Florence Rochefort Sözleri ve Alıntıları
Florence Rochefort sözleri ve alıntılarını, Florence Rochefort kitap alıntılarını, Florence Rochefort en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslına bakılırsa, feminizmden ne anladığımızı tanımlamak, terimin ortaya çıktığı tarihten itibaren, oldukça zordur. Önemli olan, her halükarda, olayların Orta Çağ'dan günümüze eşitlikçi bir gelişim sürecinde sonsuz bir şekilde birbirini izlediği teolojik bir bakış açısından kaçınmaktır. Zira eşitlik ve özgürlük her coğrafyada ve her tarihte aynı anlamalara sahip olmamıştır.
Sayfa 11 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Feminizmleri, kadınların hakları, düşünce ve hareket özgürlükleri adına girişilen bir mücadele olarak tanımlayabiliriz.
Sayfa 7Kitabı okudu
"Kadın, uyan artık haklarını bil."
-De Gouges
Sayfa 19 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Sati geleneği (eşleri vefat eden kadınları kendilerini öldürmeye mecbur eden gelenek)
Sayfa 23Kitabı okudu
Mücadele fikrini de kapsayan anlamıyla ilk olarak Fransız süfrajist Hubertine Auclert tarafından kullanılmış; sonra tüm Fransa'ya yayılmış; ardından da çoğunlukla bozguncu ve sorun çıkaran yan anlamlarını da yüklenerek pek çok dile geçmiştir.
Sayfa 10Kitabı okudu
Erkeklerin her yaptığını mazur gören fakat ailelerinin saygınlığını lekelemesi ve dünyaya gayrimeşru çocuklar getirmesi muhtemelen kadınlar karşında son derece katı olan ikiyüzlülük ifşa ediliyordu.
Sayfa 51Kitabı okudu
Feminist düşünce, köleliğin eleştirisinden, çoğunlukla sınıfsal ve ırksal eşitsizliklerden, proleyaryanın özgürlük mücadelesinden beslenmekteydi.
Sayfa 23Kitabı okudu
Erkeklere özgü olduğu düşünülen alanlara girmeyi başaran kadınlar, feministlerce oldukça takdir edilen yeni figürlerini oluşturuyordu.
Sayfa 63Kitabı okudu
1860'larda yeniden kendini gösteren işçi hareketi de kadınların sorunlarına karşı daha duyarlı değildi. Fransız düşünür Pierre - Joseph Proudhon feminizm karşıtı düşmanca bir tavır takınıyor ve kadınların çalışmasına karşı çıkıyordu.
Sayfa 28 - Sel YayınlarıKitabı okudu
"Feminist" sözcüğü, fazla kadınsı erkekleri tanımlamaya yarayan tıbbi bir terimi, eşitlik mücadelesi verenleri yermek amacıyla kullanan Alexandre Dumas'nın acımasız kalemi aracılığıyla 1872'de Fransızcaya girmiştir.Günümüzde kabul gören, mücadele fikrini de kapsayan anlamıyla ilk olarak Fransız süfrajist Hubartine Auclert tarafından kullanılmış ;sonra tüm Fransa'ya yayılmış;ardından da çoğunlukla bozguncu ve sorun çıkaran yan anlamlarını da yüklenerek pek çok dile geçmiştir. Sözcüğün anlamı ve kullanımı konusunda yaşanan kafa karışıklığı, döneme ve dilsel bağlama göre değişkenlik göstererek varlığını sürdürmektedir.
Sayfa 10 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Zira eşitlik ve özgürlük her coğrafyada ve her tarihte aynı anlamlara sahip olmamıştır.
Sayfa 11Kitabı okudu
Kamusal alanda en basit bir hareketi dahi edep, din ve ahlâk adına kısıtlayan, kadınlığı itibarsızlaştıran kalıplaşmış yargılar nasıl kabul edilebilirdi?
Sayfa 36Kitabı okudu
Kadın, uyan artık!
[...] Haklarını bil!
Sayfa 19Kitabı okudu
Niteliklerin ve rollerin ayrımı, mantığı erkeklerin tarafına aktarıp onları toplumsal alanı yönetmeye hazırlarken, kadınları duygusallıkla özdeşleştirerek onları bir eş ve yurttaşların annesi olarak ailevi, toplumsal görevlerle ve evin sorumluluklarıyla sınırlamıştır. Gücün her alandaki erilliği, devrimci ya da cumhuriyetçi yeni düzen açısından vazgeçilmez görülen bir modelin göstergesiydi.
Sayfa 18 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Kamusal alanda en basit bir hareketi dahi edep, din ve ahlak adına kısıtlayan, kadınlığı itibarsızlaştıran kalıplaşmış yargılar nasıl kabul edilebilir?
Sayfa 36 - Sel YayıncılıkKitabı okudu