, senden daha güçlü ve acımasız birisi kopartıyordu dalından hiç acımadan. Gözün gibi baktığın çiçekler yerlere atılıyordu."
“Çocukluğumu yaşamak istedikçe bana engel olmaları, içimde yeni açmaya çalışan çiçeklerimi daha açmadan solduruyordu. ‘Ah çocukluk’ sen ne harika bir şeysin ki hala sana olan özlemim bitmiyor. Belki de özlemim, yaşayamadığımız çocukluğumuzdur. Belki de özlemim, çocukluğumuzda hayallerini kurup da yaşayamadan toprağa gömdüğümüz umutlarımızdır.”
Bazı kitaplar sizin yüreğinizde bir etki bırakır ve yutkunsanız bile geçmez. İşte o kitaplardan biri benim için Hayatın Soğuk Yüzü oldu. Okurken bağırmak çağırmak isterken bir yandan da daha neler olacak diye okumaya devam ettim. Bu kitapta sorulması gereken en büyük soru bana göre; Her şeye rağmen bir kişiyi affeder misiniz?
Aldatma gibi